‘çağrı’ filmi, gösterime çıkana kadar nasıl kan kustu?

sivrice23

New member
Günümüzde -Türkiye dahil- en Doğu’dan en Batı’ya kadar, ağırlıklı biçimde İslâm kültürünün egemen olduğu bütün ülkelerde bu coğrafyanın sanatçılarının ürettiği gelmiş geçmiş en başarılı epik/tarihsel film olarak hatırlanan, “İslâm Sineması” kavramının gündeme geldiği her konuşmada da adı mutlaka ilk sıralarda telaffuz edilen “Çağrı”nın (Mohammad: Messenger of God) gerçekte 1976 yılı sonbaharından itibaren Müslüman ülkelerin film denetleme kurullarından “gösterilebilir” onayı alabilmek için akla karayı seçtiğini, filmin bazı İslâm ülkelerinde yıllar boyunca izleyiciyle hiç buluşamadığını, kimilerinde ise ancak “bazı sahneleri kesilerek gösterime sunulabildiğini” biliyor muydunuz?

Suriye asıllı Amerikalı Müslüman yapımcı-yönetmenMoustapha Al-Akkad, dördü de farklı İslâm ülkelerinden Sünni Müslümanlar (Tewfik Al-Hakim, Jawdat Al-Sahhar, Rahman Al-Sharkawi, Mohammad Ali Maher), biri ise İrlandalı Katolik (“Waterloo Savaşı”,“Havaalanı ’77″ ve “Çöl Arslanı Ömer Muhtar”ı da yazan Harry A.L. Craig) olmak üzere toplam 5 usta yazarın işbirliğiyle kaleme alınan “Çağrı” senaryosunu daha çekim aşamasına yeni geçilirken Kahire‘deki Al-Azhar Üniversitesi‘ne göndermiş, İslâm otoritelerinden yazılı onay (“Filme Çekilebilir” fetvâsı) talep etmişti. Nitekim, bu fetvâyı kısa sürede aldı da…

Film yasaklansin

Ancak, filmin son kurgusu devam ederken, önce ABD‘de, ardından da diğer bazı ülkelerdeki Müslüman topluluklar arasında “Akkad’ın filmi tıpkı ‘On Emir’de Hz. Musâ’ya yapıldığı gibi İslâm peygamberi Hz. Muhammed’i açıkça kişileştirip resmediyormuş”şeklinde asılsız dedikodular yayılmaya başlayacaktı.

1977 yılı ilkbaharına gelindiğinde, neredeyse son bir yıldır gösterime hazır durumdaki “Çağrı”, ABD,İngiltere ve baş finansörüLibya‘daki çok sınırlı bir dağıtım haricinde o günlerde çoğu Müslüman ülkede“yasaklı” olmak gibi bir saçmalıkla boğuşmaktaydı. Bu akıl almaz tepkinin sonucunda da projenin lideri Akkad, o günkü toplam bütçesi 16 milyon ABD Doları(günümüzdeki satın alma paritesine göre ise en az 35-40 milyon Dolar) civarındaki filmden, özellikle çok güvendiği Amerika kıtası dağıtımında dehşetli bir ekonomik zarara uğradı.

Tamamlanmış filmden tek bir kare bile izlenmeden kulaktan kulağa yayılan “Peter O’Toole ya da Charlton Heston, bu iki ünlü aktörden biri filmin bazı bölümlerinde Hz. Muhammed’i perdede doğrudan canlandırmış”dedikoduları nedeniyle, 1977 yılı Mart ayında önce Müslüman bir aktivist topluluğu Washington‘da bir sinemayı işgal ederek filmin başkent galasını sabote ediyordu; silahlı bir siyahî eylemci de salondan içeri girmeyi başarmış bazı sinemaseverleri rehin alarak “film ticarî gösterime çıkartılırsa izleyicilerin hepsini öldüreceği” tehdidini savurdu. Bunun üzerine “Çağrı”nınWashington gösterimi kısa bir süreliğine ertelendi.

movie

Hemen ardından belirlenen yeni gösterim tarihinde ise bu kez ABD‘deki Yahudi cemaatinin Siyonist Gençlik ÖrgütüB’nai B’rith‘in üyeleri “Meksika asıllı aktör Anthony Quinn’in filmde Hz. Muhammed’i canlandırdığını”ileri sürerek, “Hıristiyan bir Hollywood sanatçısı nasıl olur da Yahudi karşıtı (!) bir peygamberin kimliğine bürünür” diyerek filmin galasının yapılacağı sinemayı “havaya uçurma” tehdidinde bulundular.

Öte yandan, bir kaşık suda fırtınalar kopartmaktan başka hiçbir işe yaramayan bu önyargı yüklü protestolar birkaç hafta sonra Müslümanlar’ın genel nüfus içinde etkin bir kesimi oluşturdukları Chicago‘ya da sıçrayacaktı. Kentin en güzel salonlarından “Oriental Theater”in önünde mevzilenen farklı ırklara mensup yüzlerce Müslüman, ellerinde “İslâm’ı Dejenere Ettirmeyeceğiz” (Stop Distorting Islam), “İslâm’ı Ticarî Meta Hâline Getirtmeyeceğiz” (Stop Commercializing Islam) gibi akıllara zarar pankartlarla film hakkında öfkeli açıklamalar yaptılar. Fakat, yapımcı-yönetmen Akkad ise bu kez tehditlere boyun eğmeyip filmini (Al Azhar Üniversitesi‘nden gelen onay fetvâsıyla birlikte)Chicago‘da gösterdi. Kızgın kitleleri belli ölçüde yatıştıran o fetvâ raporu filmin yapımcılarına yazılı olarak verilmesinin yanı sıra giriş jeneriğinde de yer almaktadır.

biliyor-muydunuz

Dağıtıcı firmanın gözünü korkudan bütün bu tehdit ve belirsizlikler nedeniyle, ABD‘de âdetâ köşe kapmaca oynar gibi kısa süreli gösterimlerle geçiştirilen bu epik başyapıtın Birleşik Devletler sınırları içindeki net izleyici istatistiği de hiçbir zaman doğru düzgün tutulamadı. Film Türkiye gibi bazı ülkelere ise sırf Batı‘da ve İslâm dünyasında yarattığı kargaşadan dolayı ancak iki yıl sonra ulaşabildi. “Çağrı”nın Türkiye ilk gösterimi Kasım-1979‘dur ve İstanbul-Balmumcu‘daki Mimar Sinan Üniversitesi Sinema-TV Merkezi‘nde düzenlenen bu galaya hem yönetmenMoustapha Al-Akkad, hem de başrol oyuncusu Anthony Quinn bizzat katılmıştı.

Film, kendi alanında benzersiz bir rekor kırarak, ülkemizde yaklaşık bir buçuk yıl süreyle kesintisiz gösterimde kaldı. Ancak, o dönemlerde bizde de sağlıklı bir gişe istatistiği tutma geleneği bulunmadığından, Akkad‘ın binbir özveriyle ortaya koyduğu bu çalışmayı sinema perdesinde tam olarak kaç vatandaşımızın izlediği meçhûldur.

2330_2036

Ortalama 5 yıl arayla, önce “Çağrı”, ardından da “Ömer Muhtar”ı gerçekleştiren, 2000′li yıllarda ise “Selahaddin Eyyubî” ve “İstanbul’un Fethi” başlıklı iki büyük projesi için uluslararası finansman arayan Hollywood‘un biricik Müslüman yönetmeni, 11 Kasım 2005‘de Ürdün‘ün başkenti Amman‘daki Hyatt Oteli‘ne düzenlenen bombalı saldırıda, bu ülkeye bir akraba düğününe katılmak için geldikleri 34 yaşındaki kızı Rima Akkad Monla ile birlikteAl-Kaida militanlarının bombaları yüzünden 75 yaşında şehid düştü. Al-Kaida yönetimi, olaydan birkaç gün sonra“Eylemimizde bir istihbarat hatası oldu” diyerekAkkad ailesinden resmen özür dileyecekti.

Çekim sürecinde Fas ve Libya setlerinde yaşanan perişanlıklar bir yana, yalnızca gösterime çıkabilmek için bile çekmediği çile kalmayan “Çağrı”, günümüzde hem televizyonda, hem de İslâm dini üzerine akademik toplantılarda dünya çapında en sıklıkla gösterilen dramatik yapılı filmlerden biridir.
 
Moderatör tarafında düzenlendi:
Üst