Tesettür Ayetleri

yozgati

Well-known member
Nûr Suresi’nin 31 ve 60. ayetleri ile Ahzâb Suresi’nin 59. ayetleri tesettür konusuna açıklık getirmekle kalmaz, bu konudaki hükümleri de koyar. Ancak, Nûr Suresi’nin 60. ayeti, yaşlı kadınların tesettürlerindeki istisnayı belirten ayet olduğu için konumuzla, doğrudan ilgili değildir. Tesettür ile ilgili olarak Hadis’lerden delillere gelince. Bu konuda çeşitli rivayetler olmakla beraber en meşhurları, bu ayetlerin inmesi sonrasında, Müslüman kadınların ayetin manasına nasıl teslim olduklarını övgüyle anlatan Hz. Aişe (r.anha) validemizin bu konudaki rivayeti ile, Peygamber Efendimizin (asm) Esma binti Ebu Bekir (r. anha) ile karşılaşması anındaki sözleri ve yine Peygamberimizin yaralandığında, kendisine su getiren kızı Zeyneb’e (r. anha) söylediklerini anlatan hadislerdir.



Nûr Sûresi’nin ilgili ayeti mealen şöyle der:

Mü’min kadınlara da söyle, gözlerini haramdan sakınsınlar, ırzlarını korusunlar. (Yüz ve el gibi) görünen kısımlar müstesna, zînet (yer)lerini göstermesinler. Başörtülerini ta yakalarının üzerine kadar salsınlar. Zinetlerini, kocalarından, yahut babalarından, yahut, kocalarının babalarından yahut oğullarından, yahut üvey oğullarından, yahut erkek kardeşlerinden, yahut erkek kardeşlerinin oğullarından, yahut kız kardeşlerinin oğullarından, yahut Müslüman kadınlardan, yahut sahip oldukları kölelerden, yahut erkekliği kalmamış hizmetçilerden, yahut da henüz kadınların mahrem yerlerine vakıf olmayan erkek çocuklardan başkalarına göstermesinler. Gizledikleri ziynetler bilinsin diye ayaklarını yere vurmasınlar. Ey mü’minler, hep birlikte tövbe ediniz ki kurtuluşa eresiniz!’’ [24:31]

Bu ayaklarını yere vurmasınlar meselesini ben şimdi topuklu ayakkabı giyerek dikkatleri üzerlerine çekmesinler diye anlıyorun

“Bu ayetler nâzil olunca Müslüman kadınlar, bulundukları yerden ayrılmadan, etekliklerinin uygun yerlerini yırtarak başörtülerini bununla bağlamışlar ve bundan sonra hiç aksatmadan bu emri yerine getirmişler, Hz. Peygamber (s.a.) de bu âyetin uygulanmasını titizlikle takip etmiştir. Bütün bu karîne, delil ve işaretler, konumuz olan örtünme emrinin bağlayıcı olduğunu kesin olarak ortaya koymaktadır. Bu emir âdete de bağlı değildir; çünkü o zaman cârî olan âdeti olduğu gibi bırakmak için değil, değiştirmek ve ıslâh etmek için gelmiştir, başörtülerini omuzlarından arkaya atarak boyun ve göğüslerini açıkta bırakan cahiliye kadınlarına yeni bir örtünme şekli öğretmiş, İslâmî örtüyü tarif etmiştir.”



Hz. Aişe validemiz, Nûr Sûresi’nin yukarıda meali verilen ayeti indiğinde, bu ayete uyarak, vahyin emirlerine büyük bir sadakatle bağlanan Medine’li Ensar hanımları takdirle övmüştür. Hadis kitaplarının Libas ve Ensar kadınların fazileti bölümlerinde Hz. Aişe validemizin ağzından bu ayetin emrine uyma şöyle anlatılır: “Vallahi ben Allah’ın kitabını tasdik, O’nun indirdiğine iman açısından Ensar kadınlarından daha faziletlisini görmedim. Nûr Sûresi’nin örtünme ayeti gelince, erkekleri kendilerine varıp Allah’ın indirdiği ayetleri okumaya başladılar. Hanımların hepsi Allah’ın emrine uyarak, yünden ve pamuktan yapılmış örtülerine büründüler, Rasulullah’ın arkasında sabah namazı kılmaya geldiler.”



Kur’anı Kerim’in Ahzâb Sûresi’nde Müslüman kadınların tesettürlerini emreden ilgili ayetin ise yine mealen anlamı şöyledir: “Ey Peygamber! Hanımlarına, kızlarına ve müminlerin kadınlarına söyle, bedenlerini örtecek elbiselerini giysinler. Bu onların tanınıp incitilmemelerine de daha uygundur. Şüphesiz Allah çok bağışlayıcıdır, çok merhamet edicidir.” [33:59]



Ünlü Muhaddislerden Ebu Dâvud Libas bahsinde, Hz. Aişe validemizin kardeşi (ablası) olan Esma Binti Ebu Bekir ile ilgili hadisi şöyle rivayet eder: Hz. Aişe radıyallahu anhâ anlatıyor: “Esmâ Bintu Ebi Bekr radıyallahu anhümâ, üzerinde ince bir elbise olduğu halde Resülullah aleyhissalâtu vesselâm’ın huzuruna girmişti. Aleyhissalâtu vesselâm, ondan yönünü ters istikamete çevirdi ve: “Ey Esmâ! Kadın hayız yaşına girdi mi ondan sadece şunun ve şunun dışında hiçbir yerinin görünmesi câiz değildir!” dedi ve yüzü ile ellerine işaret etti.”

Halada tesettürün farz olmadığını düşünerek islama uygun giyinmeyen kardeşlerimizi Allah'a havale ediyoruz......
 
Üst