Tezatlar Bölümü

kenz-i mahfi

Sorumlu
Sözler Kitabı'nda yer alan Birinci Söz ile Dokuzuncu Söz dahil olmak üzere eserde geçen bazı kelimelerin sadeleştirilmesine dair tahlilimizi sunuyoruz. Tahlilini yaptığımız bölüm Sözler kitabının yaklaşık olarak 20'de biri kadar olan bir kısmındaki bazı kelimelerdir. Bu kadar küçük bir kısımda kelimeler üzerinde yapılan hataları göstermeye çalıştık. Eğer kitabın tamamının tahlilini yapabilseydik herhalde sadeleştirilen kitap kadar hatalar ortaya çıkacaktı. Yapılan çalışma sadece numune olması içindir.
Seçilen kelimelerin Sadeleştirilen eserde geçme sayıları ile nasıl değiştirildiğini, bazı yerlerde aynen bırakılıp, bazı yerlerde çıkarıldığı, bazı yerlerde ise keyfi olarak değiştirildiğini göstermek maksadıyla böyle bir çalışma yapılmıştır.
Aşağıda Küçük Sözlerde geçen 100 kelimenin numune olması açısından tahlili yapılmıştır.
 

kenz-i mahfi

Sorumlu
1- “MAHV” kelimesinin Küçük Sözlerdeki tahliline baktığımızda;
- 6. Sözde aynen bırakılmış,
- 7. Sözde “yok eden” olarak,
- 9. Sözde bu kelimeden türetilen “mahviyet” kelimesi “farkında olduğu küçüklüğünü” olarak, 2 yerde “kendi küçüklüğünü” olarak, 1 yerde aynen bırakılmıştır.
Bu durum gösteriyor ki Küçük Sözlerde geçen 6 “mahv” kelimesi 2 yerde anlaşıldığı kabul edilerek aynen bırakılmış fakat 4 yerde anlaşılmadığı kabul edilmek suretiyle değiştirilmiştir. Bu durum ise gerçekten çok gülünçtür.

2- “HARB” kelimesinin Küçük Sözlerdeki tahliline baktığımızda;
- 5. Sözde 2 yerde “eğitim” olarak, 2 yerde aynen bırakılmış,
- 7. Sözde “savaş” olarak değiştirilmiştir.
Görüldüğü üzere Küçük Sözlerde geçen 5 “harb” kelimesi 2 yerde tamamen hatalı olarak “eğitim” kelimesi ile değiştirilmiştir. Küçük Sözler'in tahlilinde bahsedildiği gibi “eğitim” kelimesi uyduruk bir kelimedir. Dil Devriminden sonra uydurulmuş ve bize yutturulmuş bir kelimedir. “harb” kelimesi 2 yerde aynen bırakılmış ve sadece 1 yerde doğru manası verilmiştir. Demek ki yapılan iş bir sadeleştirme olmayıp, sadeleştirme perdesi altında tahribattır. Ayrıca burada “harb” kelimesini anlamayacaklar zannıyla “savaş” ile değiştirenler 5. Söz’de “cihad” kelimesini “harb” ile değiştirmişlerdir. Bu ise kelimenin tam manasıyla bir tezattır.

3- "CİHAD" kelimesinin Küçük Sözlerdeki tahliline baktığımızda;
- 5. Sözde 1 yerde "harb" olarak, 1 yerde "hizmet" olarak değiştirilmiştir
Bu kelimenin "hizmet" diye bir karşılığının hangi sözlükte olduğunu merak ediyoruz. Bir yerde "harb" olarak değiştirdikleri halde "harb" kelimesini 2 yerde "eğitim" olarak çok hatalı ve manayı bozan bir şekilde değiştirmişlerdir. Zaten maksatları da buydu ve maksatlarına kavuşmuş oldular.

4- “NEFY” Kelimesinin Küçük Sözlerdeki tahliline baktığımızda;
- 7. Sözde 1 yerde “başka bir diyara gönderilmek” olarak, 1 yerde “sürgün” olarak değiştirilmiştir. “sürgün” manasına gelen bu kelimeyi “başka bir diyara gönderilmek” manası karşılayamaz. Hem mana bozucu hem de hatalı bir değiştirmedir.
 

kenz-i mahfi

Sorumlu
5- “KEMAL” kelimesinin Küçük Sözlerdeki tahliline baktığımızda;
- 1. Söz’de “kemal-i suhuletle” terkibini “kolayca” olarak değiştirmişlerdir. “kemal” kelimesinin manasına baktığımızda “kamillik, olgunluk, erginlik, bütün güzel sıfatlarla muttasıf olmak,fazilet, değer, baha, fazlalık, sıdk ile yapılan güzel iş, mükemmellik, eksiksizlik, tamlık” manalarına gelmektedir. Dolayısıyla “kemal-i suhulet” terkibinin manası “tam bir kolaylık, mükemmel bir kolaylık, eksiksiz bir kolaylık” vb olması lazım iken sadece “kolayca” denilmiştir. Yani burada “kemal” kelimesi çıkarılmış, sadece “suhulet” kelimesinin manası verilmiştir.
- 2. Söz’de “kemalât” kelimesi “mükemmellik” olarak doğru çevrilmiştir.
- 6. Söz’de yani burada “kemal-i merhametinden” terkibi “kusursuz merhametiyle” olarak değiştirilmiştir. Halbuki burada “merhametinin mükemmelliğinden” gibi denilmesi daha uygun düşecekti. Yayıncı notunda bahsedilen titizliği burada göremiyoruz.
- 7. Söz’de “kemal-i lezzetle” terkibini “tam bir lezzetle” olarak doğru çevirmişlerdir.
- 8. Söz’de “kemaline” kelimesi aynen bırakılmıştır.
- 9. Söz’de “kemaline” kelimesi aynen bırakılmış, “kemal-i Rububiyet” terkibi “kusursuz rububiyet”olarak, “kemal-i kudreti” terkibi “kusursuz kudreti” olarak, “gençlik kemaline” ifadesi “genliğin zirvesine” olarak, “gündüzün kemali” ifadesi “güneşin en tepeye çıkıp” olarak, “kemal-i bîzevaline” terkibi “daimî kemaline” olarak (kemal kelimesi aynen bırakılmış), “kusursuz kemaline” ifadesi aynen bırakılmış, “kemal-i Sermediyetine” terkibi “mutlak ebediliğine” olarak, “Hakim-i Zülkemal” aynen bırakılmış, “Rahman-ı Zülkemal” aynen bırakılmıştır,
Tahlil: 1. Söz’deki “kemal” kelimesi atılmıştır. 2.Söz’de “mükemmellik” olarak doğru verilmiş, 6. Söz’de “kusursuz” denilmiştir. Eğer “kemal” kelimesinin manası “kusursuz” olsa idi 9.Söz’de “kusursuz kemaline” ifadesi “kusursuz kusursuzluğuna” olarak çevrilmesi gerekecekti. 7.Söz’de “tam bir lezzetle” denilerek doğru çevrilmiştir.
* 8.Söz’de “kemaline” kelimesi aynen bırakılmıştır. Bu durum ise tam bir tezattır. Bir yerde bilindiğini kabul edip aynen bırakmak, başka yerde anlaşılmıyor diye eksik veya yanlış çevirmek bu işin altında başka şeylerin yattığının açık delilleridir.
* 9. Söz’de “kemal-i bizevaline” terkibinde “kemal” kelimesi aynen bırakılmıştır.
* 9. Söz’de “kusursuz kemaline” aynen bırakılmıştır.
* 9. Söz’de “gençlik kemaline” ifadesi “gençliğin zirvesine” olarak hatalı şekilde çevrilmiştir. “kemal” kelimesinin “zirve” diye bir karşılığı yoktur.
* 9. Söz’de “kemal-i Sermediyetine” terkibi “mutlak ebediliğine” olarak hatalı şekilde çevrilmiştir. Çünkü “kemal” kelimesinin “mutlak” diye bir karşılığı yoktur. “Kemal” kelimesi bilinen bir kelime olmakla birlikte bu kelimeden türetilen pek çok kelimeyi hem kullanıyoruz hem de Risale-i Nur Külliyatı’nda çokça zikredilmektedir. Sadece “kemal” kelimesine baktığımızda Sözler kitabında 628 defa zikredildiği gibi Külliyatta 2000’den fazla zikredilmiştir. Bu kadar kesretli zikredilen bir kelimenin anlaşılmadığını farzetmek gerçekten cahilliktir. Küçük Sözler içinde yaptığımız şu tahlilimizden de görüleceği üzere sadeleştirenlerin bu kadar bilinen bir kelimede ne kadar hatalı davrandıklarını göstermektedir.
 

kenz-i mahfi

Sorumlu
6- “MASRAF” kelimesinin Küçük Sözlerdeki tahliline baktığımızda;
- 4. Sözde 1 yerde “gayret” olarak, 2 yerde aynen bırakılmış, “bir parça masraf eder” ifadesi “parasının bir kısmını harcar” olarak,
- 6. Sözde bu kelimenin çoğulu olan “masarifat” kelimesi 1 yerde “giderler” olarak, 1 yerde de aynen bırakılmıştır.
Bu durum gösteriyor ki Küçük Sözlerde geçen 6 masraf kelimesinin 3 yerde anlaşılır olduğunun kabulüyle aynen bırakılması fakat 3 yerde anlaşılmıyor edasıyla değiştirilmesi tam bir tezattır.

7- “İSTİMAL” Kelimesinin Küçük Sözlerdeki tahliline baktığımızda;
- 6. Söz’de “istimal” kelimesi 1 yerde“işlenecek” olarak, 1 yerde “kullanmak” olarak,
- 7. Söz’de 1 yerde “kullanmak” olarak, 1 yerde “değerlendirmek” olarak değiştirilmiştir.
Bu durum gösteriyor ki Küçük Sözlerde geçen 4 “istimal” kelimesi 2 yerde “kullanmak” olarak, 1 yerde “işlenecek” olarak, 1 yerde de “değerlendirmek” olarak değiştirilmiştir. Bu kelimenin “işlemek, değerlendirmek” diye bir karşılığını sözlükte bulamıyoruz. Dolayısıyla hatalı bir çevirme yapılmıştır.

8- “LATİF” Kelimesinin Küçük Sözlerdeki tahliline baktığımızda;
- 1. Sözde “hoş” olarak,
- 2. Sözde “hoş” olarak,
- 7. Sözde aynen bırakılmış,
- 9. Sözde “hoş” olarak değiştirilmiştir.
Görüldüğü üzere Küçük Sözlerde geçen 4 “latif” kelimesinin 3 yerde anlaşılmadığını fakat ne hikmetse 1 yerde anlaşıldığını kabul etmişlerdir. Bu ise tam bir tezattır.

9- “İNKILÂB” Kelimesinin Küçük Sözlerdeki tahliline baktığımızda;
- 6. Sözde “bakiye inkılâb eder” ifadesi “ebedileşir” olarak,
- 7. Sözde “haline gelir” olarak,
- 8. Sözde 1 yerde “dönüşür” olarak, 1 yerde “dönüşmesi” olarak,
- 9. Sözde 3 yerde “değişim” olarak, 2 yerde aynen bırakılmış,
Bu durum gösteriyor ki Küçük Sözlerde geçen 9 “inkılab” kelimesi 2 yerde anlaşılır iken 7 yerde anlaşılamamaktadır. Bu durum ise bir tezattır.

10- “BEKA” kelimesinin Küçük Sözler’deki tahliline baktığımızda;
- 6. Söz’de 1 yerde “sonsuzluk” olarak, “alem-i beka” terkibi “beka alemi” olarak,
- 8. Söz’de “bostan-ı beka” terkibi “beka bostanı” olarak,
- 9. Söz’de 1 yerde “bekasız” kelimesi “geçici” olarak, 1 yerde “fani” olarak, “beka-alûd bir mahviyet” ifadesi “beka esintili bir mahviyet” şeklinde değiştirilmiştir.
Bu durum gösteriyor ki Küçük Sözlerde geçen 6 “beka” kelimesinin 3 yerde anlaşıldığı fakat 3 yerde de anlaşılmadığı kabul edilmiştir. Çünkü sadece terkipteki kelimenin yeri değiştirilmiştir. Demek ki kelimenin anlaşılır olduğunu kabul etmişlerdir. Ayrıca anlaşılmayan yerlerden birinde zıt manasıyla anlaşıldığı kabul edilmiştir. İşte sadeleştiricilerin içine düştükleri bir tezat daha…
 

kenz-i mahfi

Sorumlu
11- “BAKİ” kelimesinin Küçük Sözlerdeki tahliline baktığımızda;
- 6. Söz’de 2 yerde “ebedi” olarak, “Kayyum-u Baki” terkibinde aynen bırakılmış, “Baki meyveler verir” cümlesinde aynen bırakılmış,
- 8. Söz’de “hayat-ı bakiye” terkibinde aynen bırakılmış,
- 9. Söz’de “baki meyveler” ifadesinde aynen bırakılmış, “Kayyum-u Baki”, “Cemal-i Baki”, “Baki-i Layezal”, “Daim-i Baki”, “Baki-i Sermedi”, “Mahbub-u Baki” ve “Cemil-i Baki” terkiblerinde aynen bırakılmış, “bakiyane” kelimesi “bekaya yakışır” olarak, “baki” kelimesi aynen bırakılmış, “ömr-ü baki” terkibi “baki ömür” olarak değiştirilmiştir.
Bu durum gösteriyor ki Küçük Sözlerde geçen 14 “Baki” kelimesinin 2 yerde anlaşılmadığı fakat 12 yerde anlaşıldığı kabul edilmiştir. Ayrıca bir yerde “bakiyane” kelimesi “bekaya yakışır” olarak değiştirilmiştir. Halbuki Küçük Sözlerdeki 6 “beka” kelimesinin 3 yerde değiştirildiği göz önüne alındığında sadeleştiricilerin anlaşılan kelimelerde içine düştükleri tezatı gözler önüne sermektedir. Bu durum gerçekten müthiº bir tezattır.

12- “İŞRET” kelimesinin Küçük Sözlerdeki tahliline baktığımızda;
- 2. Sözde “sarhoşluktan” olarak
- 7. Sözde “eğlenip” olarak değiştirilmiştir. “işret” kelimesi “içki meclisi” manasına gelmekle sarhoşlukla ilgili bir kelime olduğu halde burada eğlenceden bahsedilmesi manayı değiştirmiştir. Çünkü eğlenmenin meşru olanı da vardır. Dolayısıyla manayı bozan bir değişiklik yapılmıştır.

13- “SURET” kelimesinin Küçük Sözlerdeki tahliline baktığımızda;
- 2. Sözde “senin vehminin gösterdiği surette olamaz” ifadesi “senin zannettiğin gibi olamaz” şeklinde değiştirilmek suretiyle çıkartılmıştır.
- 3. Sözde “her hadiseden titrer bir surette gider” ifadesi “her hadise karşısında titrer” şeklinde değiştirilmek suretiyle çıkartılmıştır.
- 4. Sözde “suret” kelimesi “şekil” olarak,
- 6. Sözde “suret” kelimesi 2 yerde “şekil” olarak, 2 yerde aynen bırakılmıº,
- 7. Söz’de 3 yerde aynen bırakılmış, 1 yerde “suretini alır” ifadesi “haline gelir” olarak, 1 yerde “suretini alır” ifadesi “dönüşür” olarak,
- 8. Sözde 2 yerde aynen bırakılmış, 1 yerde atılmış,
Küçük Sözlerde geçen 15 “suret” kelimesi 3 yerde çıkartılmış, 7 yerde aynen bırakılmış, 2 yerde “şekil” olarak, 1 yerde “haline gelir” olarak, 1 yerde de “dönüşür” olarak değiºtirilmiº. Bilinen bir kelimede bu kadar hata yapılırsa gerisini siz düşünün. Sadeleºtiricilerin tahribatta ne kadar maharetli olduğunu buradan rahatlıkla anlayabiliriz Bu durum baºlı baºına bir tezattır.

14- "ZEVAL" kelimesinin Küçük Sözlerdeki tahliline baktığımızda;
- 2. Sözde "yokluk" olarak
- 6. Sözde "yok oluş" olarak,
- 7. Söz'de 3 yerde "yokluk" olarak,
- 9. Söz'de 2 yerde "yok olup" olarak, "zevale meyli" ifadesi "akşama meyletmeye başladığı" olarak, "kemal-i bizevaline" terkibi "daimî kemaline" olarak, "zevalsiz" kelimesi "sonsuz" olarak, "zevalsiz" kelimesi "daimi" olarak, "zevalden münezzeh" ifadesi "baki ve kusurdan münezzeh" olarak, 1 yerde"yokluk" olarak, 1 yerde "kaybolup gitme" olarak değiştirilmiştir.
Küçük Sözlerde geçen 11 "zeval" kelimesinin ne kadar farklı şekillerde değiştirildiğini görüyoruz. Aynı kelime "yokluk, kaybolup gitme, sonsuz, daimi, yok oluş" gibi çok farklı şekilde değiştirilmiştir. Halbuki bu kelimenin en bilinen manası "sona ermek, gitmek"tir. Çünkü Risale-i Nur Külliyatı'nı mütalaa eden zatlar bilirler ki eserin müellifi “yokluk” manası için “adem” kelimesini kullanmaktadır.

15- "MAZHAR" kelimesinin Küçük Sözlerdeki tahliline baktığımızda;
- 6. sözde aynen bırakılmış,
- 8. Söz’de “kavuşturmuş” olarak, “saadet-i dareyne mazhar” ibaresi “iki cihan saadetine erişir” olarak değiştirilmiş,
- 9. Söz’de aynen bırakılmıştır.
Bu durum gösteriyor ki Küçük Sözlerde geçen 4 “mazhar” kelimesinin 2 yerde anlaşıldığı, fakat ne gariptir ki 2 yerde de anlaşılmadığı kabul edilmiştir. Bu bir tezat değil midir?

16- "MAĞRUR" kelimesinin Küçük Sözlerdeki tahliline baktığımızda;
- 1. Sözde geçen 4 mağrur kelimesinin 2 yerde aynen bırakılmış, 1 yerde “gururlu” olarak, 1 yerde "öteki" olarak
- 6. Söz’de aynen bırakıldığını görmekteyiz.
Bu durum Küçük Sözlerdeki 5 “mağrur” kelimesinin 3 yerde anlaşıldığını fakat 2 yerde anlaşılmadığının kabul edildiğini göstermektedir. Bu ise başlı başına bir tezattır. Bu ise sadeleştiricilerin ehil olmadığını, yapılan işin sadeleştirme olmadığını açıkça göstermektedir.

17- "İLTİFAT" kelimesinin Küçük Sözlerdeki tahliline baktığımızda;
- 6. Sözde aynen bırakılmış,
- 8. Sözde aynen bırakılmış,
- 9. Söz’de 1 yerde aynen bırakılmış, 1 yerde de “lütuf” olarak değiştirilmiştir.
Yani Küçük Sözlerde geçen 4 “iltifat” kelimesinin 3 yerde anlaşıldığı, fakat 1 yerde anlaşılmadığı kabul edilmiştir. Bu kadar ehliyetsiz kişilerin yaptığı iş ancak bu kadar olur.

18- "TASARRUF" kelimesinin Küçük Sözlerdeki tahliline baktığımızda;
- 6. Söz’de “tasarruf” kelimesi “kullanmak” olarak değiştirilmiş,
- 9. Söz’de 5 yerde aynen bırakılmış, bir yerde “tasarrufat-ı azime-i yevmiye” terkibi “her gün görülen büyük icraatlarının” şeklinde değiştirilmiştir.
Bu kelimeyi 1 yerde değiştirmek, 5 yerde aynen bırakmak, bir yerde de hatalı şekilde değiştirmek gösteriyor ki; 5 yerde anlaşılan bu kelimenin 1 yerde anlaşılmadığı ve başka bir yerde yanlış anlaşıldığı kabul edilmiştir. Küçük Sözlerde geçen “tasarruf” kelimesi üzerinde yapılan bu kadar bariz hatadan sonra bu işi yapanların ehil olmadığını, yapılan işin de sadeleştirme olmadığını herhalde anlamış olmalısınız. Hala sadeleştirmeyi mi savunuyorsunuz? İsterseniz mola verip çayınızı yudumlarken bir düşünün.

19- "TERHİS" kelimesinin Küçük Sözlerdeki tahliline baktığımızda;
- 2. Söz’de geçen “terhisat-ı umumiye” terkibi “umumi bir terhis” olarak, 2 yerde geçen “terhisat” kelimesi “terhis” olarak değiştirilmiştir.
- 6. Söz’de “terhisat zamanına kadar” ifadesi “vazifeniz bitene kadar” olarak,
- 8. Söz’de “terhis” kelimesi aynen bırakılmıştır,
- 9. Söz’de “terhis” kelimesi aynen bırakılmıştır.
Küçük Sözler içerisinde geçen 4 “terhisat” ve onun tekil hali olan 2 “terhis” kelimesine baktığımızda sadece 6. Söz’de “vazifeniz bitene kadar” şeklinde manası verildiğini diğer yerlerde çoğul olan bu kelimenin tekil hale getirildiği ya da aynen bırakıldığını görmekteyiz. Sadece bir yerde manasını verip diğer yerlerde aynen bırakmak ve çoğul olan bu kelimeyi tekil yapmak sadeleştiricilerin içine düştükleri tezatlardan biridir. Küçük Sözlerde 6 defa geçen bu kelimenin sadece bir yerde anlaºılmadığı fakat 5 yerde anlaºıldığı kabul edilmiºtir. Bu ise yapılan iºin hem ehil olmayan kiºiler tarafından yapıldığını, hem de iºin sadeleºtirme ile olan alakasının tamamen kesildiğini göstermektedir. ݺte size tezatlarla dolu tahrif ve tahrip edilmiº bir kitap…..

20- "MÜSTEHAK" kelimesinin Küçük Sözlerdeki tahliline baktığımızda;
- 6. sözde aynen bırakılmıştır.
- 8. Sözde bir yerde “hak eder” olarak, 2 yerde “layık” olarak değiştirilmiştir.
Bu durum gösteriyor ki Küçük Sözlerde geçen 4 “müstehak” kelimesinin 1 yerde anlaşıldığı fakat 3 yerde anlaşılmadığı kabul edilmiştir. Bu ise bir tezattır.
 

kenz-i mahfi

Sorumlu
21- "MUVAFIK" kelimesinin Küçük Sözlerdeki tahliline baktığımızda;
- 6.Sözde “muvafık” kelimesi “müstehak” olarak değiştirilmiştir. Bu ise tamamen bir tezattır. Çünkü Küçük Sözlerde geçen 4 adet müstehak kelimesi bir yerde aynen bırakılmış, bir yerde “hak eder” denilmiş, 2 yerde “layık” denilmiştir. “muvafık” kelimesine 2 yerde “layık” denildiğine göre halbuki burada aynı cümle içinde “layık” kelimesi geçmektedir.
“muvafık” kelimesinin en bilinen manası “uygun” olduğuna göre bu kelimeye “müstehak” demek uygun olmayıp çok hatalıdır. Hem “muvafık” kelimesini anlamayan şakirtlerin “müstehak” kelimesini anlaması beklenmiştir. Zira burada "müstehak" olarak değiştirmişlerdir. Halbuki yukarıda izah edildiği gibi "müstehak" kelimesi de anlaşılmayan kelime kabul edilip 3 yerde değiştirilmiştir. Bu ise tamamen bir tezattır.

22- "FİAT" kelimesinin Küçük Sözlerdeki tahliline baktığımızda;
- Küçük Sözlerde geçen 7 fiat kelimesi 6 yerde ısrarla “fiyat” olarak değiştirildiği gibi 6.Sözde “karşılık” olarak değiştirilmiştir. Demek ki bu kelimenin 6 yerde anlaşıldığı halde 1 yerde anlaşılmadığı kabul edilmiştir. Bu ise bir tezattır. Ayrıca bu kelimeyi kimlerin bilmediğini de merak etmiş bulunmaktayız. Bunu da izah ederlerse memnun oluruz.

23- "HASSE" kelimesinin Küçük Sözlerdeki tahliline baktığımızda;
- 6. Söz’de “hasse” kelimesi “duygu” olarak, “hasselerin” kelimesi “kabiliyetin” olarak, “hasse” kelimesi “uzuv” olarak değiştirilmiştir.
“Hasse” kelimesinin manasına baktığımızda “duygu uzvu” manasına gelmekle beraber “kabiliyet” diye bir karşılığı yoktur. Dolayısıyla hatalı çevrilmiş ve mana bozulmuştur. Küçük Sözlerde geçen 3 "hasse" kelimesi 1 yerde hatalı çevrilmiştir. 2 yerde ise eksik çevrilmiştir.

24- "MATBAH" kelimesinin Küçük Sözlerdeki tahliline baktığımızda;
- 1. Sözde “matbaha-i kudret” terkibi “kudret mutfağı” olarak,
- 5. Sözde “matbaha-i rahmet” terkibi “rahmet mutfağı” olarak,
- 6. Sözde “matbah” kelimesi “sofra” olarak değiştirilmiştir.
İşte burada anlaşılıyor ki 2 yerde “mutfak” olarak değiştirilen “matbah” kelimesi, 1 yerde “sofra” olarak değiştirilmiştir. Bu kelimenin "sofra" diye bir karşılığının hangi sözlükte olduğunu merak ediyoruz. Bu çok açık bir hatadır.

25- "HEVA" kelimesinin Küçük Sözlerdeki tahliline baktığımızda;
- 3. Sözde “heva” kelimesi “nefsin kötü arzuları” olarak,
- 5. Sözde “heva” kelimesi “heves” olarak,
- 6. Sözde “heva” kelimesi çoğul yapılarak “hevesler” olarak değiştirilmiştir.
Küçük Sözlerde geçen 3 "heva" kelimesinin nasıl farklı şekillerde ve keyfi olarak değiştirildiği gözükmektedir. Heveslerine nasıl uygun gelirse öyle değiştirmişler.

26- "HADSİZ" kelimesinin Küçük Sözlerdeki tahliline baktığımızda;
- 1. Sözde "sayısız" olarak, 1 yerde "sınırsız" olarak,
- 3. Sözde "sonsuz" olarak, 1 yerde "sayısız" olarak,
- 7. Sözde "sınırsız" olarak,
- 9. Sözde aynen bırakılmış, 1 yerde "sınırsız" olarak değiştirilmiştir.
Bu durum gösteriyor ki Küçük Sözlerde geçen 7 adet "hadsiz" kelimesini 1 yerde anlaşılır iken 6 yerde anlaşılmadığını kabul etmişlerdir. İşte her zaman yaptıkları tezatlardan birisi daha...

27- "NİHAYETSİZ" kelimesinin Küçük Sözlerdeki tahliline baktığımızda;
- 1. Sözde 2 yerde "sonsuz" olarak, 1 yerde "sınırsız" olarak,
- 2. Sözde "nihayet" kelimesi "son" olarak,
- 3. Sözde "sınırsız" olarak, 1 yerde "sayısız" olarak,
- 6. Sözde "sayısız" olarak,
- 7. Sözde "sonsuz" olarak,
- 9. Sözde 5 yerde "sonsuz" olarak, 1 yerde aynen bırakılmış, 1 yerde "sınırsız" olarak, 1 yerde çıkartılmış, "nihayet" kelimesi 1 yerde "son" olarak, 1 yerde "son derece" olarak değiştirilmiştir.
Bu durum gösteriyor ki Küçük Sözlerde geçen 18 "nihayetsiz" kelimesi 1 yerde anlaşılır iken 16 yerde anlaşılmaz kabul edilmiş ve 1 yerde de lüzumsuz görülmüş olacak ki çıkartılmıştır. İşlerine nasıl gelirse (sayısız, sınırsız, sonsuz vb) değiştirmişlerdir. İşte sadeleştiricilerin içine düştükleri tezatlardan birisi daha...

28- "MUSAHHAR" kelimesinin Küçük Sözlerdeki tahliline baktığımızda;
- 1. Sözde "itaat" olarak,
- 3. Sözde "boyun eğmiş" olarak,
- 7. Sözde "itaat eden" olarak, 1 yerde "emre amade" olarak,
- 8. Sözde 2 yerde "emre amade" olarak,
- 9. Sözde "emre amade" olarak değiştirilmiştir.
Küçük Sözlerde geçen 7 "musahhar" kelimesi 4 yerde "emre amade" olarak, 2 yerde "itaat" olarak, 1 yerde de "boyun eğmiş" olarak değiştirilmiştir. Yani "musahhar" kelimesini anlayamayan şakirtlerin 4 yerde "amade" kelimesini ve 2 yerde de "itaat" kelimesini anlamaları beklenmiştir. Tezatın böylesine ne denilebilir ki...

29- "KAMİL" kelimesinin Küçük Sözlerdeki tahliline baktığımızda;
- 7.Sözde 3 yerde aynen bırakılmış,
- 9.Sözde "Kâmil-i Mutlak" terkibi "mutlak kemal" olarak değiştirilmiştir.
Bu durum gösteriyor ki Küçük Sözlerde geçen 4 kamil kelimesinin 3 yerde anlaşıldığı fakat 1 yerde pek anlaşılmadığı kabul edilerek "kemâl" kelimesiyle değiştirilmiştir. "Kemâl" kelimesinin izahında bahsedildiği gibi bu kelime üzerinde de çok değişiklikler ve hatalar yapılmıştır. Yani durum tam manasıyla katmerli bir tezattır.

30- "DEREKE" kelimesinin Küçük Sözlerdeki tahliline baktığımızda;
- 6.Sözde 3 yerde "seviye" olarak, 1 yerde çıkartılmıştır.
Bu durum gösteriyor ki Küçük Sözlerde geçen 4 "dereke" kelimesi 3 yerde "seviye" olarak anlaşıldığı halde 1 yerde lüzumsuz görülmüş ki çıkartılmıştır. Bu yönüyle bir tahribat olduğu gibi zaten metin içinde manası anlaşılan bir kelimedir. Az dikkatle anlaşılabilecek bir kelimedir.
 

kenz-i mahfi

Sorumlu
31- "NAM" kelimesinin Küçük Sözlerdeki tahliline baktığımızda;
- 1. Sözde 15 yerde aynen bırakılmış, 4 yerde "adına" olarak,
- 6.Sözde 3 yerde "adıma" olarak, 1 yerde "için" olarak, 1 yerde aynen bırakılmıştır.
Bu durum gösteriyor ki Küçük Sözlerde geçen 24 "nam" kelimesinin 16 yerde aynen bırakılmak suretiyle anlaşıldığı kabul edildiği halde 8 yerde değiştirilerek anlaşılmadığı kabul edilmiştir. Bu bir tezat değil midir?

32- "ZAİF" kelimesinin Küçük Sözlerdeki tahliline baktığımızda;
- 3.Sözde 2 yerde "zayıf" olarak
- 6.Sözde 2 yerde "zayıf" olarak
- 9.Sözde 2 yerde "zayıf" olarak değiştirilmiştir.
Bu kelimenin sözlükteki manasına baktığımızda "güçsüz, iktidarsız, kuvveti az, kuvvetsiz, takatsiz, kansız, gevşek, tenbel" olarak manasının verildiğini görüyoruz. Yani bu verilen manaları "zayıf" manası karşılayamadığından sadeleştirme de bu yönüyle "zayıf" kalmıştır. Yani ısrarla "zaif" kelimesini "zayıf" olarak değiştirmek hangi akla hizmettir.

33- "ZİYADE" kelimesinin Küçük Sözlerdeki tahliline baktığımızda;
- 1.Söz'den önceki parağrafta "daha" olarak,
- 6.Sözde "pek fazla" olarak,
- 9.Sözde 1 yerde "daha çok" olarak, 1 yerde "çok fazla" olarak değiştirilmiştir.
Küçük Sözlerde geçen bu kelime 3 yerde asıl manasına yaklaşık olarak değiştirildiği halde 1 yerde sadece "daha" denilmek suretiyle kısırlaştırılmıştır.

34- "PERESTİŞ" kelimesinin Küçük Sözlerdeki tahliline baktığımızda;
- 5.Sözde "kulluk" olarak,
- 6.Sözde "taparcasına" olarak,
- 9.Sözde 1 yerde "kulluk" olarak, 1 yerde "taparcasına" olarak değiştirilmiştir.
Bu durum gösteriyor ki "pek fazla sevmek" manasına gelen bu kelimeyi 6.Sözde hatalı olarak "taparcasına" olarak değiştirmek manayı katletmektir. Zaten aynı cümle içinde "sevdiğin" kelimesi kullanılarak kelimenin manası verilmiştir.

35- “TEMAŞA” kelimesinin Küçük Sözlerdeki tahliline baktığımızda;
- 7. Sözde “seyr ve temaşaya” ifadesinde “seyretmek için” olarak değiştirilmek suretiyle çıkartılmış,
- 9.Sözde “seyir ve temaşa” ifadesinde “seyrediyor” olarak değiştirilmek suretiyle çıkartılmıştır.
Küçük Sözlerde geçen 2 “temaşa” kelimesinin de keyfi olarak çıkartıldığı görülmektedir. Bunun ismi sizce sadeleştirme midir?

36- “TEBEDDÜL” kelimesinin Küçük Sözlerdeki tahliline baktığımızda;
- 6.Söz'de “değişip” olarak,
- 7.Sözde çıkartılmış,
- 9.Sözde “mutlak” olarak değiştirilmiştir.
Bu durum gösteriyor ki Küçük Sözlerde geçen 3 tebeddül kelimesi 1 yerde çıkartılmış, 1 yerde karşılığından farklı bir mana ile keyfi olarak değiştirilmiş, 1 yerde ise kısır bir şekilde değiştirilmiştir. Bu kadar keyfilikle dolu bir eserden ne fayda beklenebilir ki...

37- “TEŞKİL” kelimesinin Küçük Sözlerdeki tahliline baktığımızda;
- 7.Sözde “teşkil eder” ibaresi “meydana getirir” olarak,
- 9.Sözde aynen bırakılmıştır.
Küçük Sözlerde 2 defa geçen bu kelimeyi 1 yerde anlaşıldığını kabul edip aynen bırakmak diğer yerde keyfi olarak değiştirmek gerçekten müthiş bir tezattır.

38- “ZİRA” kelimesinin Küçük Sözlerdeki tahliline baktığımızda;
- 2.Söz'de aynen bırakılmış,
- 5.Sözde 2 yerde aynen bırakılmış,
- 6.Sözde aynen bırakılmış,
- 7.Sözde aynen bırakılmış,
- 8.Sözde “oysa” olarak değiştirilmiştir.
Bu durum gösteriyor ki Küçük Sözlerde geçen 6 “zira” kelimesi 5 yerde anlaşılır iken ne hikmetse 1 yerde anlaşılmadığından değiştirilmiştir. Bu durum tamamen bir tezattır.

39- “MÜTHİŞ” kelimesinin Küçük Sözlerdeki tahliline baktığımızda;
- 2.Sözde 3 yerde “dehşetli” olarak,
- 7.Sözde 1 yerde aynen bırakılmış, 1 yerde “dehşetli” olarak,
- 8.Sözde aynen bırakılmıştır.
Bu durum gösteriyor ki Küçük Sözlerde geçen 6 “müthiş” kelimesinin 2 yerde anlaşıldığı kabul edilerek aynen bırakılmış fakat 4 yerde anlaşılmadığı kabul edilerek değiştirilmiştir. Bu ise müthiş ve dehşetli bir tezattır.

40- “LEZİZ” kelimesinin Küçük Sözlerdeki tahliline baktığımızda;
- 1.Sözde aynen bırakılmış,
- 2.Sözde aynen bırakılmış
- 7.Sözde çıkartılmış,
- 8.Sözde 1 yerde aynen bırakılmış, 1 yerde “lezzetli” olarak,
- 9.Sözde 1 yerde “lezzetli” olarak, 1 yerde aynen bırakılmıştır.
Bu durum gösteriyor ki Küçük Sözlerde geçen 7 adet “leziz” kelimesinin 4 yerde aynen bırakılmak suretiyle anlaşıldığı, bir yerde lüzumsuz görülerek çıkarıldığı ve 2 yerde ise anlaşılmadığından değiştirildiği görülmektedir. Bu durum ise müthiş bir tezat ve bir tahribattır.
 

kenz-i mahfi

Sorumlu
41- “ZA'F” kelimesinin Küçük Sözlerdeki tahliline baktığımızda;
- 5.Sözde “zaaf” olarak,
- 7.Sözde “zayıflığımı” olarak,
- 9.Sözde 2 yerde “zayıflık” olarak,
Bu durum gösteriyor ki Küçük Sözlerde geçen 4 “za'f” kelimesinin 3 yerde doğru karşılığı verildiği halde 1 yerde “zaaf” denilmek suretiyle tezata düşülmüştür. Her ne kadar “za'f” kelimesinin “zaaf” diye bir karşılığı olsa da “zaaf” kelimesinin anlaşılma derecesi “za'f” ile hemen hemen aynıdır. Madem değiştirilecekti o zaman bütün yerlerde “zayıf” yazılması gerekmez miydi? İşte bu yönüyle çelişen bir durumdur.

42- “HÜSN” kelimesinin Küçük Sözlerdeki tahliline baktığımızda;
- 8.Sözde 1 yerde aynen bırakılmış, 1 yerde “güzellik” olarak, 1 yerde çıkartılmış, 1 yerde “iyi” olarak, 1 yerde “temiz” olarak, 1 yerde “güzel” olarak,
- 9.Sözde “güzel” olarak değiştirilmiştir.
Küçük Sözlerde geçen 7 “hüsn” kelimesi 1 yerde “iyi”, 1 yerde “temiz” olarak değiştirilmiştir. Bu kelimenin manası “güzellik” olduğuna göre hatalı çevrilmiştir. Ayrıca 1 yerde çıkartılması ise tamamen bir tahriptir. 1 yerde değiştirilmeden bırakılması kelimenin anlaşıldığını gösterdiği halde 3 yerde “güzellik” olarak değiştirilerek kelimenin anlaşılmadığı kabul edilmiş ve tezata düşülmüştür.

43 "LEM'A" kelimesinin Küçük Sözlerdeki tahliline baktığımızda;
- 7.Sözde "parıltı" olarak,
- Küçük Sözlerde olmamakla beraber 1.Söz ile 2.Söz arasında yer alan bahiste 2 yerde aynen bırakılmıştır.
Bu durum gösteriyor ki 3 defa geçen bu kelime 2 yerde anlaşılır iken ve daha önce sadeleştirilen "Lem'alar" kitabının ismini aynen bıraktıkları halde 7.Sözde bu kelimenin anlaşılmadığı kabul edilerek "parıltı" kelimesi ile değiştirilmiştir. Zaten işin başından itibaren tezatlarla dolu bir çalışma yapılmıştır.

44- "ŞİDDET" kelimesinin Küçük Sözlerdeki tahliline baktığımızda;
- 1.Sözde 2 yerde aynen bırakılmış,
- 7. Sözde çıkartılmış,
- 9. Sözde aynen bırakılmıştır.
Bu durum gösteriyor ki Küçük Sözlerde geçen 4 "şiddet" kelimesinin 3 yerde anlaşıldığının kabulüyle aynen bırakıldığı halde 1 yerde lüzumsuz görülmekle çıkartılmıştır. Bu ise hem bir tahribat hem de müellife hürmetsizliktir.

45- "İŞTİHA" kelimesinin Küçük Sözlerdeki tahliline baktığımızda;
- 7.Sözde 2 yerde "lezzet" olarak değiştirilmiştir.
Halbuki bu kelimenin "lezzet" diye bir karşılığı olmayıp Arapça "şehv" (istemek, arzulamak, canı çekmek) kelimesinden türetilmiştir. Yani kelimenin manası değil de keyfi olarak bir mana verilmiştir. Halbuki 6.Sözde aynı kökten türetilen "şehvet" kelimesi aynen bırakılmıştır. Bu yönüyle tam bir tezat olduğu gibi daha az bilinen "şehvet" kelimesinin aynen bırakılması da bir tezattır.

46- "VAZİYET" kelimesinin Küçük Sözlerdeki tahliline baktığımızda;
- 7.Sözde 1 yerde "hal" olarak, 1 yerde aynen bırakılmış,
- 8.Sözde 6yerde aynen bırakılmış,
- 9.Sözde 1 yerde aynen bırakılmış, 1 yerde "vakit" olarak değiştirilmiştir.
Bu durum gösteriyor ki Küçük Sözlerde geçen 10 "vaziyet" kelimesi 8 yerde aynen bırakılmasıyla anlaşıldığı kabul edilmiştir. Halbuki 1 yerde "hal" kelimesiyle değiştirilerek anlaşılmadığı kabul edilmiştir. Hem bu kelimenin "vakit" diye bir karşılığı olmadığı halde 1 yerde yanlış mana verilerek değiştirilmiştir. Bu yönüyle bilinen bir kelimede tezatlar ortaya düşmüştür.

47- "SENED" kelimesinin Küçük Sözlerdeki tahliline baktığımızda;
- 7.Sözde 1 yerde aynen bırakılmış, 1 yerde çıkartılmıştır.
Küçük Sözlerde "sened" kelimesi 7.Sözde 2 defa zikredilmektedir. Birincisinde aynen bırakılmıştır. İkincisinde ise lüzumsuz görülmüş olacak ki çıkartılmıştır. Bu ise kelimenin tam manasıyla bir tahribat operasyonu olup müellife karşı büyük bir hürmetsizliktir.

48- "SEFAHET" kelimesinin Küçük Sözlerdeki tahliline baktığımızda;
- 3.Sözde 1 yerde "haram zevkler" olarak, 1 yerde "nefsin arzuları" olarak
- 4.Sözde "eğlenceye" olarak,
- 7.Sözde "haram zevkler" olarak değiştirilmiştir.
Bu durum gösteriyor ki Küçük Sözlerde geçen 4 "sefahet" kelimesi 3 yerde yaklaşık manasıyla değiştirildiği halde 1 yerde "eğlenceye" denilmek suretiyle yanlış olarak değiştirilmiş ve mana bozulmuştur. Çünkü eğlencenin meşru olanı da vardır. Halbuki "sefahet" kelimesindeki haram eğlencenin meşru yanı yoktur.

49- "VAKİT" kelimesinin Küçük Sözlerdeki tahliline baktığımızda;
- 1.Sözde aynen bırakılmış,
- 2.Sözde aynen bırakılmış,
- 3.Sözde 2 yerde aynen bırakılmış, 1 yerde "zamanlar" olarak çoğul yapılmış,
- 4.Sözde aynen bırakılmış,
- 5.Sözde aynen bırakılmış,
- 6.Sözde 2 yerde aynen bırakılmış,
- 7.Sözde aynen bırakılmış,
- 8.Sözde 1 yerde aynen bırakılmış, 1 yerde "an" olarak,
- 9.Sözde 12 yerde aynen bırakılmış, 1 yerde "çağına" olarak, 1 yerde "ihtiyaç vakti" ibaresi "ihtiyaç duyar" olarak değiştirilmiştir.
Bu durum gösteriyor ki Küçük Sözlerin hepsinde 26 defa zikredilen "vakit" kelimesinin 22 yerde anlaşıldığı kabul edilerek aynen bırakılmıştır. Fakat her ne hikmetse 4 yerde de anlaşılmadığı kabul edilerek sadeleştirme yani tahrif yoluna gidilmiştir. Ayrıca bu kelimenin 22 yerde değiştirilmemesi gösteriyor ki bu kelime gayet anlaşılır ve bilinen bir kelimedir. Bu kelime üzerinde 1 yerde "çağına", 1 yerde "duyar" ve 1 yerde de "an" olarak yapılan değişiklikler tamamen keyfi olup sadeleştirme amacına hizmet etmemektedir. Dolayısıyla müthiş bir tezat ve dehşetli bir tahriptir.

50- "DAİMA" kelimesinin Küçük Sözlerdeki tahliline baktığımızda;
- 1.Sözde 1 yerde aynen bırakılmış, 1 yerde çıkartılmış,
- 2.Sözde aynen bırakılmış,
- 3.Sözde aynen bırakılmış,
- 5.Sözde 2 yerde aynen bırakılmış,
- 6.Sözde 2 yerde aynen bırakılmış,
- 9.Sözde 1 yerde "Daim-i Baki" ibaresinde aynen bırakılmış, 1 yerde "daimane" kelimesi "sürekli" olarak değiştirilmiştir.
Bu durum gösteriyor ki Küçük Sözlerde zikredilen 10 "daim" kelimesi 8 yerde anlaşılır iken bir yerde "sürekli" olarak değiştirilmiş ve 1 yerde de lüzumsuz görülerek çıkartılmıştır. Bu ise bir tezattır.
 

kenz-i mahfi

Sorumlu
51- "MEVCUDAT" kelimesinin Küçük Sözlerdeki tahliline baktığımızda;
- 1.Sözde 2 yerde "varlıklar" olarak,
- 2.Sözde 2 yerde "canlılar" olarak,
- 9.Sözde 2 yerde "varlıklar" olarak değiştirilmiştir.
"Mevcudât" kelimesi "yaratılan her şey"i içine aldığı halde 2 yerde sadece "canlılar" yani hayat sahiplerine mahsus kılınması manayı değiştirmiştir. 6 defa zikredilen bu kelime 2 yerde manası daraltılarak sadece hayat sahiplerini kastederek kullanılmıştır.

52- "LİSAN" kelimesinin Küçük Sözlerdeki tahliline baktığımızda;
- 1.Sözde 3 yerde "dil" olarak,
- 9.Sözde 1 yerde "dil" olarak, 1 yerde aynen bırakılmıştır.
Bu durum gösteriyor ki Küçük Sözlerde geçen 5 "lisan" kelimesi bir yerde anlaşılır olduğu kabul edilerek aynen bırakılmıştır. Fakat her ne hikmetse 4 yerde anlaşılmadığının kabulüyle "dil" olarak değiştirilmiştir. Bu durum ise sadeleştiricilerin içine düştükleri çok acip ve garip tezatlardan birisidir.

53- "İSTİFADE" kelimesinin Küçük Sözlerdeki tahliline baktığımızda;
- 1.Sözde aynen bırakılmış,
- 8.Sözde "faydalanır" olarak değiştirilmiştir.
Bu durum gösteriyor ki Küçük Sözlerde zikredilen 2 "istifade" kelimesi 1 yerde anlaşılır iken diğer yerde anlaşılmadığıın kabulüyle değiştirilmiştir. Bu ise müthiş bir tezattır.

54- "SAHRA" kelimesinin Küçük Sözlerdeki tahliline baktığımızda;
- 1.Sözde 2 yerde "çöl" olarak,
- 8.Sözde 4 yerde "ova" olarak değiştirilmiştir.
Küçük Sözlerde geçen 6 "sahra" kelimesi 2 yerde çöl olarak değiştirildiği halde keyfi olarak 4 yerde "ova" olarak değiştirilmiştir. Bu ise bir tezattır. Sahra kelimesi daha çok çöl için kullanılmaktadır. Afrika'nın kuzeyindeki çölün ismi Arapça "Sahra-yı Kebir"dir. Arapça'da çölleri ifade etmek için çoğunlukla "sahra" kelimesi kullanılır. "Sahra" kelimesinin Risale-i Nur Külliyatı'nda toplam kullanım sayısı 100 iken "çöl" kelimesinin kullanım sayısı 24'tür.

55- "SELAMET" kelimesinin Küçük Sözlerdeki tahliline baktığımızda;
- 1.Sözde aynen bırakılmış,
- 2.Sözde aynen bırakılmış,
- 8.Sözde 1 yerde "selamet-i kalb" terkibi "kalb huzuru" olarak, 1 yerde aynen bırakılmıştır.
Bu durum gösteriyor ki Küçük Sözlerde geçen 4 "selamet" kelimesinin 3 yerde anlaşıldığı fakat her ne hikmetse 1 yerde anlaşılmadığı kabul edilmiştir. Bu ise tamamen bir tezat olup kasti tahribattır. Zira anlaşıldığı kabul edilerek değiştirilmeyenlerin sayısı daha fazladır. Demek ki anlaşılan bir kelimedir.

56- "ZELİL" kelimesinin Küçük Sözlerdeki tahliline baktığımızda;
- 1.Sözde aynen bırakılmış,
- 9.Sözde "zelilane" kelimesi "küçüklüğünün" olarak değiştirilmiştir.
"zelil" kelimesinin 1 yerde aynen bırakıp, başka bir yerde ek bir kelime gelince mana anlaşılmıyor diye değiştirmek gerçekten bir tezattır. Kelimenin aslı durup ona ek bir kelime geldiğinde anlaşılmaz mı oluyor?

57- "REZİL" kelimesinin Küçük Sözlerdeki tahliline baktığımızda;
- 1.Sözde aynen bırakılmış,
- 5.Sözde "ahlak-ı rezile" terkibi "kötü ahlaktan" olarak değiştirilmiştir.
Bu durum gösteriyor ki 1 yerde anlaşılan bir kelime değiştirilmediği halde başka bir yerde anlaşılmadığının kabulüyle değişiklik yoluna gidilmiştir. Aynen "zelil" kelimesinde olduğu gibi burada da hata yapılmıştır. Bu ise bir tezattır.

58- "HELÂKET" kelimesinin Küçük Sözlerdeki tahliline baktığımızda;
- 3.Sözde 1 yerde "felâket" olarak, 1 yerde "helâk" şeklinde aynen bırakılmış,
- 5.Sözde "mahvolmak" olarak değiştirilmiştir.
Küçük Sözlerde geçen 3 "helâket" kelimesi 1 yerde aynen bırakıldığı halde 1 yerde "felaket" olarak 1 yerde de "mahvolmak" olarak değiştirilmiştir. Halbuki Küçük Sözlerde geçen 6 "mahv" kelimesi 2 yerde aynen bırakıldığı halde 4 yerde değiştirilmiştir. Yani tam manasıyla tezat bir şekle dönüştürülmüştür.

59- "MÂLİK" kelimesinin Küçük Sözlerdeki tahliline baktığımızda;
- 1.Sözde aynen bırakılmış,
- 2.Sözde aynen bırakılmış,
- 6.Sözde aynen bırakılmış,
- 7.Sözde "sahibi" olarak,
- 9.Sözde 1 yerde aynen bırakılmış, 1 yerde "Mâlik-i Yevmiddin" terkibi "din gününün sahibi" olarak değiştirilmiştir.
Küçük Sözlerde geçen 6 "malik" kelimesinin 4 yerde aynen bırakılması o kelimenin anlaşılır olduğunu gösterdiği halde 2 yerde değiştirilmesi anlaşılmaz olduğunu göstermektedir. Bu durum ise müthiş bir tezattır.

60- "HÂKİM" kelimesinin Küçük Sözlerdeki tahliline baktığımızda;
- 1.Sözde aynen bırakılmış,
- 4.Sözde 2 yerde "hükümdar" olarak,
- 8.Sözde 1 yerde aynen bırakılmış, 5 yerde "hükümdar" olarak değiştirilmiştir.
Küçük Sözlerde 9 adet "hâkim" kelimesinin 2 yerde aynen bırakılması o kelimenin anlaşıldığını gösterdiği halde 7 yerde değiştirilmesi ise anlaşılmaz olduğunu göstermektedir. Bu durum ise sadeleştiricilerin çoğu zaman içine düştükleri tezatlardan birisidir.
 

kenz-i mahfi

Sorumlu
61- "HAREKET" kelimesinin Küçük Sözlerdeki tahliline baktığımızda;
- 1.Sözde 5 yerde aynen bırakılmış, 1 yerde "iş gören" olarak,
- 4.Sözde 1 yerde "davranır" olarak, 1 yerde aynen bırakılmış,
- 6.Sözde aynen bırakılmış,
- 8.Sözde "olmuş" olarak değiştirilmiştir.
Küçük Sözlerde geçen 10 "hareket" kelimesinin nasıl keyfi ve kasti ve zalimane değiştirildiği görülmektedir. Manası tamamen bilinen bir kelimeyi 3 yerde keyfi ve kasti olarak değiştirmek büyük bir cinayettir. Eğer anlaşılmıyorsa niçin 7 yerde aynen bırakıldı. Bu ve benzeri değişiklikler Risale-i Nur'a yapılan müthiş bir tecavüzdür. Maksat anlaşılmaması veya anlaşılması değildir. Eğer öyle olsaydı "hareket" kelimesi gibi gayet iyi bilinen bir kelimede keyfi tasarruf yapılmazdı. Maksatları Risale-i Nur'u "sadeleştirme" perdesi altında tahrip etmektir. Bu kadar bilinen ve anlaşılan bir kelimede böyle keyfi tasarruf yapılırsa gerisini siz düşünün.

62- "BELKİ" kelimesinin Küçük Sözlerdeki tahliline baktığımızda;
- 1.Sözde çıkartılmış,
- 3.Sözde "aksine" olarak,
- 4.Sözde çıkartılmış,
- 5.Sözde çıkartılmış,
- 6.Sözde 3 yerde çıkartılmış,
- 7.Sözde 2 yerde çıkartılmış,
- 8.Sözde çıkartılmış,
- 9.Sözde 2 yerde çıkartılmıştır.
Bu vaziyet gösteriyor ki Küçük Sözlerde geçen 12 "belki" kelimesi 11 yerde çıkartılmış yalnızca 1 yerde başka bir mana verilmiştir. Yani sadeleştirilen eserde hiç "belki" kelimesi geçmemektedir. Biz burada iyi niyet göremiyoruz. Eğer gören varsa bize de göstersin. Zira "belki" kelimesi gayet bilinen bir kelime olup Arapça'da katiyyyeti ve kesinliği ifade etmek için kullanılır. Yani kesinlikle lüzumlu bir kelimedir. Bu kelimeyi 11 yerde lüzumsuz görüp çıkarmak Risale-i Nur'a karşı müthiş bir tecavüzdür. Bu işin altında iyi niyet arayanlara duyurulur.

63- "KUVVET" kelimesinin Küçük Sözlerdeki tahliline baktığımızda;
- 1.Sözde 3 yerde aynen bırakılmış,
- 4.Sözde "derecesine" olarak,
- 7.Sözde aynen bırakılmış,
Bu durum gösteriyor ki Küçük Sözlerde geçen 5 "kuvvet" kelimesi 4 yerde aynen bırakıldığı yani anlaşıldığı kabul edildiği halde 1 yerde değiştirilerek anlaşılmadığı kabul edilmiştir. Bu durum bir tezattır.

64- "GİBİ" kelimesinin sadece 1.Sözdeki tahliline baktığımızda;
- 1.Sözde 1 yerde "kadar" olarak, 1 yerde "misali" olarak, 9 yerde aynen bırakılmıştır.
Bu durum gösteriyor ki Küçük Sözler içinde sadece 1.Sözde 11 defa geçen "gibi" kelimesi üzerinde nasıl keyfi olarak oynandığını göstermektedir. Gayet anlaşılır bir kelime üzerinde yapılan bu değişiklikler tam bir tezattır.

65- "MUHTELİF" kelimesinin Küçük Sözlerdeki tahliline baktığımızda;
- 1.Sözde çıkartılmış,
- 8.Sözde 1 yerde "çeşit" olarak, 1 yerde çıkartılmış, 1 yerde "çeşit çeşit" olarak değiştirilmiştir.
Küçük Sözlerde geçen 4 "muhtelif" kelimesi keyfi olarak 2 yerde metinden çıkartılmıştır. Bu yönüyle tam bir tahribattır.

66- "FEYZ" kelimesinin Küçük Sözlerdeki tahliline baktığımızda;
- 1.Sözde aynen bırakılmış,
- 8.Sözde "bereket" olarak değiştirilmiştir.
Küçük Sözlerde geçen 2 "feyz" kelimesinde nasıl keyfi tasarrufta bulunulduğu görülmektedir. Birinci Sözde anlaşılan bu kelime her ne hikmetse Sekizinci Sözde anlaşılmaz olmuştur. Bu durum bir tezattır.

67- "TAKDİM" kelimesinin Küçük Sözlerdeki tahliline baktığımızda;
- 1.Sözde aynen bırakılmış,
- 9.Sözde "arz etmesi" olarak değiştirilmiştir.
Küçük Sözlerde geçen 2 "takdim" kelimesinde nasıl keyfi ve kasti olarak oynandığı görülmektedir. 1 yerde aynen bırakıp, 1 yerde değiştirmek tezattır.

68- "HARİKA" kelimesinin Küçük Sözlerdeki tahliline baktığımızda;
- 1.Sözde aynen bırakılmış,
- 3.Sözde aynen bırakılmış,
- 5.Sözde aynen bırakılmış,
- 7.Sözde bu kelimenin çoğulu olan "havârik" kelimesi "harikalar" olarak değiştirilmiştir.
- 8.Sözde "alışılmadık" olarak değiştirilmiştir.
Küçük Sözlerde geçen 5 "harika" kelimesi üzerinde nasıl keyfi ve kasti olarak oynandığı görülmektedir. 4 yerde aynen bırakarak onun anlaşıldığını kabul ettikleri hald 1 yerde değiştirerek anlaşılmadığını farzetmişlerdir. Bu ise bir tezattır.

69- "İNTİŞAR" kelimesinin Küçük Sözlerdeki tahliline baktığımızda;
- 1.Sözde 1 yerde "büyümesi" olarak, 1 yerde "yayılması" olarak değiştirilmiştir.
Bu kelimenin manası "dağılmak, yayılmak, üremek" olduğu halde keyiflerine göre "büyümek" manasında kullanmışlardır. Bu durum bir tezattır.

70- "DAHİ" kelimesinin KüçükSözlerdeki tahliline baktığımızda;
- 1.Sözde 2 yerde "de" olarak, 1 yerde "bile" olarak,
- 2.Sözde çıkartılmış,
- 3.Sözde 4 yerde "de" olarak,
- 4.Sözde "bile" olarak,
- 5.Sözde 1 yerde çıkartılmış, 1 yerde "de" olarak,
- 7.Sözde aynen bırakılmış,
- 8.Sözde 4 yerde "de" olarak, 2 yerde çıkartılmış,
- 9.Sözde 4 yerde "de" olarak, 3 yerde çıkartılmıştır.
Küçük Sözlerde geçen 25 "dahi' kelimesinin tamamen keyfi olarak değiştirildiğini görmekteyiz. Bu kelime 7 yerde metinden çıkartılmıştır. Sadece 1 yerde aynen bırakılmış ve geriye kalan yerlerde tamamen keyfi bir şekilde 2 yerde "bile" olarak, 15 yerde "de-da" olarak değiştirilmiştir. Bilinen bir kelimede böyle keyfi tasarruflar tamamen bir tezattır.
 

kenz-i mahfi

Sorumlu
71- "AZA" kelimesinin Küçük Sözlerdeki tahliline baktığımızda;
- 1.Sözde aynen bırakılmış,
- 6.Sözde 3 yerde "uzuv" olarak değiştirilmiştir.
Küçük Sözlerde zikredilen 4 "âzâ" kelimesinin 1 yerde aynen bırakılması onun anlaşıldığını gösterirken 3 yerde "uzuv" olarak değiştirilmesi onun anlaşılmadığını göstermektedir. Bu durum bir tezattır. Hem "aza" ile "uzuv" kelimesi arasında anlaşılma bakımından çok fark da yoktur. Bu yönüyle tamamen manasız bir değişiklik olup sadeleştiricilerin yaptıkları alışıldık hatalardan birisidir.

72- "MANEN" kelimesinin Küçük Sözlerdeki tahliline baktığımızda;
- 1.Sözde aynen bırakılmış,
- 2.Sözde 2 yerde "manevi" olarak,
- 8.Sözde 3 yerde aynen bırakılmıştır.
Bu durum gösteriyor ki Küçük Sözlerde geçen 6 "mânen" kelimesinin 4 yerde anlaşıldığı fakat her ne hikmetse 2 yerde de anlaşılmadığı kabul edilerek sadeleştirme yoluna gidilmiştir. Gözle görülür müthiş bir tezattır.

73- "HÜKMÜNDE" kelimesinin Küçük Sözlerdeki tahliline baktığımızda;
- 1.Sözde aynen bırakılmış,
- 2.Sözde aynen bırakılmış,
- 3.Sözde 1 yerde "neredeyse" olarak, 1 yerde aynen bırakılmış,
- 4.Sözde aynen bırakılmış,
- 5.Sözde 2 yerde aynen bırakılmış,
- 6.Sözde "görünüşte" olarak,
- 8.Sözde 1 yerde "gibi" olarak, 1 yerde aynen bırakılmış, 1 yerde "saydığı" olarak,
- 9.Sözde 1 yerde aynen bırakılmış, 1 yerde çıkartılmıştır.
Bu durum gösteriyor ki Küçük Sözlerde geçen 13 "hükmünde" kelimesi 1 yerde çıkartılmış, 8 yerde bırakılmış ve sadece 4 yerde değiştirilmiştir. Bu kadar bilinen bir kelimeye keyfi tasarruf ile nasıl bir cinayet işlendiği gözler önüne serilmektedir. Maksadın sadeleştirme olmadığı bu kelimeden rahatlıkla anlaşılabilmektedir.

74- "BEDEL" kelimesinin Küçük Sözlerdeki tahliline baktığımızda;
- 1.Sözde "karşılık" olarak,
- 2.Sözde çıkartılmış,
- 6.Sözde "yerine" olarak,
- 9.Sözde 3 yerde aynen bırakılmıştır.
Bu durum gösteriyor ki Küçük Sözlerde zikredilen 6 "bedel" kelimesinin 3 yerde aynen bırakılmasıyla anlaşıldığı kabul edilirken 2 yerde değiştirilerek anlaşılmadığı kabul edilmiş ve 1 yerde de lüzumsuz görülerek metinden çıkartılmıştır. Manası gayet iyi bilinen bir kelime üzerinde yapılan bu kadar manasız değişiklikler müthiş bir tezattır.

75- "TILSIM" kelimesinin Küçük Sözlerdeki tahliline baktığımızda;
- 6.Sözde aynen bırakılmış,
- 7.Sözde 6 yerde aynen bırakılmış, 1 yerde "tılsım-ı müşkül-küşa" terkibi "anahtar" olarak,
- 8.Sözde 8 yerde aynen bırakılmıştır.
Küçük Sözler içinde sadece 1 yerde değiştirilen "tılsım" kelimesi 15 yerde aynen bırakılmıştır. "Anlaşılmıyor" diyerek pek çok anlaşılan kelimeyi değiştiren zevatlar niçin bu kelimede 15 yerde değişiklik yapmamışlardır veya niçin sadece 1 yerde değişiklik yapmışlardır. Herhalde bu bir tezat olsa gerektir.

76- "HAKİKİ" kelimesinin Küçük Sözlerdeki tahliline baktığımızda;
- 1.Sözde 2 yerde "asıl" olarak,
- 3.Sözde aynen bırakılmış,
- 5.Sözde 1 yerde aynen bırakılmış, 1 yerde "gerçek" olarak,
- 6.Sözde 2 yerde aynen bırakılmış,
- 8.Sözde aynen bırakılmış,
- 9.Sözde 2 yerde "asıl" olarak, 1 yerde "gerçek" olarak, 2 yerde aynen bırakılmıştır.
Küçük Sözlerde geçen 13 "hakiki" kelimesinin ne kadar keyfi ve lüzumsuz yere değiştirildiğini görmekteyiz. 8 yerde aynen bırakıp 5 yerde değiştirmek akla hizmet etmek midir? Bu bir tezat değil midir?

77- "DERK" kelimesinin Küçük Sözlerdeki tahliline baktığımızda;
- 1.Sözde "anlamak" olarak,
- 3.Sözde "anlar" olarak,
- 8.Sözde "görür" olarak değiştirilmiştir.
Küçük Sözlerde 3 yerde geçen "derk" kelimesini 1 yerde "görür" olarak değiştirmek yanlıştır. Zira bu kelimenin "görmek" diye bir karşılığı yoktur. Tamamen keyfi ve hatalı bir değişikliktir.

78- "DERECE" kelimesinin Küçük Sözlerdeki tahliline baktığımızda;
- 1.Sözde 1 yerde aynen bırakılmış, 1 yerde "kadar" olarak,
- 3.Sözde 2 yerde aynen bırakılmış,
- 4.Sözde 1 yerde aynen bırakılmış, 1 yerde "mertebe" olarak,
Bu durum gösteriyor ki Küçük Sözlerde zikredilen 6 “derece” kelimesinin 4 yerde anlaşıldığı kabul edilerek aynen bırakılması, 2 yerde ise keyfi olarak değiştirilmesi tamamen bir tezattır.

79- "MEDİH" kelimesinin Küçük Sözlerdeki tahliline baktığımızda;
- 1.Sözde "yüceltip" olarak,
- 9.Sözde 1 yerde "övmeye" olarak, 1 yerde "medh ü sena" ibaresi aynen bırakılmıştır.
Küçük Sözlerde geçen 3 "medih" kelimesini 1 yerde aynen bırakıp 2 yerde değiştirmek bir tezattır.

80- "NAZAR" kelimesinin Küçük Sözlerdeki tahliline baktığımızda;
- 2.Sözde 1 yerde "kendi bakışına göre" olarak, 2 yerde aynen bırakılmış, 3 yerde "gözünden" olarak değiştirilmiştir.
Bu durum gösteriyor ki Küçük Sözlerde zikredilen "nazar" kelimesi 2 yerde aynen bırakıldığı halde 1 yerde "kendi bakışına göre" 3 yerde ise "gözünden" olarak değiştirilmiştir. Yani Küçük Sözlerde sadece 2.Sözde zikredilen 6 "nazar" kelimesinin 2 yerde anlaşıldığı fakat ne acayiptir ki 4 yerde de anlaşılmadığı kabul edilmiştir. Bu durum ise bir tezattır.
 

kenz-i mahfi

Sorumlu
81- "UMUMİ" kelimesinin Küçük Sözlerdeki tahliline baktığımızda;
-2.Sözde 2 yerde "baştan başa" olarak, 1 yerde "büyük" olarak, 1 yerde aynen bırakılmış, 1 yerde "bütün" olarak, 1 yerde "herkesin" olarak değiştirilmiştir.
Bu durum gösteriyor ki Küçük Sözler içinde sadece 2.Sözde 6 defa zikredilen "umum" kelimesi 1 yerde aynen bırakılırken 5 yerde keyfi olarak değiştirilmiştir. Bu kelimenin "büyük" ve "herkesin" ve "baştan başa" diye bir karşılığı olmayıp tamamen keyfi değişiklik yoluna gidilmiştir. Bu kelime 1 yerde anlaşılır iken ne gariptir ki 5 yerde de anlaşılmaz olduğunun kabulüyle değiştirilmiştir. Hem de bu değişiklikler aynı Sözde yapılmıştır.

82- "İNTİZAM" kelimesinin Küçük Sözlerdeki tahliline baktığımızda;
- 2.Sözde aynen bırakılmış,
- 3.Sözde 2 yerde "düzen" olarak,
- 8.Sözde "düzen" olarak,
- 9.Sözde 2 yerde aynen bırakılmıştır.
Bu durum gösteriyor ki Küçük Sözlerde zikredilen 6 "intizam" kelimesi 3 yerde anlaşılır iken ne acayiptir ki 3 yerde de anlaşılmaz olduğunun kabulüyle değiştirilmiştir. Bu durumun nasıl bir tezat olduğu anlaşılmaktadır.

83- "TERAKKİ" kelimesinin Küçük Sözlerdeki tahliline baktığımızda;
- 2.Sözde aynen bırakılmış,
- 9.Sözde "yükselerek" olarak değiştirilmiştir.
Küçük Sözlerde geçen 2 "terakki" kelimesini 1 yerde anlaşılıyor diye aynen bırakmak, başka yerde ise anlaşılmıyor diyerek değiştirmek tezat değil midir?

84- "İKTİDAR" kelimesinin Küçük Sözlerdeki tahliline baktığımızda;
- 3.Sözde 1 yerde "kudreti" olarak, 1 yerde aynen bırakılmış,
- 5.Sözde 2 yerde aynen bırakılmış,
- 9.Sözde 1 yerde "kuvvetsiz" olarak, 1 yerde aynen bırakılmıştır.
Bu durum gösteriyor ki Küçük Sözlerde zikredilen 6 "iktidar" kelimesinin 4 yerde aynen bırakılmasıyla anlaşıldığı kabul edildiği halde 2 yerde değiştirilmesiyle anlaşılmadığı kabul edilmiştir. Hem 1 yerde pek az bilinen "kudret" kelimesi ile değiştirilmesi ise tam bir tezat teşkil etmektedir.

85- "MERHAMET" kelimesinin Küçük Sözlerdeki tahliline baktığımızda;
- 2.Sözde "şefkatli" olarak,
- 3.Sözde aynen bırakılmış,
- 4.Sözde aynen bırakılmış,
- 6.Sözde 1 yerde aynen bırakılmış, 1 yerde "şefkat" olarak değiştirilmiştir.
Küçük Sözlerde geçen 5 "merhamet" kelimesini 2 yerde anlaşılmıyor diyerek değiştirmek, 3 yerde aynen bırakmak tezat değil midir? Hem "merhamet" kelimesi bilinen bir kelime olduğu halde lüzumsuz yere "şefkat" ile değiştirmek akla hizmet midir?

86- "BEDBAHT" kelimesinin Küçük Sözlerdeki tahliline baktığımızda;
- 2.Sözde 1 yerde "bahtsız" olarak, 1 yerde aynen bırakılmış,
- 3.Sözde "talihsiz" olarak,
- 4.Sözde 2 yerde "talihsiz" olarak,
- 8.Sözde 9 yerde "talihsiz" olarak,
Bu durum gösteriyor ki Küçük Sözlerde geçen 14 "bedbaht" kelimesinin 1 yerde aynen bırakılmasıyla anlaşıldığı kabul edildiği halde çok acayiptir ki 13 yerde değiştirilmesiyle anlaşılmadığı kabul edilmiştir. Bu durum bir tezattır.

87- "SİLLE" kelimesinin Küçük Sözlerdeki tahliline baktığımızda;
- 2.Sözde "tokat" olarak,
- 6.Sözde aynen bırakılmıştır.
Küçük Sözlerde geçen "sille" kelimesini 1 yerde aynen bırakıp 1 yerde değiştirmek tezat değil midir?

88- "FASIK" kelimesinin Küçük Sözlerdeki tahliline baktığımızda;
- 2.Sözde "Allah'a isyan eden" olarak,
- 3.Sözde 1 yerde "Allah'a karşı asi" olarak, 1 yerde "o yolda gidenlerin" olarak,
- 5.Sözde "isyankâr" olarak,
- 6.Sözde "Allah'a isyan eden" olarak,
- 8.Sözde "kalb-i fasık" terkibi "bozulmuş kalb" olarak değiştirilmiştir.
Küçük Sözlerde geçen 6 "fasık" kelimesinin ne kadar keyfi olarak değiştirildiği görülmektedir. Aslında "fasık" kelimesi "fısk" işleyen demek yani "büyük günahları işleyen"ler için kullanılmaktadır. Fakat ne aciptir ki hiç bir yerde günahtan bahseden bir kelime ile değiştirilmemiştir. Bizce kasti olarak "günahtan" bahsedilmemiştir.

89- "EVHAM" kelimesinin Küçük Sözlerdeki tahliline baktığımızda;
- 2.Sözde "vehim" olarak,
- 3.Sözde aynen bırakılmış,
- 8.Sözde "vehim" olarak değiştirilmiştir.
Bu durum gösteriyor ki Küçük Sözlerde geçen 3 "evham" kelimesini 1 yerde aynen bırakmakla anlaşılır kabul ettikleri halde 2 yerde değiştirmekle anlaşılmaz olduğunu kabul etmişlerdir. Hem güya değiştirdikleri "vehim" kelimesi çok anlaşılan bir kelimedir. "Vehim" kelimesini kaç kişi biliyor ki böyle bir değişiklik ile akla hizmet iddiasında bulunulmuştur. Bu durum bir tezattır.

90- "EMNİYET" kelimesinin Küçük Sözlerdeki tahliline baktığımızda;
- 2.Sözde aynen bırakılmış,
- 3.Sözde aynen bırakılmış,
- 5.Sözde "güvenmek" olarak,
- 8.Sözde 2 yerde aynen bırakılmıştır.
Bu durum gösteriyor ki Küçük Sözlerde geçen 5 "emniyet" kelimesi sadece 1 yerde değiştirilmekle diğer 4 yerde anlaşıldığı kabul edilmiştir. Bu durum tamamen bir tezattır. Çünkü "emniyet" kelimesi bilinmeyen bir kelime değildir.
 

kenz-i mahfi

Sorumlu
91- "HÜLASA" kelimesinin Küçük Sözlerdeki tahliline baktığımızda;
- 3.Sözde metinden çıkartılmış,
- 9.Sözde "özlü" kelimesiyle değiştirilmiştir.
Küçük Sözlerde geçen 2 "hülasa" kelimesini bir yerde metinden sinsice çıkarmak tahrif olduğu anlaşılmaktadır.

92- "CİSİM" kelimesinin Küçük Sözlerdeki tahliline baktığımızda;
- 3.Sözde "beden" olarak,
- 4.Sözde "beden" olarak,
- 6.Sözde "beden" olarak değiştirilmiştir.
Küçük Sözlerde geçen 3 "cisim" kelimesi de "beden" olarak değiştirilmiştir. Yani Küçük Sözlerdeki "cisim" kelimesinin anlaşılmadığı kabul edilerek değişiklik yoluna gidilmiştir. Fakat 1.Söz ile 2.Söz arasında yer alan 14.Lem'anın 2.Makamının sonunda 2 adet "mücessem" kelimesini "cisimleşmiş" olarak değiştirmişlerdir. Bu ise kelimenin tam manasıyla müthiş bir tezat teşkil etmektedir.

93- "NİZAM" kelimesinin Küçük Sözlerdeki tahliline baktığımızda;
- 3.Sözde aynen bırakılmış, 1 yerde "düzen" olarak,
- 8.Sözde 3 yerde "düzen" olarak değiştirilmiştir.
Küçük Sözlerdeki 5 "nizam" kelimesini 1 yerde aynen bırakmak onun anlaşılır olduğunu gösterdiği halde ne gariptir ki 4 yerde değiştirmekle onun anlaşılmaz olduğu kabul edilmiştir. Bu yönüyle bir tezattır.

94- "MÜNASİB" kelimesinin Küçük Sözlerdeki tahliline baktığımızda;
- 3.Sözde "yaraşır" olarak,
- 5.Sözde "uygun" olarak,
- 9.Sözde 3 yerde aynen bırakılmış,
Bu durum gösteriyor ki Küçük Sözlerde geçen 5 "münasib" kelimesi 3 yerde aynen bırakılmasıyla anlaşılır olduğu kabul edildiği halde talihsiz bir şekilde 2 yerde değişiklik yoluna gidilmekle anlaşılmaz olduğu kabul edilmiştir. Hem 14.Lem'anın 2.Makamında "örtüşmeyen" kelimesiyle değiştirilmesi ise tam manasyıla keyfi ve tahribkar bir değişikliktir.

95- "FAKAT" kelimesinin sadece Üçüncü Sözdeki tahliline baktığımızda;
- 3.Sözde 2 yerde aynen bırakılmış, 1 yerde "aksine" olarak, 1 yerde çıkartılmış, 1 yerde "olsa da" olarak değiştirilmiştir.
Küçük Sözler içinde çok geçtiği için sadece Üçüncü Sözde geçen 5 "fakat" kelimesine baktığımızda ne kadar tezatlı değişiklikler yapıldığını göreceğiz. Bu kelimeyi 2 yerde aynen bırakmak, 1 yerde metinden çıkartmak ve 2 yerde de keyfi olarak değiştirmek akla hizmet midir? Bu müthiş bir tezat değil midir?

96- “ADETA” kelimesinin Küçük Sözlerdeki tahliline baktığımızda;
- 3.Sözde metinden çıkartılmış,
- 6.Sözde aynen bırakılmıştır.
Bu durum gösteriyor ki Küçük Sözlerde geçen 2 “adeta” kelimesi bir yerde lüzumsuz görülerek metinden çıkartıldığı halde başka bir yerde anlaşılır kabul edilerek aynen bırakılmıştır.

97- “BEL” kelimesinin Küçük Sözlerdeki tahliline baktığımızda;
- 1.Sözde aynen bırakılmış,
- 3.Sözde “endişe” olarak,
- 6.Sözde aynen bırakılmış,
- 9.Sözde aynen bırakılmıştır.
Bu durum gösteriyor ki Küçük Sözlerde geçen 4 “bela” kelimesi 3 yerde anlaşılır iken na gariptir ki bir yerde anlaşılmadığı kabul edilerek kelimenin karşılığı olmayan “endişe” ile değiştirilmiştir. Tamamen keyfi bir uygulama olup tahripten başka bir şey değildir.

98- “SARF” kelimesinin Küçük Sözlerdeki tahliline baktığımızda;
- 4.Sözde 1 yer “harcar” olarak, 2 yerde aynen bırakılmış, 1 yerde “ayırmayan” olarak,
- 6.Sözde 1 yerde aynen bırakılmış, 1 yerde “kullanıp” olarak değiştirilmiştir.
Bu durum gösteriyor ki Küçük Sözlerde zikredilen 6 “sarf” kelimesi 2 yerde anlaşıldığının kabulüyle aynen bırakıldığı halde 4 yerde de anlaşılmıyor zannıyla değiştirilmiştir. Bu durum ise tamamen bir tezattır.

99- “KAT' ETMEK” kelimesinin Küçük Sözlerdeki tahliline baktığımızda;
- 4.Sözde 1 yerde aynen bırakılmış, 1 yerde “aşar” olarak değiştirilmiştir.
Bu durum gösteriyor ki “kat'” kelimesi 1 yerde anlaşılır iken ne gariptir ki başka yerde anlaşılmaz olmuştur. Bu durum bir tezattır.

100- “CİHAZAT” kelimesinin Küçük Sözlerdeki tahliline baktığımızda;
- 5.Sözde 1 yerde “ihtiyaç” olarak, 1 yerde “teçhizat” olarak, 1 yerde “donanım” olarak,
- 6.Sözde “donanım” olarak,
- 8.Sözde “beden” olarak değiştirilmiştir.
Bu durum Küçük Sözlerde zikredilen 5 “cihazat” kelimesinin ne kadar keyfi ve kasti olarak değiştirildiğini göstermektedir.
 
Üst