Meydan-ı Haşir nerededir?

Garib

Well-known member
İkinci Sual: Meydan-ı Haşir nerededir?
Elcevap: وَالْعِلْمُ عِنْدَ اللّهِ Hâlık-ı Hakîm'in herşeyde gösterdiği hikmet-i âliye, hattâ tek küçük bir şey'e, çok büyük hikmetleri takmasıyla tasrih derecesinde işaret ediyor ki: Küre-i Arz, serseriyane, bâd-i heva azîm bir daireyi çizmiyor. Belki mühim bir şey etrafında dönüyor ve meydan-ı ekberin daire-i muhitasını çiziyor, gösteriyor ve bir meşher-i azîmin etrafında gezip, mahsulat-ı maneviyesini ona devrediyor ki; ileride o meşherde, enzar-ı nâs önünde gösterilecektir. Demek yirmibeş bin seneye karib bir daire-i muhitanın içinde, rivayete binaen Şam-ı Şerif kıt'ası bir çekirdek hükmünde olarak o daireyi dolduracak bir meydan-ı haşir bastedilecektir. Küre-i Arz'ın bütün manevî mahsulatı, şimdilik perde-i gayb altında olan o meydanın defterlerine ve elvahlarına gönderiliyor ve ileride meydan açıldığı vakit, sekenesini de yine o meydana dökecek; o manevî mahsulatları da, gaibden şehadete geçecektir. Evet Küre-i Arz bir tarla, bir çeşme, bir ölçek hükmünde olarak o meydan-ı ekberi dolduracak kadar mahsulat vermiş ve onu istiab edecek mahlukat ondan akmış ve onu imlâ edecek masnuat ondan çıkmış. Demek Küre-i Arz bir çekirdek ve meydan-ı haşir, içindekilerle beraber bir ağaçtır, bir sünbüldür ve bir mahzendir. Evet nasılki nuranî bir nokta, sür'at-i hareketiyle nuranî bir hat olur veya bir daire olur. Öyle de: Küre-i Arz sür'atli, hikmetli hareketiyle bir daire-i vücudun temessülüne ve o daire-i vücud mahsulatıyla beraber, bir meydan-ı haşr-i ekberin teşekkülüne medardır.
قُلْ اِنَّمَا الْعِلْمُ عِنْدَ اللّهِ
 

Sergerdan

Well-known member

mektubatta geçen "küre-i arz, hareket-i seneviyesiyle, ileride mecma-ı haşir olacak bir meydanın etrafında bir daire çiziyor." yani bir yılda tamamladığı o dairenin içindemi haşir meydanı kurulacak bu şekilde düşününce anlayamıyorum..tam olarak ne denmek isteniyor..ayrıntılı bilgi verirseniz sevinirim..


Bu gibi ifadeler bir kaç şekilde anlaşılabilir.

Birincisi; dünyanın güneş etrafındaki hareketinden oluşan dairedir.

İkincisi; güneş ve dünya, yerlerinde sabit durmadığından ve bir rivayete göre vega yıldızına doğru hareket ettiğinden dolayı sayısız daire meydana gelmektedir.

Bu durumda karşımıza iki ihtimal daha çıkmaktadır. Biri; ya bu dairelerden sadece biri meydanı haşir olacak veya bu dairelerinin tümünden meydana gelen alan meydanı haşir olacaktır.

Üçüncü bir görüş ise; meydanı haşir, insanlığı ilgilendirdiğinden dolayı Hz. Âdemden kıyamete kadar meydana gelen dairelerden oluşan alan, meydanı haşir olacaktır. diye anlaşılabilir.

Dördüncü bir görüş şöyledir. Dünya nasılki kendi etrafında dönmesi ile bir nevi gece ve gündüz hakikatini işliyor. Yevmi daireye, gece ve gündüzle alakalı sahifeleri muamelatı devrediyor ise;

Merkezi olan güneşin etrafında dönmekle, kış ve baharı işlediği onunla alakalı mahsulatın vaziyet ve muamelatını mevsimlere döktüğü gibi;

Bu hareket kıyamete kadar devam etmekle kıyamette ve haşirde dünya, üzerindeki asırlardan beri yaşayan insanların amel ve etvarını hasenat ve seyyiatlarını kıyamet ve haşirde dökeceğini, bir nevi senevi hareketle ifade ediyor.

Yoksa, ille haşrin meydanı o dairedir, orada olacaktır anlamına gelmiyor. Bu misal haşir meydanının çok geniş ve muhit olacağını, bütün amalin günün birinde oraya döküleceğini ve herkesin amellerinin hıfz ve muhafaza edileceğini ifade anlamında fiili bir hadise ve mesajdır.

Cenab-ı hak istediği yerde haşiri kurar. Kainat çok geniş ve sonsuzdur. Yoksa haşirin adresi, yeri ve mekanı anlamına değildir..

Selam ve dua ile...
Sorularla Risale-i Nur
 

Turab3

Well-known member
Haşir meydanı nerededir?

Mektubat, Sayfa 41

Haşir meydanı nerededir

İkinci Sual: Meydan-ı haşir nerededir?
Elcevap:
b171.gif
-2- , Hâlık-ı Hakîmin herşeyde gösterdiği hikmet-i âliye, hattâ tek küçük bir ¸eye çok büyük hikmetleri takmasıyla tasrih derecesinde işaret ediyor ki, küre-i arz serseriyâne, bâd-ı hava azîm bir daireyi çizmiyor. Belki, mühim bir eye etrafında dönüyor ve meydan-ı ekberin daire-i muhîtasını çiziyor,


1 Gaybı Allah’tan başka kimse bilemez.
2 Gerçek bilgi Allah katındadır.



âl gösteriyor. Ve bir meşher-i azîmin etrafında gezip mahsulât-ı mâneviyesini ona devrediyor ki, ileride, o meşherde, enzâr-ı nâs önünde gösterilecektir.
Demek, yirmi beş bin seneye karib bir daire-i muhîtanın içinde, rivayete binaen
b114.gif
Şâm-ı Şerif kıtas¨ bir çekirdek hükmünde olarak o daireyi dolduracak bir meydan-ı haşir bast edilecektir. Küre-i arzın bütün mânevî mahsulâtı, şimdilik perde-i gayb altında olan o meydanın defterlerine ve elvahlarına gönderiliyor; ve ileride meydan açıldığı vakit, sekenesini de yine o meydana dökecek, o mânevî mahsulâtları da gaipten şehadete geçecektir.

Evet, küre-i arz, bir tarla, bir çeşme, bir ölçek hükmünde olarak, o meydan-ı ekberi dolduracak kadar mahsulât vermiş ve onu istiap edecek mahlûkat ondan akmış ve onu imlâ edecek masnuat ondan çıkmış. Demek, küre-i arz bir çekirdek; ve meydan-ı haşir, içindekilerle beraber bir ağaçtır, bir sümbüldür ve bir mahzendir. Evet, nasıl ki nuranî bir nokta, sürat-i hareketiyle nuranî bir hat olur veya bir daire olur. Öyle de, küre-i arz, süratli, hikmetli hareketiyle bir daire-i vücudun temsiline ve o daire-i vücut mahsulâtıyla beraber, bir meydan-ı haşr-i ekberin teşekkülüne medardır.
b172.gif
-1-


b173.gif
-2-

Said Nursî
b114.gif
Bu konuda bazı hadisler: Müstedrekü’l Hâkim, 2:440, Fethü’l Kebir, 1:432.


1 "De ki: İlim ancak Allah katındadır." Mülk Sûresi, 67:26.
2 Baki olan yalnız Allah’tır
 
Üst