kenz-i mahfi
Sorumlu
TEVAĞĞUL (Arapça) (توغل)
“Çok uğraşmak, meşgul olmak, bir işin çok ilerisine varmak” manalarına gelmektedir.
Arapça “veğale” وغل mastarından türetilmiştir. “Veğale” وغل kelimesi “derine batmak/gitmek, davetsiz girmek/gelmek” manalarındadır. Bu kelimeden türetilen “vâğil” واغل kelimesi “davetsiz misafir,tufeyli, asalak” demektir. Yine bu kelimeden türetilen “mûğil” موغل kelimesi “kökü derinlerde, köklü” demektir.
“Tevağğul" توغل kelimesi aynı zamanda askeri bir terim olup “ordu birliklerinin bir araziye veya ülkeye girmesi ilerlemesi yani akın etmesi” manasına gelmektedir.Arapça’da bu manada kullanımı bir hayli fazladır.
Siyaset dünya işlerine ait politika üretme ve idare etme sanatıdır. Siyasetçi dünyayı imar etmeye çalışır. Aklı, fikri, dünyası, hayatı dünya işleri olur. Elbette bir işte fazla tevaggul eden diğer işlerde gabileşir. Siyasette daima tevaggul eden uhrevi işlerde gabileşir. Namazı erteler, belki bir vakit sonra kazaya, bir vakit sonra Cum'adan Cum'aya kılar. Hususan ucu ecnebide olan şu deccalist siyasette tevaggul eden çok şeyleri feda etmek mecbur olacak.
Aynı hususiyet maddi ilimler ile meşguliyette de vardır. Maddi ilimler ile ziyade meşgul olan ya manevi ilimlere vakit bulamaz, vakit bulsa da maddi bir
Yoksa Üstad siyasetçinin dindar olanı müreccahtır demiyor. Elbette siyasette de ehil olan ve mahir olan müreccahtır.
Nasıl ki, ehil olduğumuz mesleği icra etmek tebei olmalıdır. Asıl gaye uhrevidir. Eğer mesleğimiz ile fazla tevaggul etsek, aklımız, fikirimiz ve gayemiz o meslek ile dünyamızı kurtarmak olsa dinde gabileşiriz, ibadetlerimizi erteleriz, aynı tehlike -fazlası ile- siyasette var. Çünkü parlak ve şaşaalıdır. Hem sıradan dünyevi mesleklerden çok daha fazla fedakarlık ve çok daha fazla vakitimizi ona ayırmamız gerekir. Hem şu asrın siyasetinin ucu ve ipleri ecnebidedir, dinden çok fedakarlık etmek lazımdır. Hadisin dediği gibi -mana olarak- ahiret ile dünya iki düşman kardeş gibidir. Birini memnun etsen öteki küsecek.
Evet, her dünyevi mesleklerde salahat değil meharet müreccahtır. Üstad hiç bir yerde aksini destekler bir ifade kullanmamıştır.
Ayrıca, dünya işlerine ait şeriat kaidelerini terk etmekte ceza dünyada verilir. Mesela, sen iş verirken maharet yerinde salahatı tercih etsen, zararın dünyevi olur. İşin bozuk olur ve hakeza. Yoksa başlı başına uhrevi bir cezayı gerektirecek bir kaide değildir.
"Tevağğul" توغل kelimesinin Ebced Değeri şeddeli "ğayın" harfi tek sayılmak şartıyla 1436 etmektedir. Bu tarih ise Miladi olarak içinde bulunduğumuz 2014 senesine denk gelmektedir. Demek bu tarihte maddiyat ile bilhassa siyaset ile fazla meşgul olunacaktır.
“Çok uğraşmak, meşgul olmak, bir işin çok ilerisine varmak” manalarına gelmektedir.
Arapça “veğale” وغل mastarından türetilmiştir. “Veğale” وغل kelimesi “derine batmak/gitmek, davetsiz girmek/gelmek” manalarındadır. Bu kelimeden türetilen “vâğil” واغل kelimesi “davetsiz misafir,tufeyli, asalak” demektir. Yine bu kelimeden türetilen “mûğil” موغل kelimesi “kökü derinlerde, köklü” demektir.
“Tevağğul" توغل kelimesi aynı zamanda askeri bir terim olup “ordu birliklerinin bir araziye veya ülkeye girmesi ilerlemesi yani akın etmesi” manasına gelmektedir.Arapça’da bu manada kullanımı bir hayli fazladır.
Siyaset dünya işlerine ait politika üretme ve idare etme sanatıdır. Siyasetçi dünyayı imar etmeye çalışır. Aklı, fikri, dünyası, hayatı dünya işleri olur. Elbette bir işte fazla tevaggul eden diğer işlerde gabileşir. Siyasette daima tevaggul eden uhrevi işlerde gabileşir. Namazı erteler, belki bir vakit sonra kazaya, bir vakit sonra Cum'adan Cum'aya kılar. Hususan ucu ecnebide olan şu deccalist siyasette tevaggul eden çok şeyleri feda etmek mecbur olacak.
Aynı hususiyet maddi ilimler ile meşguliyette de vardır. Maddi ilimler ile ziyade meşgul olan ya manevi ilimlere vakit bulamaz, vakit bulsa da maddi bir
Yoksa Üstad siyasetçinin dindar olanı müreccahtır demiyor. Elbette siyasette de ehil olan ve mahir olan müreccahtır.
Nasıl ki, ehil olduğumuz mesleği icra etmek tebei olmalıdır. Asıl gaye uhrevidir. Eğer mesleğimiz ile fazla tevaggul etsek, aklımız, fikirimiz ve gayemiz o meslek ile dünyamızı kurtarmak olsa dinde gabileşiriz, ibadetlerimizi erteleriz, aynı tehlike -fazlası ile- siyasette var. Çünkü parlak ve şaşaalıdır. Hem sıradan dünyevi mesleklerden çok daha fazla fedakarlık ve çok daha fazla vakitimizi ona ayırmamız gerekir. Hem şu asrın siyasetinin ucu ve ipleri ecnebidedir, dinden çok fedakarlık etmek lazımdır. Hadisin dediği gibi -mana olarak- ahiret ile dünya iki düşman kardeş gibidir. Birini memnun etsen öteki küsecek.
Evet, her dünyevi mesleklerde salahat değil meharet müreccahtır. Üstad hiç bir yerde aksini destekler bir ifade kullanmamıştır.
Ayrıca, dünya işlerine ait şeriat kaidelerini terk etmekte ceza dünyada verilir. Mesela, sen iş verirken maharet yerinde salahatı tercih etsen, zararın dünyevi olur. İşin bozuk olur ve hakeza. Yoksa başlı başına uhrevi bir cezayı gerektirecek bir kaide değildir.
"Tevağğul" توغل kelimesinin Ebced Değeri şeddeli "ğayın" harfi tek sayılmak şartıyla 1436 etmektedir. Bu tarih ise Miladi olarak içinde bulunduğumuz 2014 senesine denk gelmektedir. Demek bu tarihte maddiyat ile bilhassa siyaset ile fazla meşgul olunacaktır.