Bırakın Sünni Sünniliğini, Alevi de Aleviliğini yaşasın

HaberRss

Haber Robotu
diyanet.jpg
Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Görmez, gazete ve televizyonların Ankara temsilcileri ve Diyanet muhabirleri ile iftar yemeğinde bir araya geldi.İftarın ardından gündeme ilişkin konularda açıklamalarda bulunan Görmez, Türkiye’de bütün inanç kesimlerinin özgürce kendi inançlarını yaşamaları, kendi değerlerini gönül rahatlığıyla herkesle paylaşabilecek bir ortama sahip olmaları gerektiğini söyledi. Görmez, “Burada herhangi bir inanç grubunu tek başına kastetmiyorum. Türkiye’deki bütün inanç kesimleri, tarihlerinde ve kültürlerinde var olan bütün değerleriyle hiçbir ötekileştirme yaşamadan özgürce bu topraklarda kendilerini ifade etmeli. İnanç değerlerimiz bize bunu emrediyor.” dedi.Mehmet Görmez sözlerini şöyle sürdürdü: “Bu ülkede bırakın Sünni vatandaşımız kendi Sünniliğini yaşasın, Alevi vatandaşlarımız kendi Aleviliğini yaşasın, varsa ateist dostumuz o da kendi değerlerini kendisi yerine getirsin. Bunun üzerinden bir ideolojik tartışma başlatarak birbirimizi üzmemiz doğru değildir.” Medya kuruluşlarına da seslenen Diyanet İşleri Başkanı, “Her medya organımızın artık bir din danışmanına ihtiyacı olduğunu düşünüyorum.” diye konuştu. Diyanet’in yapısı hakkında da görüşlerini aktaran Mehmet Görmez, teşkilatın dini ve ilmi bakımdan özerk bir kamu tüzel kişiliğine kavuşmasının yeni anayasa tartışmalarında önem kazandığını kaydeden Görmez şöyle devam etti: “Hiçbir vesayete açık olmayacak şekilde kendi ürettiği doğru bilgiyi halkla özgün bir şekilde paylaşmalı. En azından dini ve ilmi bakımdan özerk olmalı.”GEZİ OLAYLARINDA CAMİYE GİREN EYLEMCİLERİN ÖYLE GÖRÜNTÜLERİ VAR Kİ...Gezi olayları sırasında Taksim'de bir camide yaşananlarla ilgili görüşünü de paylaşan Görmez, iki şeyi birbirinden ayırdıklarını dile getirdi. Açıklama yapmakta ki zorluklarının herhangi bir şeyi kapatmak yada örtmek olmadığını vurgulayan Görmez, sadece bir olayda suç ile masumiyet birbirine karışınca orada tavır almanın güçleştiğini kaydetti. Yaralıların camiye sığındığı anın esas alınması halinde rengi, dili hatta işlediği suçu ne olursa olsun Allah'ın evine giren her insanın Allah'ın emaneti olduğunu bildiren Görmez, şu ifadeleri kullandı: "Bizim kabul etmediğimiz şu, oylalar başlamadan bir içinde şiddeti barından bir hareket, bir camiyi bir karargah olarak belirleyip, önceden çuvallarla eşyalarını oraya taşımışlarsa bunu kabul edemeyeceğimizi söyledik. İçeriye gelince 3 günlük kamera kayıtları bizim elimizdedir. Sadece yaralılar yok, sadece masum olarak oraya sığınanlar yok. Her hangi bir Müslümanın kabul edemeyeceği başka davranışlar da var. Onların bir kısmını paylaşmayı doğrusu zayih kabul ettik. Gönül isterdi ki böyle bir şey hiç olmasaydı."

Devami...
 
Üst