Birbirini tanımayan 11 ailenin yolu bir hac mevsiminde aynı kafilede kesişti. Hac dönüşü bağlarını koparmayan dostlar, her ay bir arkadaşlarının evinde bir araya gelip hatim indiriyor, hal hatır soruyor. Hacda 45 gün boyunca birlikte vakit geçiren aileler, bu dostluğu ömürlerine yaymak istiyor.Hac mevsimi geldiği zaman hacı adaylarını tatlı bir telaş sarıyor. Kutsal topraklarda ibadetini yerine getiren hacılar, aynı zamanda yeni dostlar da ediniyor. Hacdan geldiklerinde ise bu dostluklar unutulmuyor. Geçen yıl hacca aynı kafilede giden hacılar da bu kadim hac dostlarından. Yaklaşık 30 kişi olduklarını belirten hac dostları, ebediyen bu dostluğun devam etmesi için ellerinden gelen gayreti göstereceklerini kaydediyor. Hac dönüşünde ilk toplanma organizasyonunu Yosma ailesi yapıyor. Akrabadan öte olduklarını belirten Yahya Yosma (52) süreci şöyle anlatıyor: “Şu ana kadar hiç fire vermeden toplandık. Allah nasip ederse böyle devam etmeyi düşünüyoruz. Bazı akrabalar bile birbirlerini bayramlarda bile görmezken biz her ay bayram havasını yaşıyoruz. Birbirimizi gördüğümüz zaman oraları tekrar yaşıyoruz. Orada 45 gün kaldık. Grubumuzla ilgilenen hocamız bugüne kadar 8 grup götürmüş. Ama bu beraberliği ilk defa bizde görmüş. Aramızdan birinin başı ağrısa hepimizin haberi oluyor.” Kamile Yosma (41) ise “Oralara gittiğin zaman birbirini tanımadan gidiyorsun ama dönüşte birçok kültürden arkadaş edinerek geliyorsun. Hayatımızda çok insan var ama oradaki arkadaşlarımızın yeri bambaşka. Çünkü onlar bize oraları hatırlatıyor ve kardeşten öte oluyor. Hac esnasında insanların kavga ettiklerini duymuştum. Ama biz sürekli birbirimizi kolladık.” diyor. ‘HAC ARKADAŞLARIMI KARDEŞLERİM GİBİ SEVİYORUM’ Dostluklarının devam edeceğini söyleyen Ardahanlı Gönül Karademir (59), “Hepimiz birbirimizi çok seviyoruz. Hem orada hem de burada çok güzel günlerimiz geçti. Aradan 1 yıl geçmesine rağmen orada yaşadıklarımızı hiç unutamadım. Hacdan geldikten sonra birbirimizin Kur’an-ı Kerim okumalarına katıldık.” diyor. Amasyalı Fatma Sezer (49), “Rabbim beni orada o kadar güzel insanlarla karşılaştırdı ki baki bir arkadaşlığımız oldu. Kardeşlerim kadar çok seviyorum. Birbirimizi gördüğümüz an oraları hatırlıyoruz. Bugün hastayım ama sırf onları görmek için geldim. Hepsinde oranın sevgisi var. Rabbim herkese böyle hac arkadaşlıkları nasip etsin.” şeklinde konuşuyor. Hac dönüşü 25 yaşındaki oğlunu trafik kazasında kaybeden Fatma Hanım hac arkadaşlarının desteğini şöyle anlatıyor: “Oğlum vefat ettiğinde arkadaşlarımın desteği çok büyük oldu. Oğlumu sabah işe uğurlamıştım. Yarım saat sonra ölüm haberi geldi. Ne hastanede ne de evde beni hiç yalnız bırakmadılar. Acımı hep onlarla paylaştım.” Emekli baş komiser olan Reşat Ergün (59) ise şöyle anlatıyor: “Bayramlarda buluşuyoruz. Ramazan ayında iftarla bir araya geldik. Hepimiz birbirimizin abisi kardeşi gibiyiz. Arkadaşımız oğlunu kaybettiğinde o ay sıra onda olmadığı halde onun evinde toplandık. Elimizden geldiğince ona yardım ettik. Aramızda Türkiye’nin her bölgesinden insan var. Derdimizi, kederimizi, neşemizi paylaşacağımız arkadaşlar bulduk.”
Devami...
