Dua etti Beddua Değil

mertyürek

Active member
Eûzubillâhimineşşeytânirracîym - Bismillâhirrahmânirrahîym
HAZRETİ ALLAH CELLE CELALÜH'E hamd ve sena,PEYGAMBER EFENDİMİZE SALLALLAHU ALEYHİ VE SELLEM'E, EHLİ BEYTİNE ve ASHABI KİRAMINA salatu selam olsun.


Değerli kardeşler bildiğiniz gibi son zamanlarda ülkenin gündemine oturmuş ve hemen hemen herkesin dikkat kesildiği bir olay var Fethullah HOCA EFENDİ ve yaptığı beddua.bu alışılma-mış olaya çeşitli kesimler çeşitli yorumlar getirdiler beddua bazı kesimlerce önce hükümete,başbakana edildi diye lanse etmeye,sonra da sanki tüm müslümanlara edildi diye lanse etmeye çalıştılar.ve her yerden fısıltı gazeteleri,kara kalemler çeşit çeşit karalamalara giriştiler.ama hiç kimse olayın "ASLINI" ne biliyordu nede araştırmaya gayret ediyordu.her tarafta yanlış bir çok bilginin sebep olduğu tonla yanlış bilgi dolandı durdu.çok az kardeşimiz hariç insanlarımız başkalarının sunduğu yalanla gündemlerini ve düşüncelerini oluşturdular her zaman ki gibi oysaki bu ben HAZRETİ ALLAH'IN CELLE CELALÜH kuluyum diyen bir mümine böylesi tavır yakışmaz, CENAB-I HAKKA'A VE RASÜLÜ ALEYHİSSELAM'A teslim olmuş bir müslüman başkalarının yalanları ile güdülen bir kimse değildir,olamaz,CENAB-I HAK mücadele suresi 22. ayetinde agah ol,agah olun buyuruyor.Kardeşlerimizi,Ağabeylerimizi bize kendi karanlık dünyalarından çıkan nifak balçıkları ile sıvamaya çalışanların yalanlarına inanacakmıyız?.

bu meselenin aslını anlarsak,aramıza nifak sokmaya çalışanların bizi etkilemelerine izin vermemiş oluruz,bu inanan bir kimse için önemlidir.işte bu yazıda FETHULLAH HOCA EFENDİNİN yaptığı bedduanın çarpıtıldığı gibi ve ortalığa tefrika salınmaya çalışıldığı gibi olmadığını,kime olduğunu,neden İsrail duruken başkalarına beddua etdiğini,Neden BEDİÜZZAMAN RADIYALLAHU ANH gibi sabretmeyip beddua ettiğini anlamaya ve anlatmaya çalışacağız..(yada bana göre "dua ettiğini", neden dua olduğunu okursanız anlayacaksınız.dikkatle okumanızı rica ediyorum.)
1.İşin Nedenini Neden Araştırmıyoruz?
Bildiğiniz üzere bu hoş görü timsali olan zat geçenlerde öyle bir beddua ettiki birden bire o sövene dilsiz,dövene elsiz gerek diye diye , onlar bana yakışıksız ve aslı olmayan iddialarla saldırsalarda ben aynı ile karşılık vermeyeceğim diye diye yıllardan beri çizdiği imajın yerini birden Bedduacı adam imajı alıverdi...
Nedendir bilinmez?!? birden bire yıllardan beri gösterdiği tahammülü unuttuk sadece o beddua aklımızda kaldı ...

evet bir anda o imaj gitmişti ama geçenki konumuzdada bahsettiğimiz gibi kimse "neden etti" "niye etti" demedi, sadece "Etti" denildi .oysaki söyleyene değil söyletene bak derler.hatta bazıları olayı başbakana edilmiş bir beddua gibi lanse etme gayretine girdi. "acaba gerçekten öylemi" demeden inananlar bile oldu.

tabiki bazıları içinde "-ha o mu söyledi tamam ozaman"dır mesele "Nedenine" bakmaya hiç gerek yoktur.zaten yazdıklarımın amacı bu tavırda olan kişilere değil olaya İnsaf,vicdan ve mantık süzgecinden bakmaya niyetli olanlara Fethullah HOCA EFENDİNİN söylenilenlerde,empoze edilmeye edilmeye çalışılanlarda olduğu gibi bir beddua yapmadığını anlatmaya çalışmaktır o kadar.
Eûzubillâhimineşşeytânirracîym - Bismillâhirrahmânirrahîym
Ey iman edenler! Size bir fasık bir haber getirirse, bilmeyerek bir topluluğa zarar verip yaptığınıza pişman olmamak için o haberin doğruluğunu araştırın. (Hucurât / 6)


biz millet olarak bu şekilde bak ne yaptı,bak ne etti denilerek önümüze konulan, kırpılarak,yontularak insanları kandırmak üzere hazırlanmış şeyleri "Neden" merceğinin altına koyarak bakmazsak bazıları"bak şöyle etmiş"der ve insanları ,kardeşlerimizi,ağabeylerimizi harcamaya çalışırlar.onların değerlerimizi kurban etmelerine izin verirsek Fasıklar (ALLAH'I unutmuşlar,ALLAH CELLE CELALÜH'DEN kormazlar) bizi çok kandırmaya çalışırlar.oysaki mü'min AYETİ KERİMEDEKİ gibi davranmalı araştırmalı ve hatta güvenilir Mü'minlerle iştişare etmelidir.
2.Fethullah Gülen HOCA EFENDİNİN konuşmasının Yazılı Metninden bedduanın(duanın) gerekçesi
şimdi HOCAEFENDİ'NİN bizzat kendi sözlerine bakarak "Neyi" "Neden"yaptığına bir bakalım.
bildiğiniz gibi bu olay zuhur etmeden önce 1. dersahne kapatma meselesi patlak vermişti.2.sonra cemaate örgüt denildi,sonra 3.hükümet içersinde bazı bakanların adı yolsuzlukla anıldı bu saydığımız meselelerin ilk 2'si direkt olarak dersahane sahibi insanlarla olduğu gibi Cemaatle de alakalı idi fakat 3.sü öyle değildi.ama bu yolsuzluklar meselesinde cemaat de sanki bu işlerin içerisindeymiş gibi gösterecek bazı şeyler,bazı kişilerce söylenmiş olacak ki HOCA EFENDİ bu rahatsızlığını dile getiren bazı sert şeyler söyledi durumu tam olarak kendi ifadeleri ile şöyle anlatıyor (dikkatle okuyunuz zaten bu bedduanın nedenini ve kime edildiğini buradan anlayacaksınız.) :

* Burada bir şey demek aklıma geliyor. Şimdiye kadar hiç dememiştim. Eğer bu mevzuda bir kısım arkadaşlar kendilerine verilen imkanlarla.. Onlar nisbet yapıyorlar, falan filan diyorlar, f diyebilirler, g diyebilirler, ç diyebilirler, d diyebilirler.. diyorlar.. bulaştı bulaşmadı mülahazasıyla, belki cinayet sayılabilecek bir kısım icraatta bulunuyorlar. Şöyle demek geliyor yani içimden.. demeden kendimi alamayacağım. Hiçbir zamanda demek istemediğim bir şeyi demek geliyor içimden. Yoksa Doktor İkbal gibi, Hazreti Pir-i Muğan gibi, tel’ine, bedduaya “amin” dememek, onları etmemek genel şiarımızdır. Fakat eğer hakikaten bu olumsuz şeylerin üzerine giden arkadaşlar, kimse onlar tanımıyorum, binde birini bile tanımıyorum. Bu işin üzerine “Hukukun ve aynı zamanda sistemin, dinin ve aynı zamanda demokrasinin gerektirdiği şeyler bunlardır.” deyip arınma adına, yıkanma adına, temizlenme adına, kirlerin öbür tarafta kalmasına meydan vermemek adına bir şey yaparken dinin ruhuna aykırı bir şey yapmışlarsabize de nisbet ediyorlar, dolayısıyla ben bizi de onların içinde görerek diyorum , dinin ruhuna aykırı bir şey yapmışlarsa, yaptıkları şey Kur’an’ın temel disiplinlerine aykırıysa, Sünnet-i Sahiha’ya aykırıysa, İslam’ın hukukuna aykırıysa, modern hukuka aykırıysa, günümüz demokratik telakkilere aykırıysa..ALLAH bizi de onları da yerlerin dibine batırsın.

3.Başbakana beddua Etmedi.
okudunuz değilmi?yazıda herhangibir kimsenin adı geçiyormu?"-kim onlar bilmiyorum tanıyor yada tanışmış değilim o kimselerle ama kendilerine verilen imkanlarla bu yolsuzlukların üzerine gidenler bu olayları haksız yere bizede isnad ediyorlar diyor.yani Hoca efendi diyorki bize yolsuzluk "isnad ediyorlar kimki bu yolsuzluk meselesinde Kurana,İslama,Sünnete,Hukuka,demokrasiye aykırı bir şey yapmışsa bizide içine koyarak söylüyorum ALLAH bizi de onları da yerlerin dibine batırsın kim yapmışsa.diyor.

4.Yanlışı kim yapıyorsa HAZRETİ ALLAH CELLE CELALÜH onun belasını versin DİYOR.
Ne demek bu ?anlatmaya çalışayım.İnsanların birbirleri ile tartıştıklarına şahit olmuşsunuzdur mutlaka.gündelik bir meseleden ötürü insanlar birbirleri ile tartışır birbirlerine kızarlar.sonunda bu gündelik meseleyi çözüme kavuşturamazlar ama tarafların bu meseleden canı yanmakta belkide hiç yapmadığı,yada söylemediği bir şeyden ötürü suçlanmaktadır.sonuçta suçsuzluğundan emin olan kişi derki herşeyi gören ve BİR OLAN ALLAH var O aramızda hüküm verecektir ... yada "eğer bu suçlamaların gerçek sahibi kimse kim yapmış veya söylemişse sen yada ben hangimizsek ALLAH onun cezasını versin der.işte HOCA EFENDİNİN yaptığı aynen bu dine uygunmu değilmi?adaletlimi değilmi?makulmu değilmi? insaflı adamlara soruyorum tabi.
Eûzubillâhimineşşeytânirracîym - Bismillâhirrahmânirrahîym
Nisa/148: Allah, zulme uğrayanların dışında, çirkin sözün açıkça söylenmesinden hoşlanmaz Allah her şeyi hakkıyla işiten, hakkıyla bilendir
[/B] 5.Beddua Değil Dua.[/B]
hatta bu olayın tam videosunu,kırpılmamış halini dikkatle izlerseniz yaptığının aslında beddua değil dua olduğunu anlarsınız.Neden? kirlerin(günahları kastediyor) bu dünyada temizlenmesi ahirete kalmaması için diyor çünkü... tabi bunu Arif olan anlar ahireti düşünmeyene anlatamazsınız bunu.biz mü'minler bilmeliyizki dünyada iken suçlarımızdan ötürü başımıza geleceklerin ahirette günahlardan ötürü başımıza geleceklerin yanında yok hükmündedir.

6.Yıllardan beri kendisine yapılanlan herşeyi yutuyordu,Sabrediyordu.halada kendi namına kimseye beddua etme niyetinde değildir.Doğru tanıyanlar!! bilirler ki İnsanlara karşı çok hoşgörülüdür etmezde.
Yıllardan beridir bazı insanlar sırf kendileri gibi düşünmediği,kendilerinin fikirlerinden farklı düşündüğü,karşıt görüşler sahibi olduğu hatta bazı kesimlere içinde dindar olduğu için Fethullah HOCA EFENDİ hakkında ellerinde olan bütün imkanlarla,yazılarla,makalelerle,sözle v.s v.s v.s türlü türlü,çeşit çeşit suçlamayı yaptılar,her türlü yargısız infazda bulundular.O'NUN sohbetlerini dinleyin, O ise hep PEYGAMBER EFENDİMİZ ALEYHİSSELATU VESSELAM'IN sünnetine uyan bir sabrı,hoşgörüyü dillendirdi hep. bu şeylere ne karşılık verdi, nede kendi çizgisinde olanlara hoşgörü,tevazu,sövene elsiz dövene dilsiz gerek demekten,nede BEDİÜZZAMAN,YUNUS EMRE,MEVLANA RADIYALLAHU ANH gibi olmayı tavsiye etmekten başka bir şey yaptı...sonra sığınacağı -bu olanlara karşılık vereceği- elinde olan tek şeye yani HAZRETİ ALLAH CELLE CELALÜH'E duaya bir kere müracaat etti,onyıllardır tuttuğu sabrının taştığında bir kere beddua etti,(yanlış anlaşılan beddua sanılan bir duaya müracaat etti)yıllardan beridir söylediği bütün sözler ve hiç bir kanıt olmadan kendisine yakıştırılan onca şeyi yutması,sineye çekmesi hemen hemen herkes tarafından unutuluverdi!? kötü olan O oldu!?.iyi olan hoşgörülü olan,bedduadan sakınan biz ...onun inançlarına sahip olmayanlara bir şey diyemem ama araştırmadan O'na böyle davarananlar Estağfirullah Tevbe demelidir bu adamın hakkını ödeyemeyiz(şunuda söyleyeyim .,benim cemaatle,dersahanelerle hiçbir alakam yoktur.isteyen inansın isteyen inanmasın.ama HOCA EFENDİDEN öğrendiğim çok şey vardır.bu yıllardan beri Türk ve hatta dünya halkının İmanına Kur'anına hizmet eden,ve hatta İnsanların imanını kurtaracak ilimlerle dolu Risaleyi Nur Külliyatına hizmet eden Mert Şahsın üzerimde çok hakkının olduğunu düşünerek bu yazıları üzerime düşen bir hak bir görev olduğunu düşünüyorum.ve onun çizgisindeki veya müminler ancak kardeştir düşüncesindeki kişilerinde ona yapılan haksızlıklara karşı durup birlik beraberlik içerisinde ona sahip çıkmaları gerektiğine inananıyorum!)...


7.Hizmete çalınmaya çalışılan çamura kızdı.
ayrıca yaptığı bu çıkış,sabrının taşmasının nedeni yine kendisi için değildir.O'nun çıkışının sebebi "samimi olarak çok sevdiği" ve "aynı düşünce ve inançları paylaşan kardeşlerine haksız yere yapılan suçlamalardır" emin olun. o konuşmada diyorki amme hakkına,halk hakkına giriyorlar bu bizi aştı buna dayanamam gibi sözler ediyor.

8.Neden BEDİÜZZAMAN HAZRETLERİ gibi sabretmedi?
İşte BEDİÜZZAMAN RADIYALLAHU ANH gibi sabredemeyip beddua(yada yanlış anlaşılan bir dua) etmesinin sebebi kendisine yapılanlar değil bu ,YÜCE ALLAH'A (CELLE CELALÜH) ve HAZRETİ RASULÜNE (SALLALLAHU ALEYHİ VE SELLEM) İmana ve Kurana hizmet etmek gayesi ile bir araya toplanmış insanları bitirme gayreti ile yapılan İftiralara dayanamamasıdır.FETHULLAH HOCA EFENDİ BEDİÜZZAMAN RADIYALLAHU ANH gibi kendisine yapılanları hep affetmiştir.ama öyle zannediyorum ki BEDİÜZZAMAN RADIYALLAHU ANH'da YÜCE ALLAH'A (CELLE CELALÜH)ve HAZRETİ RASULÜNE (SALLALLAHU ALEYHİ VE SELLEM) İmana ve Kurana hizmet etmek gayesi ile yazdığı bir çok insanın imanını kurtaracak olan ilimlerle dolu RİSALEİ NUR çalışmalarına bir durdurma,yazılmasına izin vermeme gibi bir hareket yapılsa idi bu Amme yani halk hakkına girdiği için bunu affetmez ve beddua ederdi.

Ben cemiyetin îman selâmeti yolunda âhiretimi de feda ettim.

Gözümde ne Cennet sevdası var, ne Cehennem korkusu.

Cemiyetin, yirmibeş milyon Türk cemiyetinin imanı namına bir Said değil, bin Said feda olsun.
...
Kur'ânımız yeryüzünde cemaatsiz kalırsa Cenneti de istemem; orası da bana zindan olur.

Milletimizin îmanını selâmette görürsem, Cehennemin alevleri içinde yanmağa razıyım:

Çünki; vücudum yanarken, gönlüm gül-gülistan olur.

BEDİÜZZAMAN SAİD NURSİ (r.a)






ALLAHU ALEM (HAZRETİ ALLAH CELLE CELALÜH en doğrusunu bilir) selam ve dua ile

Önceki konumuz
http://www.risaleforum.net/egitim-v...hullah-hoca-neden-beddua-etti.html#post454772

 
Son düzenleme:

Huseyni

Müdavim
Bu işin üzerine “Hukukun ve aynı zamanda sistemin, dinin ve aynı zamanda demokrasinin gerektirdiği şeyler bunlardır.” deyip arınma adına, yıkanma adına, temizlenme adına, kirlerin öbür tarafta kalmasına meydan vermemek adına bir şey yaparken dinin ruhuna aykırı bir şey yapmışlarsabize de nisbet ediyorlar, dolayısıyla ben bizi de onların içinde görerek diyorum , dinin ruhuna aykırı bir şey yapmışlarsa, yaptıkları şey Kur’an’ın temel disiplinlerine aykırıysa, Sünnet-i Sahiha’ya aykırıysa, İslam’ın hukukuna aykırıysa, modern hukuka aykırıysa, günümüz demokratik telakkilere aykırıysa..ALLAH bizi de onları da yerlerin dibine batırsın.

Şimdi güzel kardeşim sadece şu kısım üzerine bi yorumda bulunmak istiyorum.

hocaefendinin beddua edip etmemesi beni çok ilgilendiren bir durum değil. yalnız bu tür mazeretler uydurulmasına da kayıtsız kalamıyorum. sadece bir kısa bir alıntı yaptığım şu kısım attığınız başlığa muhalif bir kere.. yahu beddua etmişse etmiştir, ruhsat kullanmıştır, kendine vebal almıştır bunu sorgulayacak değiliz, beni aşar da ve bunu sorgulamanın bana bir getirisi de olmaz. ama bu kadar açık görünen bir söze beddua değil demek aklım almıyor, cidden izah edebilcekseniz buyrun.
"allah bizi de onları da yerlerin dibine batırsın"
dua mıdır beddua mı ? eğer bu dua ise bize bedduayı öğretir misiniz ? hocaefendinin beddua edip etmediğinden ziyade, bu başlığınıza göre dua ve bedduanın nasıl ayırdedildiğini öğrenmek istiyorum.

"modern hukuka aykırıysa, günümüz demokratik telakkilere aykırıysa.."

modern hukukun her kanunu, kurana, sünnete uyuyor mu ? bu söze göre modern hukukun islama uymayan kısımlarını, bu meseleyle bağımsız olarak başka birileri eleştirse, muhalefet etse bu duaya dahil midir merak ediyorum. hadi kurana ve sünneti sahihaya aykırılığına diyeceğimiz yok. orda dediğim gibi hocaefendi kendi inisiyatifini kullanıp beddua etmiş olabilir ancak, bu kısımdan sanki modern hukuk birebir islamla örtüşüyormuş ki ona muhalefet neticesinde bedduaya maruz kalınmış gibi anlıyorum..yanılıyor muyum ?

bir de bu beddua meselesinde üstadında beddua ettiği yönünde savunmalar yapıyor. bu savunmaları yapanlar hangi durumda üstad bu sözleri söylemiş iyi baksınlar ve kendi durumları ile kıyasa vursunlar. hiç alakası varmı bu durumlarla. bakın ben bir örnek vereyim size üstaddan bunu da yazın inşaallah, bunu da neşredin..

[TAVSIYE]Hattâ bir mahkemede yanlış muhbirlerin ve casusların evhamlarıyla bizi, yetmiş kişiyi mahkûm etmek için su-i fehmiyle, dikkatsizliğiyle Risale-i Nur’un bazı kısımlarına yanlış mânâ vererek seksen yanlışla beni mahkûm etmeye çalıştığı halde, mahkemelerde ispat edildiği gibi, en ziyade hücuma mâruz bir kardeşiniz, mahpus iken pencereden o müdde-i umumînin üç yaşındaki çocuğunu gördü, sordu. Dediler: “Bu müdde-i umumînin kızıdır.” O mâsumun hâtırı için o müddeîye beddua etmedi. Belki onun verdiği zahmetler, o Risale-i Nur’un, o mu’cize-i mâneviyenin intişarına, ilânına bir vesile olduğu için rahmetlere inkılâp etti.[/TAVSIYE]

selam ve dua ile..
 

teblið

Vefasýz
Anlamadığım şu ki; risalei nurla karşılaştırma yapmanız niye..???.Ayrıca çelişkilerle dolu yazıya ne yazmamızı isterseniz..Yaşanan elim bir olay var..Biz işimize bakarız..Kimseyi kimseylede kıyas yapmıyoruz..Bizim derdimiz şu dur ki;

insanlara hiçbir tarafgirlik gözetmeksizin ve hiçbir menfaat gütmeksizin Risale-i Nur'la iman hizmeti vermek ve muhtaç olanların imanlarını her türlü tehlike, vehim, vesvese ve şüphelerden korumaya çalışmak ve bu hizmetin mukabilinde ne maddî, ne de manevî hiçbir karşılık beklememek, Risale-i Nur mesleğinin olmazsa olmaz esasıdır
 

faris

Well-known member
Hoca sormuş: "evladım yecûzü" nün mânâsı nedir?
Acemi talebe düşünmeden cevap vermiş: " câiz olmaz" hocam.
Hoca bakmış çocuk düşünmeden cevap veriyor, peki demiş, o zaman " lâ yecûzü" ne demek?!
Çocuk anlamış hatasını, kurnaz, olayı kendince toprlamaya çalışmış, " hocam o hiç caiz olmaz!" Demiş.

Yani benim asıl anlamadığım mesele Hocaefendi kutsal bir zat mı ki, her yaptığının altında bin tane hikmet aranarak ifade ediliyor? Yani siz nasıl ifade ederseniz ediniz daha sonrasında nasıl açıklama yaparsa yapsın ümmetin algısı önemlidir ve şu hadisi şerifi hiç yabana atmamak gerekir "Müminin ferasetinden sakının; çünkü o Allah'ın nuru ile bakar".. Yani bu kadar tefrikanın üzerine gitmemek gerek, kendi ideolojin olabilir ama bunu ümmeti muhammediyeye baskı etmemek gerekir. Yani madem o kadar açıklamalar ve hikmetler var, yayın organları ve sesli ve yazılı medyada hiç hoş ve güzel şeyler olmuyor, demek ki ümmetin algısında bir yanlışlık yok. Yani birileri ne kadarda hocaefendi yi aklamaya paklamaya çalışsada "lafa bakılmaz ayinesi iştir kişinin".

Bu kadar kutsallaştırılan biri var ise elbette bütün organlar onun talimatıyla hareket edecektir.. Yani demekki diğer basın ve yayın organlarınıza bakıyoruz ümmet anlayışı gitmiş yeni dünya düzeni anlayışı gelmiş. Bu yeni dünya düzeninin merkezinde ise Kur'an ve Sünnetten ziyade, Hocaefendi ve Kitabları var..
 

akna

Well-known member
benim bir türlü anlamadığım, ortada savunulan bir dava olmaması
yani sadece şahıs savunuluyor
insanlar diyor ki biz onun içtihadına güveniyoruz, o veli bir zat
ama 2 hafta sonra yine sadece o şahsı savunmak için diyorlar ki
etrafındaki güruh tarafından yanlış yönlendiriliyor, aslında o nun etkisi yok
sürekli kendileri ile çelişiyorlar aslında
1- Madem bu kadar mübarek, veli, nasıl hemen etki altına girebiliyor
2- Sizin savunmanız gereken bir davanız yok mu? Nedir sizin davanız?
Risale-i Nur dairesinde hizmet etmediğiniz aşikar
Neye/kime nasıl hizmet ediyorsunuz?

Hem beka isteyeceksiniz, hem fenaya takılacaksınız, heyhaat!
bu şahıs ölünce ne olacak
hani Nur Talebeliğinden dem vuruyordunuz
Hakiki bir Kur'an hadiminin hizmetini kimse engelleyemez
önüne çıkılırsa sağa/sola döner,
onada müssaade etmezlerse geri döner yolu uzatır ama gider elhamdülillah

maksadım sizi incitmek değil kardeş ama
kusura bakmayın hazmedemiyorum
Bediüzzaman Hz ile o şahsiyeti mukayese etmek bile hadsizliktir
diyorlar ki ikiside bizim için bir
bende diyorum ki: madem Fethullah Gülen, asrın müceddidi ile eş değerse (birilerine göre)
bir tefsirde kendisi yazsaydı da, Hakikate ilişmeseydi..
haa hemen cevapları duyar gibiyim
sadeleştirmeyi o yapmadı diyorlar
o zaman okullarında dağıttırmasın, destek vermesin
kişi tarafgir olduğu zümrenin zararına da zulmüne de ortaktır diyor Bediüzzaman
bence çok iyi tartıp biçmek lazım
ama şu da bir gerçek ki, hem o dairenin içinde bulunup
hem de orada olup bitenleri hakkıyla göremezsiniz
ancak o dairenin dışına çıkarsanız bütünü görebilirsiniz
 

kenz-i mahfi

Sorumlu
mertyürek kardeşim size bir kaç tavsiyede bulunmak istiyorum. Gerçi siz bizim tavsiyemize değil o yere göğe hatta semalara hatta uzayın derinliklerine hatta galaksilere dahi sığıştıramadığınız ve milyonların da sığıştıramadığı ve bu gidişle de hiç sığıştıramayacakları f. hocanın milletin nazarında ne duruma düştüğünü gözümüzle gördük. Şimdi kardeşim;
Her ne kadar f.hocanın meczubane halleri onu belki mesuliyetten bir derece kurtarır ki söylediği sözler hal-i istiğrakkaranede bulunduğu zaman söylediği ve hakikat nazarında beddua değil bedduanın bir türü yani kim haksız ise o şöyle şöyle olsun demek gibi bir şeydir. Fakat değerli kardeşim, bir kimsenin ne söylediği değil başkasının ne anladığı önemlidir. Millet ve hatta nur talebeleri ve hükümet dahi bunu beddua olarak anladı. Yani Cenab-ı Hakk o zatın (f.hocanın) yaptığı tecavüze karşı insanlara bunu böyle gösterdi diyebiliriz... Eee öyle ya kaderin adaleti var.... Şimdi kardeşim;
f.hocanın bu sözleri milyonlar tarafından beddua olarak anlaşıldı ve bunun beddua olmadığına dair yüz delil gösterseniz de bu değişecek gibi değil. Evet o semalara gökyüzüne, galaksilere dahi sığıştıramadığınız f.hocanın sadeleştirme ile başta üstad Bediüzzaman Said Nursi'ye, sonra varis talebelerine, sonra Kur'an'a, sonra bütün nur talebelerine, sonra bütün alem-i İslam'a nasıl bir tecavüzde bulunduğunu gözümüzle gördük. Üstadın bütün talebeleri sadeleştirme işinin bir tecavüz ve hıyanet olduğunu söylediği halde bu işe değil mani olmak, bütün mesuliyeti üzerine almıştır. Bu kat'idir.

Risale-i Nur'da geçen bir mektupta "Risale-i Nur'a ilişen her el kırılır ve her dil kurur" deniliyor. İşte madem f hoca sadeleştirme ile risalelerin özüne ilişmiş ve tecavüz etmiştir. İşte elleri kırılıyor, ve eğer bu hatasından dönmezse ki bu gidişle döneceğe benzemiyor. Zira ona tabi olan güruhtan pek de pişmanlık emareleri gözükmedi. Öyle ya mehdi hazretleri (f.hoca) buna fetvayı çoktan vermişti. Tokatın devamında dillerin kuruması da var. Eğer bu menhus işten vazgeçilmezse Allah'ın öyle bir tokadını yiyecek ki şerefi zir ü zeber olacak biz bunu Risale-i Nur'dan anladığımız gibi hadisat dahi bizi tasdik etti ve edecek. o hoşgörü-beşgörü dalaveresiyle Yahudi ve Hıristiyanlara sevimli gözükenler neden acaba müslümanlar nazarında menhus gözüktüler. İşte bu tokat değil midir? Hem de öyle bir tokattır ki.....

Onun için değerli kardeşim; f hocayı müdafaa değil, kaderin bu işteki yazısını okuyabilseydiniz işte o zaman mert olduğunuza kanaat ederdim. İşte mertlik budur derdim.

Bütün cemaatler ve bütün müslümanlar size kin ve nefret besliyorlar. Zira Risale-i Nur'a yapılan tecavüze sessiz kaldı ve destekledi.

Siyaset meselesine gelince, Nur talebeleri hükümetin işine ve icraatına karışmazlar. Fakat o yere göğe yine sığıştıramadığınız ve hatasız bir kul olarak kabul edip aziziyet verdiğiniz hocanızın talebeleri siyasetin âlâsını yapmaktadır. Bunu zannedersem bilmeyen yoktur. İşte millet nazarında alçak bir mevkiye düşmekle yediğiniz tokatların birincisi Risale-i Nur'a ilişilmesi, diğeri siyasete bulaşılmasıdır. Güya hükümete, siz orada durun, orada gözükün icraatları biz yapalım diye nur talebesinin asla yapamayacağı şeyleri yapmak istediler. Yani kendi hükümetlerine hıyanet etmişlerdir.

Ayrıca bu siyasi meseleler yüzünden kimin hangi safta olduğunu da millet epey bir merak etmektedir. Bilginize...

Diyeceksiniz ki üslubun çok sert... Evet katılıyorum, zira milletin ciğeri yanmıştır. Ona göre söylüyorum...

Biraz uzun yazdım. Belki bir faydası olur diye fakat peşinen söyleyeyim. Siz bu yazılanlara asla değer vermeyip, yine o yere göğe semalara, galaksilere sığıştıramadığınız zata kulak vereceksiniz. Her ne kadar o zat hal-i istiğrakkaranede söylediği ve yaptığı bir takım işlerden bir derece mesul olmasa da onu takip edenler kesinlikle mesuldürler. İnşaallah hatalarınızı bir an önce anlarsınız da o sahteleştirip millete yutturulan risaleleri okumaktan vazgeçip, siyaseti terkedip hakiki vazifenize dönersiniz. İnşaallah-u Teala...
selametle...
 

TaLHa

Nur-u Aynım
Yönetici
[BILGI]Şeytanın mühim bir desisesi: İnsana kusurunu itiraf ettirmemektir. Tâ ki, istiğfar ve istiaze yolunu kapasın. Hem nefs-i insaniyenin enaniyetini tahrik edip, tâ ki nefis kendini avukat gibi müdafaa etsin; âdeta taksirattan takdis etsin. Evet şeytanı dinleyen bir nefis, kusurunu görmek istemez; görse de, yüz tevil ile tevil ettirir. وَ عَيْنُ الرِّضَا عَنْ كُلِّ عَيْبٍ كَلِيلَةٌ sırrıyla: Nefsine nazar-ı rıza ile baktığı için ayıbını görmez. Ayıbını görmediği için itiraf etmez, istiğfar etmez, istiaze etmez; şeytana maskara olur. Hazret-i Yusuf Aleyhisselâm gibi bir Peygamber-i Âlîşan, وَمَا اُبَرِّئُ نَفْسِى اِنَّ النَّفْسَ َلاَمَّارَةٌ بِالسُّوءِ اِلاَّ مَا رَحِمَ رَبِّى dediği halde, nasıl nefse itimad edilebilir? Nefsini ittiham eden, kusurunu görür. Kusurunu itiraf eden, istiğfar eder. İstiğfar eden, istiaze eder. İstiaze eden, şeytanın şerrinden kurtulur. Kusurunu görmemek o kusurdan daha büyük bir kusurdur. Ve kusurunu itiraf etmemek, büyük bir noksanlıktır. Ve kusurunu görse, o kusur kusurluktan çıkar; itiraf etse, afva müstehak olur.


Lem'alar ( 87 - 88 )[/BILGI]
 

sempatick

New member
Eûzubillâhimineşşeytânirracîym - Bismillâhirrahmânirrahîym
Ey iman edenler! Size bir fasık bir haber getirirse, bilmeyerek bir topluluğa zarar verip yaptığınıza pişman olmamak için o haberin doğruluğunu araştırın. (Hucurât / 6)
 
Moderatör tarafında düzenlendi:
Üst