Hadis Sohbetleri 76: Koku Sürünmek...

ABDULLAH4

Forum Yöneticisi
.







besmele-arapca1.jpg



Selamünaleyküm Degerli Kardeslerim;

avatar.jpg


Bu haftaki Hadis Sohbetleri dersimiz basladi.

avatar.jpg

Buyrun beraber mütaala edelim anladiklarimizi paylasalim insallah..





Hadis Sohbetleri 76

Kadının, Dışarıya Çıkarken Koku Sürünmesi


Rasulullah (Sallallahu Aleyhi ve Sellem) şöyle buyurdu:



[BILGI]
“Güzel koku sürünüp kokusunu hissettirmeleri için bir topluluğun yanına uğrayan kadın zinakardır.”

Ahmed Müsned 4/418, Albânî Sahihu’l-Cami 105
[/BILGI]
 

ABDULLAH4

Forum Yöneticisi

Koku Sürünmek

Cenâb-ı Hakk'ın insanoğluna lûtfettiği nimetlerden biri de güzel kokudur. İslâm'da güzel koku, kişideki temizliği tamamlayan bir unsur olarak kullanılmıştır. Yoksa gayr-ı müslim milletlerde olduğu gibi, istenilmeyen kokuları kamufle etme gibi bir gâyesi yoktur.
Kokunun insanı etkileyen, cezbeden, yani ilgi uyandıran bir yönü vardır ki, bu tesiri sebebiyle İslâm Dini, koku sürünmede bazı ölçü ve sınırlamalar getirmiştir.




Erkeklerin Güzel Koku Sürünmesi

Erkeklerin, sünnete uymak ve din kardeşi olan erkeklere güzel kokmak niyetiyle, koku sürünmesi câiz görülmüştür. Ancak bunun tam zıddı olarak, mahremi olmayan kadınların dikkatini çekmek niyetiyle nefsâniyeti tahrik edecek kokular sürünmesi ise câiz değildir.





Kadının Güzel Koku Sürünmesi

Kadının koku sürünmesini sınırlayıcı pek çok hadîs-i şerîf mevcuttur. Bu sınırlamaların en büyük sebebi, "başta kadının ırz ve nâmusunu, sonra da toplumun ahlâkını" korumaktır. Kadının sokakta veya kendisine dinen yabancı erkeklerin yanında koku sürünmesi, haram kılınmıştır. Zira kadının yaratılıştan gelen çekiciliği, kokunun cezbedici özelliği ile birleştiğinde, ahlâken zayıf yaratılışlı erkeklerin ve kadınların kötü bir duruma düşmesine sebebiyet verir. Ki, bu durum, tarih boyunca ve günümüzde yaşanan pek çok acı hâdiseyle defalarca ispatlanmıştır. İslâm, insanın fıtratını çok iyi bilen Allah Teâlâ tarafından indirildiği için fertleri ve toplumu, ateşin daha kıvılcım hâlindeki tehlikesinden bile korur. Bu gayeyle erkeği ve kadını koruyucu pek çok tedbiri prensip hâline getirmiştir. İşte bu koruyucu tedbirlerden bir tanesi de kadının dışarı çıkarken koku sürünmesini yasaklamaktır.

Hadis-i şerifler, kadına, yabancı erkeklerin yanında koku sürünmeyi şu şekilde yasaklamıştır:

"Kadın, sokağa çıkarken koku sürünmesin." (Müslim)

"Bir kadın, koku sürünüp dışarı çıkar ve kokusunu duyurmak için bir topluluğun yanından geçerse, ona bakana da, kendisine de zina günahı (göz zinası) yüklenir." (Tirmîzî, Edeb, 35/2786)


"Bir kadın, güzel kokular sürünüp, (kürk ve deri gibi) göz alıcı güzel elbiseler giyerek, bir toplumun önünden geçerse, o kadın, zina işlemiş gibi günaha girer." (İbni Hibban)

"Bir kadın, cezbedici koku sürer ve erkekler de ona bakarsa, evine gelinceye kadar Allah Teâlâ'nın gazabında olur." (Taberânî)
Peygamberimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem-'in ikazlarından açıkça anlaşıldığı üzere, kadına yasak olan güzel koku, dışarı çıkarken erkekler üzerinde bırakması muhtemel nefsânî tesir sebebiyledir.




Kadın, Nerelerde, Kimlerin Yanında Güzel Koku Sürünebilir?

Kadının koku sürmesini yasaklayan hadîs-i şerîfler, mutlak mânâda bir yasak ifade etmez. Yani bir kadın; evinde, beyinin (zevcinin), çoluk-çocuğunun ya da kendi hemcinslerinin (kadınların) yahud dinen kendisine haram olmayan akrabalarının yanında koku sürünebilir.
Hatta bazı âlimler, güzel kokunun tabiî bir haz olduğuna bakarak kadının, kocası için süslenmesi yanında, koku da sürünmesini, kocasının onun üzerindeki bir hakkı olarak görmüşler ve süslenip kokulanmayı, kadının vazifeleri arasında saymışlardır. (Zehebî, Kitabu'l-Kebâir, sh: 190)


İmrân bin Husayn -radıyallâhu anh-'den rivâyet edildiğine göre, Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem- şöyle buyurmuştur:

"Erkeklere ait güzel kokuların en iyisi, kokusu açık, rengi gizli olandır. Kadınların kokularının en iyisi ise, rengi olan ve kokusu çevreye yayılmayandır." (Tirmizî, Edeb, 35)

Günümüzde bazı kadınlar, câhillik, gaflet ya da umursamazlık gibi sebeplerle aslında kendilerine haram olan bazı yabancı erkekleri helâl gibi görüp, onların yanında İslâm'ın emrettiği şekilde davranmıyorlar. Meselâ; şoförün, kapıcının, sürekli alış-veriş yapılan satıcıların yanında, gerek tesettür, gerek konuşma, gerekse davranış olarak birtakım yanlışlar yapılabiliyor. İşte bu yanlış davranışlardan biri de, kadının bu gibi kişilerin yanına "koku sürünmüş" bir şekilde çıkmasıdır. Hâlbuki Allah, kadına haram sayılan kişilerin yanında koku sürünmeyi -yukarıda da belirtildiği üzere- Peygamberi vasıtasıyla yasaklamıştır. İslâm'ın bu emrini görmezlikten gelmek ya da hafife almak, müslüman kadının şahsiyetine yakışmayan bir davranıştır.
Hattâ şunu da hatırlatmakta fayda var ki, yine günümüzde kullanılan parfüm ve deodorantların kokusu, genellikle sürüldükleri yerlerde kokusunu uzun süre muhafaza etmektedir, bazılarının etkileri ise günlerce sürebilmektedir. Bu sebeple mü'min bir hanımın parfüm kullanırken bunu da dikkate alması ve dışarıya çıktığında kokusunu başkalarına duyurmayacak birtakım tedbirler alması gerekmektedir.




Kadınların Mescide veya Câmiye Giderken Koku Sürünmeleri

Kadına güzel koku sürünmenin yasaklandığı yerlerden bir tanesi de câmi ve mescidlerdir. Cemaatle namaza katılmak için mescide giden kadınların koku sürünmeleri hadîs-i şerîflerle şu şekilde yasaklanmıştır:

"Sizden biriniz mescide giderse, kokuya el sürmesin." (Müslim, Salât, 142)

Ebû Hureyre -radıyallâhu anh- da, Rasûlullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem-'in şöyle buyurduğunu rivâyet etmiştir:

"Allâh'ın kadın kullarını, Allâh'ın mescidlerinden men etmeyin (namaza gelmelerine engel olmayın). Fakat onlar da süslenmemiş ve koku sürünmemiş olarak câmiye gelsinler." (Ebû Dâvud, Salât, 52)

Âişe Vâlidemiz, kendi devrindeki kadınların mescide giderken süslenme, koku sürünme ve güzel elbiseler giyinme gibi hâllerini görünce rahatsız olmuş ve bunu şöyle dile getirmiştir:

"Eğer Allâh'ın Rasûlü -sallâllâhu aleyhi ve sellem- kendinden sonra şu kadınların ne yaptıklarını görseydi, (namaz için de olsa) onların evlerinden dışarı çıkmasını yasaklardı!.." (Buhârî, Ezân, 163; Müslim, Salât, 144)

Kadınların câmiye giderken kokulanmalarının yasaklanması, erkeklerin dikkatinin kadınların üzerine çekilmesine yol açacağı içindir. Böylece erkeğin kalbi, namazdayken bile kadınla meşgul olmaya başlar. Aynı zamanda bu durum, mescidlerde huşûun meydana gelmesine de engel olabilir. Saflar dolusu kadınların çeşitli parfümler sürünerek câmiye geldiği düşünülürse, mescidin havasını bu kokuların sarması, İslâm'ın hoş karşılamadığı bir durumdur. (Delilleriyle Âile İlmihali, Prof. Dr. Hamdi Döndüren, sh: 57)

Peygamberimiz -sallâllâhu aleyhi ve sellem- koku sürünen kadınları özellikle yatsı namazına gelmekten menetmiştir:
Zeyneb es-Sakafiyye, Rasulullah -sallâllâhu aleyhi ve sellem-'in şöyle buyurduğunu nakleder:
"Kadınlar! Sizden biriniz yatsı namazına çıkacaksa, o gece koku sürünmesin." (Müslim, Salât, 141)

Bir başka hadîs-i şerifte de:

"Herhangi bir kadın, koku sürünürse, bizimle beraber yatsı namazında bulunmasın." buyrulmuştur. (Müslim, Salât, 143)

Burada yatsı namazının örnek verilmesi, kadınların geceleyin korunmaya daha fazla ihtiyacı olduğuna dikkat çekmek içindir. Yoksa yasak sadece yatsı namazına mahsus değildir.
İbn-i Hacer -rahmetullâhi aleyh- de şöyle demiştir:
"Kadınların mescide çıkması yasaklanmadı. Bu konuda dikkat edilecek nokta, fitne ve fesada sebep olmamaktır. Bunun için Allah Rasûlü -sallâllâhu aleyhi ve sellem- kadınların dışarı çıkarken koku sürünmelerini ve süslenmelerini yasaklamıştır." (İbn Hacer, Fethu'l-Bârî, 2/623)





Parfüm veya Deodorantlarda Bulunan Alkolün Kullanılmasında, Dinen Bir Mahzur Var mı?

Hanefî Mezhebine göre, içerisinde alkol bulunan maddelerden, şarabın necis olduğunda şüphe yoktur ve necis olan şarap, namazın sıhhatine engeldir. Şarap dışında kalan ve içildiği zaman azı veya çoğu sarhoşluk veren diğer maddelerin necis olduğuna dair açık bir delil yoktur. Bu sebeple bazı âlimler, şarap dışında kalan alkol içerikli maddelerin bedene, elbiseye veya namaz yerine dökülmeleri hâlinde namazın geçerliliğini etkilemediğini kabul etmişlerdir.

Hanefî mezhebince içerisinde alkol bulunan kolonya, parfüm, deodorant, krem vs. hepsi bu hükmün içine girer. Yani bu maddelerin içinde bulunan alkol sebebiyle içilmeleri yahud yenilmeleri haramdır, ancak bu maksadın dışında kullanılmasında bir mahzur yoktur. Ancak bütün alkollü içecekler hakkında dikkat ve tedbirli olmak, takvâya daha uygundur.

İçerisinde alkol bulunan her maddeyi necis kabul eden Şafiî Mezhebi'ne göre; kolonya, parfüm ve deodorantların hem içilmesi, hem de kullanılması haramdır. (Ayrıntılı bilgi için bkz: İlmihal II, Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları, sh: 93)
* * * Cenâb-ı Hak, cümlemizi, emirlerini en güzel şekilde anlayan, Rasûlü'nün Sünnet-i Seniyyesini en doğru şekilde uygulayan kullarından eylesin. Âmin.




Kaynak: Şebnem Dergisi
 

ABDULLAH4

Forum Yöneticisi
Kadının koku sürünüp, zinetli gezmesi caiz olur mu?


? Bazı hanımlar etrafa yayılacak derecede tesirli kokular sürünüyor, bakanların dikkatini çekecek durumda zinetli giyinip, süslü geziyorlar. Bunun câiz olup olmadığı hususu da tartışılıyor, haramdır, değildir diyenler oluyor. Bu hususta sizin bilginiz nedir?


? Hanım koku da sürünür, zinet de takabilir, süslü de giyinebilir. Ama bütün bunları sadece nikâhlısı için yapar, beyine karşı gösterebilir. Beyinin dışındakilere böyle süslü, kokulu, zinetli görünmesine hem sebeb yoktur, hem de cevaz... Zira beyi dışındakilere de aynı şekilde süslü, kokulu bulunmak, onların dikkatini kendi üzerine çekip, zihinlerini kendisiyle meşgul etmek demektir. Halbuki hiçbir erkek kendi hanımının, başkasının dikkatini çekip zihnini meşgul etmesini, bakışlarını üzerine toplamasını istemez. Nitekim haysiyetli bir hanım da beyinden başkasının kendisine bakıp, meşgul olmasını arzulayıp, memnun olmaz.


İşte bu bakımlardan evi içinde, beyine karşı koku sürünüp, zinetlerini gösteren bir hanım, aynı şeyi yabancılara karşı izhar edemez; sokakta, çarşı pazarda aynı koku ve süsle gezip, yabancıların dikkatini çekecek giyim ve kuşamda olmayı tercih edemez.

Peygamberimiz, Tirmizî?deki bir hadisinde şöyle buyurmuşlardır:

? Geçtiği yerdeki insanları te?siri altına alacak kokuyla gezen kadın günah işlemiş, gayrımeşrû halde bulunmuş sayılır! Demek ki, bir hanım, geçtiği yerdeki erkeklerin duyacağı te?sirde bir kokuyla gezemez, çevredeki yabancıların hissedeceği parfümlerle dolaşamaz.

Kadının bu gibi şâibelerden uzak olmasını isteyen Peygamberimiz, diğer hadîslerinde de şöyle buyurmuşlardır:
? Bir kadın, kocasından başkası için koku sürünür, sokakta, pazarda bu kokuyla gezerse bu hali ona sadece Cehennemi kazandırır, utanç verecek tavır olur.

Anlaşılan odur ki, şahsiyetini korumasını bilen, saadetini sadece kendi evinde arayan hanımefendi, bütün süs ve zinetini sadece beyine karşı kullanacaktır. Beyi dışında hiçbir yabancıya karşı gösteriş ihtiyacı duymayacak, süslü püslü görünmeyi mahzurlu bilecektir.

Cami?us-Sağîr?deki bir hadîste bu hususta daha da açık hüküm vardır. Şöyle buyurulmaktadır:
? Te?sirli kokular sürünüp de camiye giden kadın, bu kokusunu yıkayıp da te?sirini yok etmedikçe (nafile) namazı kabul olmaz. Demek camiye giderken de olsa koku sürünüp gitmek kadın için câiz olmayan bir harekettir. Cami ile süründüğü koku birbiriyle bağdaşmayan iki zıt anlayışın ifadesi olur.


Kadın beyine süslü görünmek için beyazlayan saçını siyaha boyatamaz. Ama siyahın dışındaki boyaya boyatabilir. Nitekim birçok dindar hanımlar saçlarını kına ile renklendirir, varsa beyazını böyle boyamış olurlar. Kına ile boyamanın sünnet olduğunu ifade eden fıkıh kitapları, beyazı siyaha boyamanın da mekruh olduğunu bildirmekteler.
Nitekim beyaz saçın Müslümanın nuru olduğunu bildiren Efendimiz, kıyâmette o nurun aydınlığında mü?minin yol alacağını bildirmiş, bunu siyahla kaplamanın, yolu karanlığa gömeceğine işarette bulunmuştur.

Aynı hüküm erkek için de variddir. Beyazı siyah ile örtemez.

Başını erkek başı gibi traş ettirip, ensesi görünecek derecede saçlarını kısaltan kadına da Allah?ın lânet ettiğini haber veren Efendimiz, kadının utanmasının en büyük hasleti olduğunu, utanan kadının yüzünde nurdan bir hayâ perdesinin bulunduğunu, utanmayanın ise bu hayâ perdesinin yırtıldığını, perdesiz duruma düştüğünü bildirmiştir.

Kadın, çevrede normal sayılıp dikkati çekmeyecek derecedeki zinetlerini, yüzüğünü günlük hayatında takabilir. İhtiyaç hissederse bunlarla sokağa çıkabilir. Zira bunlar çevrede normal kabul edilen şeylerdir. Dikkat çekici seviyede değildir. Hased ve tahrike sebeb olmaz. ....

Ahmet sahin..
 

ABDULLAH4

Forum Yöneticisi
Kadınların sokağa çıkarken koku sürünmeleri haramdır. Birkaç hadis-i şerif meali şöyledir:

(Bir kadın koku sürünüp dışarı çıkar ve kokusunu duyurmak için bir topluluğun yanından geçerse, ona bakana da, kendisine de zina günahı [göz zinası] yüklenir.) [Nesai]

(Her göz zina edebilir. Koku sürünüp sokağa çıkan kadın da zaniyedir.) [Tirmizi] (Göz zinası işlemiş olur.)

(Kadın sokağa çıkarken koku sürünmesin.) [Müslim]

(Koku sürünen kadın, sokağa çıkarken, cünüplükten yıkanır gibi yıkansın!) [Nesai]
 

ABDULLAH4

Forum Yöneticisi
Ebû Mûsa (radıyallâhu anh) anlatıyor: "Resûlullah (aleyhissalâtu vesselâm) buyurdular ki:



"Her göz zânidir. Şurası muhakkak ki, kadın koku sürünür, sonra da (erkek) cemaate uğrarsa o da zâniyedir." [Tirmizî, Edeb 35, (2787); Ebû Dâvud, Tereccül 7, (4174,4175); Nesâî, Zînet 35, (8, 153).]




Hadisin Açıklaması:

1- Resûlullah (alehissalâtu vesselâm) her bir göze zâni demekle, yabancı kadına şehvetle bakmayı zinaya nisbet etmekte ve bundan yasaklamaktadır. Çünkü nazar zina fazîhasının ilk adımıdır. Dinimiz bir fiili haram ilan etmişse , ona görtüren sebepleri de haram ilan etmiştir. İşte bu hadiste şehvet nazarıyla bakmanın tahrîm ediliş örneğini görmekteyiz. Âyet-i kerîme mü'min erkeklere ve mü'min kadınlara ayrı ayrı hitab ederek gözlerini haramdan korumalarını emreder (Nûr 30-31).



2- Kadınların koku sürünerek erkek cemaatine uğraması bir nevi zina olarak tavsîf edilmiştir. Çünkü bu hal, erkeklerin şehvetini tahrik edecek, onların nazarlarını kendisine çekecektir. Şehevî olan böyle bir bakış ise, daha önce belirtilmiş olan göz zinası'dır. Bu kötü duruma koku sürünen kadın sebep olduğu için, zâniye olarak tavsif edilmiştir.
(bk. Prof. Dr. İbrahim Canan, Kütüb-ü Sitte Tercüme ve Şerhi)


Selam ve dua ile...
Sorularla İslamiyet
 

ABDULLAH4

Forum Yöneticisi
7. Dışarıya Çıkmak İçin Esans Sürünen Kadın Hakkında (Varid Olan) Hadisler



4173... Ebû Musa el-Eşarî (r.a) demiştir ki. Rasülullah (s.a) şöyle buyurdu;

"Kadın koku sürünür ve kokusunu farketsinler diye bir toplum uğrarsa o şöyle şöyledir."

Ebû Musa: "Rasülullah, çok ağır sözler söyledi" der.[32]



4174... Ebu Ruhm'in azatlısı Ubeydullah'dan rivayet edildiğine göre;

Ebû Hureyre (r.a) bir kadınla karşılaştı. Kadından esans kokusu hisset­ti eteğinde de (yukarı doğru yükselen kokulu) toz vardı. Kadına:- " Ey Cebbar (olan ALLAH'ın) cariyesi, Mescidden mi geliyorsun?" dedi.

Kadın:

Evet

Onun için mi koku süründün? -Evet

Ben Sevgili Peygamberim Ebü'l - Kasım'ı şöyle derken işittim: "Şu mescid için koku sürünen bir kadının namazı (evine) dönüpte cünüplükten dolayı guslettiği gibi gusledinceye kadar, kabul edil­mez."[33]

Ebû Dâvûd derki; "I'sâr tozdur." dedi.[34]



4175... Ebû Hureyre (r.a) Peygamber (s.a)'in şöyle buyurduğunu riva­yet etmiştir.

"Buhur Sürünen bir kadın, bizimle birlikte yatsı namazına gelme­sin.[35]



Açıklama


Babın ilk hadisinde Hz. Peygamber güzel koku sürünüp de erkeklerin yanma varan bir kadın için çok ağır sözler söylemiştir. Ebû Davud'un rivayetinde Hz. Peygamber'in ne dediği sarahaten belirtilmemiştir. NesaTnin rivayetine göre Efendimiz "Kokusunu almaları için bir toplumun yanma varan kadın zinâkâr-dır." buyurmuştur. Tirmizî'deki rivayette de, "O kadın şöyle şöyle yani zinâkârdır." buyurduğu bildirilmiştir.

Râsûlullah'ın yabancı erkekler için koku sürünen bir kadın için, "Zinâ-kâr" tabirini kullanması, mecazî bir tabirdir. Yani bu kadın o haliyle için­den erkekleri arzulamış ve onların kendisine bakmasına sebep olmuştur. Bu da göz zinasıdır. Hz. Peygamber Efendimiz.Jjif şekilde ağır bir dil kul­lanarak, kadınları bu tür davranışlardan men etmek istemiştir. Maksadı o kadının bilinen manâsıyla zinâkâr olduğunu ifâde değildir.

İkinci hadiste, Ebû Hureyre (r.a)'m bir kadınla karşılaşması anlatıl­maktadır. Kadının elbisesinden etrafa güzel kokular yayılmakta idi. Ete­ğinden de tozlar yükseliyordu. Hadiste bu mânâ cümlesi ile ifâde edilmiştir.(i'sâr) hortum dediğimiz,

rüzgarın toz toprağı gökyüzüne doğru kaldırması hadisesidir. Kadının ete­ğinde i'sâr olması, - ALLAH'u alem -, eteğinden yukarı doğru tozların kalk­masıdır.

Hâdis-i şerifte, Ebû Hureyre (r.a); Hz. Peygamberi, camiye gitmek için güzel koku sürünen bir kadının cenabetten dolayı güsl ettiği gibi gusl etmedikçe namazının kabul edilmeyeceğini söylediğini belirtmiştir.

Hadisin zahiri, böyle bir kadının hemen gidip, vücudunun tamamını yıkaması gerektiğine delâlet etmektedir.

Avnü'l - Mabûd Müellifi bu mânâyı tercih etmiştir. Aliyyü'l - Kâri ise, "Kadın vücudunun tamamına koku süıiinmüşse gusleder, bir kısmına sürünmüşse sadece koku sürülen kısmı yıkar" demektedir.

Bu hadis sahîhse ya hüküm sonradan kaldırılmıştır. Yada Aliyy'ül Kâ-rî'nin dediği gibi maksat kokunun giderilmesidir. Çünkü bu hâl, namaz'in kabulüne mâni görünmez. Münzirî, bu hadisin râvîleri arasında Asım b. Ubeydullah El-Amrî'nin bulunduğunu ve onun hadislerinin delil olama­yacağını belirtir.

Üçüncü hâdistede, Peygamber {.s.a) koku sürünen kadınların yatsı na­mazına gelmemelerini istemektedir. Yatsı namazı vakii. etrafın karanlık olduğu insanların tanınmadığı bir vakittir. Koku sürünen hanımların yat­sı namazına gelmemelerini istemek, diğer namazlara da gelmemelerini gerektirir. Çünkü önemli olan bir vakit namaz değil; erkeklerin, kadınların çekiciliğini hissetmeleridir.

Bab'ın bütün hadisleri hanımların süslenip, parfümler sürerek yabancı erkeklerin yanlarına çıkmalarının caiz olmadığını delâlet etmektedir.

Kadın; kocası için güzelleşebilir, süslenir ve ona etki edecek kokular sürünür. Yabancı erkekler için ise, bunların hiç birisi caiz değildir. Bu tür davranışlar şehvetlerin kabarmasına, akılların çeiinmesine ve çirkin so­nuçların doğmasına sebep olabilir. Bu da, en büyük günahların irtikabı, ailelerinin dağılması ve cemiyetin kokuşması sonucunu doğurur.

Fert, aile ve toplumun refah ve saadeti İslâm'ın emir ve yasaklarına ri­vayetle gerçekleşir.[36]

[32] Tirmizi edeb, 35:; Nesai Zinet 35; Darimi İstizan 18; Ahmed b. Hanbel IV. -400. 414. 418.

Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 14/245.

[33] İbn Mâce, Fiten. 19.

[34] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 14/246.

[35] Müslîm. Salat 143: Nesaî. Zinet. 37. 38, 74; Ahmed b. Hanbel, II, 304.

Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 14/246.

[36] Sünen-i Ebu Davud Terceme ve Şerhi, Şamil Yayınevi: 14/247-248.
 

ABDULLAH4

Forum Yöneticisi
Kadının koku sürmesi ve süslenmesi duruma göre değişir.




1- Kadının dışarı çıkarken koku sürmesi ve süslenmesi.

2- Kadının evinde kocası için süslenmesi ve koku sürmesi. Kadın dışarı çıkacağı zaman koku sürünebilir mi?

Güzel koku kadınlar için bütünüyle cazibe unsuru olduğundan, İslam, mü'min kadının güzel koku sürünerek evinin dışında yabana erkeklerin arasında dolaşmasını yasaklamış, haram kılmıştır. Bu konuyla ilgili bazı hadisi şeritleri nakledelim.


" Bir kadın kokulanır, sonra da o haliyle bir topluluğun yanından geçerse, kaç tane erkeğin dikkatini üzerine çekmişse, o kadar erkekle zina etmiş olarak mahşere getirilecektir."

" Her göz zina eder. Kadın koku sürüp bir toplantıya gittiği zaman, o kadın zaniyedir."
" Herhangi bir kadın güzel koksun diye koku sürünür ve halkın yanından geçerse her göz zina eder."

" Süründüğü koku etrafa yayılırken mescide namaz kılmak için giden kadının namazı geri evine dönüp yıkanmadıkça kabul
Olmaz." (Bu konudaki hadisler için bk. Hindi, Kenzül-Ummat, 16/381-383,415)
Hadislerden de anlaşıldığı üzere kadının dışarı çıkacağı zaman koku sürünmesi yasaklanmıştır. Tabii ki, bunun da bir sebebi vardır.




Bunun başlıca sebebi etrafa güzel koku yayarak, etraftaki erkeklerin şehvetini uyandırmak içindir. Koku ile beraber kadının teninin kokusu da etrafa yayılır ve karşı cinsi etkiler,
İslam dini kadını, eşine karşı olabildiğince dişi olmaya çağırırken, mahrem olmayan erkekler için de korunmaya çağırmaktadır. Yani kadın evinde süslü ve güzel kokulu ve ateşli, dışarıda iffetli ve edepli olmalıdır. Kadın evinde eşine karşı dişiliğini, sokakta ise kişiliğini sergilemelidir. Kadın sokağa çıkarken süründüğü güzel koku azgın bir nefsin tahrikine sebep olur. Bu da haberleşmenin ve mektuplaşmanın en nazik şeklidir.



Dışarı çıkarken kadının süslenmesi


Daha önceleri de söylediğimiz gibi İslam dini kadının dışarıda yapacağı her şeye karışmış ve hükümler getirmiştir.(Niır, 30-31)
"Mü'mine kadınlara de ki, gözlerini sakındırsınlar, iffet ve namuslarını korusunlar, süs yerlerinin görünen kısmı dışında açmasınlar, baş örtülerini yakalarının üzerine salıversinler."
"Evlerinizde vakarınızla oturun, ilk cahiliye günlerindeki gibi açılıp saçılarak, ziynetlerini göstererek yürüyüşü gibi yüriimeyin." (Ahzap, 33)


"Evinizde vakarla oturun, eski cahiliye günlerindeki gibi kırıtarak güzelliklerinizi dışarı atmayın."
Peygamber (s.a.v.) Efendimiz bir hadisi şerifinde şöyle buyuruyor: "Cehennemlik kadınlar kendilerini, süslerini açığa çıkarırlar, başkalarının bakmasını sağlarlar ve kendileri de bakarlar."
(Hindi, Kenziil-Ummal, 16/381 vd.)

Kısaca şunu belirtelim ki, kadına dışarıya çıktığı zaman başkalarının dikkatini çekecek kıyafetler ve hareketler yasaklanmıştır. Yüksek sesle konuşma, kahkaha ile gülme, dar elbiseler, dizleri belirten pantolon şeklindeki elbiseler kesinlikle İslami değildir. Dış kıyafeti İslam'ın tarif ettiği şekilde olması gerekir ama rengini kadın kendisi seçebilir. Çok dikkat çekici renk olmaması kaydı ile. Bugün rengarenk elbiseler bu türdendir.

Bir kadın dışarıya koku sürüp, süslenip başkalarının dikkatini çekecek vaziyette çıkarsa ne olur?
Kem gözlere evet, kem sözlere hayır demiş olur.

Bugün bir erkek hanımına kem söz söylenmesine asla razı olmaz. Hatta adamına göre kem sözün sahibinin ölümüne kadar varan tepkilere yol açabilir. Fakat ne gariptir ki, aynı hassasiyet kem gözler için gösterilmez. Başkalarına güzel görünmek için tepeden tırnağa süslenip sokağa çıkan kadın adeta, "Ey ahali bana bakın, yüzümü, gözlerimi, yanaklarımı, dudaklarımı, ellerimi, ayaklarımı iyice süzün. Görün de benim ne kadar güzel ve çekici olduğumu görün ve beni hayalinizde canlandınverin" der.


Bu tavır en iyimser ifadeyle göz zinasıdır. Ama gel gör ki, bir kadına söylenen "seni seviyorum" sözü ne kadar tepkiye yol açıyor. O kadının kocası ve kardeşleri tarafından. Yine ne gariptir ki, kem gözle bakan erkek söz söylediğinin daha kötüsünü düşüncesinde canlandırıyor. Bunun sebebi de kadının süslenmiş olarak dışarı çıkmış olmasıyken, kadının böyle açılıp-saçlmasına kimse engel olmuyor. Adeta bir erkek lisanı haliyle şunu demiş oluyor: "Ben hanımımı süsleyip dışarı çıkarıyorum, sakın kimse bir söz söylemesin ama bakın ve hayalinizde onunla beraber olun."


Hiçbir aklı başında müslüman, hanımını vitrinlere koyarak süs bebeği gibi süsleyip de dışarı çıkaramaz. Son olarak şunu söyleyelim ki, kem söz duyup da elini tetiğe götüren erkek, kem göze sebep olacak davranış veya kem göz karşısında aynı hassasiyeti göstermiyorsa, hanımını sözlü zinadan uzaklaştırmış ama göz zinasına sebep olmaya izin vermiş olur.
Şimdi de kadının evinde süslenmesi ve koku sürünmesi nasıl olur onu anlatalım.
Kadının kocası için giysi ve takı ile süslenmesine hiçbir sınır olmadığı gibi makyaj yaparak da süslenmesinde bir sınır yoktur.


Güzelleşmek ve cinsel cazibeyi artırmak yolunda kadın için getirilmiş bulunan yasaklar, yalnızca yaratılış düzenini değiştirme vasfında olan yasaklardır. Bu yasaklar; kaş almak, diş inceltmek, dövme yaptırmak, peruk takmak, tırnak uzattırmak, burun, göğüs ve kalça gibi organlarda estetik ameliyat yaptırmak.

Bunun dışında kadın, istediği gibi süslenir. Şunu anlamak gerekir ki, cinsel hayatı tatmin amacına erdirmek için süslenmesi ve koku sürmesi sevaptır. Dinimiz her ne kadar kadının dışarıda süslenmesi, boyanması ve kokulanması günah ise de, evde karı-koca birbirleri için süslenmesi bir ibadettir. Kadının erkeği için süslenmesi, boyanması ve kokulanması önemle Peygamber Efendimiz (s.a.v.) tarafından tavsiye edilmiştir. Ve Peygamber Efendimiz (s.a.v.) şöyle buyurmuş: "Bana dünyada üç şey sevdirildi; güzel koku, kadın, namazdır." (Nesai, İşretin-Nisa, 1; Ahmed, Müsned, 3/128,199,285) demiştir.


Başka bir hadiste ise "İsrail kadınları süslenmedikleri için onların erkekleri zinaya düşmüştür." (Hindi, Kemzül-Ummal, 6/640) Şunu da belirtmekte fayda var; kadın süslenirken zamanın şartlarını göz önünde bulundurması ve yaşadığı zamanda bilinen en güzel elbiseler, makyajlar ve kokularla süslenmesi gerekir.

(Beşer, Hanımlara özel İlmihal, 300-304)
 

kýrýmlý

Well-known member
Bu tip hadisler uydurmadır.Koku sürdü diye hiçbir kadın zani sayılmaz.

Koku sürmek ve zina etmek.

İki ameli kıyaslayın bir tanesi Allah'ın Kuran'da ayetlerle yasak ve haram olduğu dünyada ve ahirette ceza gerektiren affı için tövbe gerektiren bir günah.Diğeri koku sürmek yapılması çok kolay Allah'ın Kuran'da haram kılmadığı bir şey.

Zina etmek ve koku sürmek birbirleriyle mukayese edilemeyecek derecede farklıdır.

Koku sürdü diye bir kadının zina etmiş gibi günahkar olduğunu akıl,vicdan kabul etmez.Kuran'a bakın böyle bir günaha da rastlayamazsınız.
 

TaLHa

Nur-u Aynım
Yönetici
Bu tip hadisler uydurmadır.Koku sürdü diye hiçbir kadın zani sayılmaz.

Koku sürmek ve zina etmek.

İki ameli kıyaslayın bir tanesi Allah'ın Kuran'da ayetlerle yasak ve haram olduğu dünyada ve ahirette ceza gerektiren affı için tövbe gerektiren bir günah.Diğeri koku sürmek yapılması çok kolay Allah'ın Kuran'da haram kılmadığı bir şey.

Zina etmek ve koku sürmek birbirleriyle mukayese edilemeyecek derecede farklıdır.

Koku sürdü diye bir kadının zina etmiş gibi günahkar olduğunu akıl,vicdan kabul etmez.Kuran'a bakın böyle bir günaha da rastlayamazsınız.

Siz bu kadar basit bir şekilde bir hadisi şerifi inkar ediyorsunuz öyle mi? İlimden yoksun olduğunuz halde ilim öğrenmeyede pek niyetiniz yok nitekim konunun devamını okuyarak birşeyler öğrenmek yerine her konuya botaslama girerek direk inkar edip bu kur'anda yoktur diyerek sanki kur'anı yüceltiyormuşsunuz havasına girmeye gerek yok çünkü kur'an zati yücedir sizin yüceltmenize ihtiyacı da yoktur. Her meseleyi Kur'an ile çözemeyeceğinizi daha önce ki konularda kabul etmenize rağmen işinize her gelen meseleyi kur'an ile bağdaştırmaya çalışıyorsunuz. Allah Cebrail a.s. aracılığı ile gönderdiği vahiyleri Kur'anı Kerimleri muhafaza edecek kudrete sahip ancak direk resulu ile kalbine vahiy vermek suretiyle sarf ettiği sözlerini muhafaza edecek kudrete sahip değil öyle mi? Ayeti Kerimeleri hangi kul Resulu Zişan a.s.v. efendimizin değilde başkasının ağzından duydu? Ne konuştuğunuzun hiç farkında olmadınız yok yok bu şekilde devam etmeniz safi zihinleri bulandırmaktan başka bir amacı olmamaktadır. Eğer bu şekilde devam etmeye devam ederseniz üyeliğinizi durdurmak zorunda kalacağım...
 

kýrýmlý

Well-known member
Siz bu kadar basit bir şekilde bir hadisi şerifi inkar ediyorsunuz öyle mi? İlimden yoksun olduğunuz halde ilim öğrenmeyede pek niyetiniz yok nitekim konunun devamını okuyarak birşeyler öğrenmek yerine her konuya botaslama girerek direk inkar edip bu kur'anda yoktur diyerek sanki kur'anı yüceltiyormuşsunuz havasına girmeye gerek yok çünkü kur'an zati yücedir sizin yüceltmenize ihtiyacı da yoktur. Her meseleyi Kur'an ile çözemeyeceğinizi daha önce ki konularda kabul etmenize rağmen işinize her gelen meseleyi kur'an ile bağdaştırmaya çalışıyorsunuz. Allah Cebrail a.s. aracılığı ile gönderdiği vahiyleri Kur'anı Kerimleri muhafaza edecek kudrete sahip ancak direk resulu ile kalbine vahiy vermek suretiyle sarf ettiği sözlerini muhafaza edecek kudrete sahip değil öyle mi? Ayeti Kerimeleri hangi kul Resulu Zişan a.s.v. efendimizin değilde başkasının ağzından duydu? Ne konuştuğunuzun hiç farkında olmadınız yok yok bu şekilde devam etmeniz safi zihinleri bulandırmaktan başka bir amacı olmamaktadır. Eğer bu şekilde devam etmeye devam ederseniz üyeliğinizi durdurmak zorunda kalacağım...

Üyeliğimi Kuran'a uyulması konusunda yaptığım itirazlar sebebiyle durduracaksanız ben de sizlerin müslümanlığı üzerinde düşünmeye sevk edecektir.

Foruımunuzda bulunup bulunmama hiç umurumda değil üyeliğin silmenizi daha önce de istemiştim silseydiniz.

Benim gibi sizi Kuran ile uyararak sıkıntıya sokan kimse olmazdı.Kendi inandığınız dininizle mutlu mesut yaşardınız.

Kuran'a uymadığınız sürece canınız elbetteki sıkılacak.

İşinize geleni yapın üyeliğimi silin kimin umurunda?
 

ABDULLAH4

Forum Yöneticisi
Üyeliğimi Kuran'a uyulması konusunda yaptığım itirazlar sebebiyle durduracaksanız ben de sizlerin müslümanlığı üzerinde düşünmeye sevk edecektir.

Foruımunuzda bulunup bulunmama hiç umurumda değil üyeliğin silmenizi daha önce de istemiştim silseydiniz.

Benim gibi sizi Kuran ile uyararak sıkıntıya sokan kimse olmazdı.Kendi inandığınız dininizle mutlu mesut yaşardınız.

Kuran'a uymadığınız sürece canınız elbetteki sıkılacak.

İşinize geleni yapın üyeliğimi silin kimin umurunda?



Sana ne desek ne yazsak bosuna Kurana uyup uymadigimiz canımızın sıkıldıgı kanaatına varmak hele hele bizlerin Müslümanligini test etmek senin haddini asar... Bari biraz dürüst olalim ilmi yönden kardeslerin onca gayretine ragmen sen istifade etme yerine kendince dogru bildigin yanlislarinda israr etmeyi seciyorsun...Sonrada bu sitede bulunup bulunmaman umrumda degil diyip her firsatta fitne cikartmaya zihinleri bulandirmaya calisiyorsun ..


Bakara suresi ayet 8'de "Insanlardan öyleleri de vardir ki, inanmadiklari halde, "Allah'a ve ahiret gününe inandik." derler." buyuruyor yüce rabbimiz.

Onlar inanmazlar. Ama kurana göre yorum yapiyoruz derler. Hadisleri inkar ederler. Islam düsmanliklarini kinleri, tarih boyunca bir türlü dindiremedikleri kuyruk acilarini düsmanliklarini kusarak dindirmeye calisirlar.

Onlara: "Insanlarin (müslümanlarin) inandigi gibi inanin." denilince, "Biz de o beyinsizlerin inandigi gibi mi inanacagiz?" derler. Iyi bilin ki, asil beyinsiz kendileridir fakat bilmezler. (Bakara 13)

Beyinsiz diye kime denir? Sen akil edemiyor. düsünmüyorsun. Taklitcisin. Akil yok sende. Beyin olsa akil ederdin. Sen beyinsizsin diye feryad ederler.

Onlara; Gel ehli sünnet vel cemaat itikadina dendiginde, ben siz beyinsizlerin (akil edemeyinlerin) inandigi gibi inanmam derler. Onlar münafiklarin ta kendileridir.

 

ABDULLAH4

Forum Yöneticisi
Her zamanki gibi piskince konulari carpitip isinize geldigi gibi cevap yazmaniza pes diyorum.
Onca iyiniyet karsisinda hala dedigim dedik diyen Hadisi serifleri ve mezhepleri inkar eden birine benim ne cevabim nede zamanim var cünkü ne yazarsak yazalim siz bildiginizi okumaya devam edeceksiniz bari Dua edeyim ALLAH sizi islah eylesin Amin,
 

Nebizade

Member
Bu tip hadisler uydurmadır.Koku sürdü diye hiçbir kadın zani sayılmaz.

Koku sürmek ve zina etmek.

İki ameli kıyaslayın bir tanesi Allah'ın Kuran'da ayetlerle yasak ve haram olduğu dünyada ve ahirette ceza gerektiren affı için tövbe gerektiren bir günah.Diğeri koku sürmek yapılması çok kolay Allah'ın Kuran'da haram kılmadığı bir şey.

Zina etmek ve koku sürmek birbirleriyle mukayese edilemeyecek derecede farklıdır.

Koku sürdü diye bir kadının zina etmiş gibi günahkar olduğunu akıl,vicdan kabul etmez.Kuran'a bakın böyle bir günaha da rastlayamazsınız.

Kıyas yapmak gerekirse Nur Suresi 31. ayettin bir kısmında (Bayanlar) Gizledikleri ziynetleri bilinsin diye ayaklarını yere vurmasınlar. ifadesi geçmektedir. Burada kadının zinetini, yani görünmeyen güzelliğini göstermek niyeti ile ayaklarını yere vurmamalarından bahsediyor. Gören bir erkeğin şehevani yönden yanlışa sapmasına sebep olmamasını belirtiyor. Bu kıyas ile şehevani hisleri uyandıran kokular için de aynı hükümdür. Al işte Kur'an'da var mıymış yok muymuş?
 
Z

Ziyaretçi

Misafir
Bir tevafuk eseri yolum sitenize düştü.Koku sürünmekle ilgili sahih hadisleri inkar eden bu vatandaşa söz kar etmez.Onu kendi haline terkediniz. Mevlana Hazretleri demiş ki: Bir bürhan ile 40 alimi ilzam ettim. 40 burhan ile bir cahili ilzam edemedim der.Bir başka sözünde; cahillerin yanında bir kitap gibi sessiz ol der. Bunlar günümüzün haricileridir. Her şeyi Kur'an'dan kendi akıllarına göre çözmeye çalışırlar. İnatçı ve öfkelidirler. Bence bu arkadaşı kendi haline terkediniz. Selam ve dua ile.
 
Z

Ziyaretçi_Erkan

Misafir
Adam fitne belli böylelerine cevap bile yazmak zaman kaybı bence. Şimdi banlanmış arkasından konuşup gıybete, günaha sokacak bizi estağfirullah tövbe ya.

İmanın şartlarını öğrenemeyenler hadisleri reddeder zaten.
Peygambere iman eden hadis üzere yaşar.
Peygambere iman etmeyen zaten müslüman değildir.
Tartışmaya açık olmayan net bir sonuç Vesselam.

Ağzınıza yüreğinize sağlık Allah razı olsun böyle fazydalı bilgileri paylaşanlardan.
 
Üst