Sözler 1. Ders - Bismillah Her Hayrın Başıdır.

Huseyni

Müdavim

Bismillahirrahmanirrahim


Selamün aleyküm..

Risale-i Nur'dan Birinci Söz'le açıklamalı risale dersleri serisine devam ediyoruz. Anladıkalrımızı paylaşalım inşaallah. Baki selam ve dua ile.


[NOT]


بِسْمِ اللهِ الرَّحْمٰنِ الرَّحِيمِ
وَبِهِ نَسْـتَعِينُ - اَلْحَمْدُ ِللهِ رَبِّ الْعٰالَمِينَ وَالصَّلٰوةُ وَالسَّلاَمُ عَلٰى سَيِّدِناَ مُحَمَّدٍ وَعَلٰۤى اٰلِهِ وَصَحْبِهِ اَجْمَعِينَ
[SUP]1[/SUP]

Ey kardeş! Benden birkaç nasihat istedin. Sen bir asker olduğun için, askerlik temsilâtıyla, sekiz hikâyeciklerle bir kaç hakikati nefsimle beraber dinle. Çünkü ben nefsimi herkesten ziyade nasihate muhtaç görüyorum. Vaktiyle sekiz âyetten istifade ettiğim Sekiz Sözü biraz uzunca nefsime demiştim. Şimdi kısaca ve avam lisanıyla nefsime diyeceğim. Kim isterse beraber dinlesin.

Birinci Söz


BİSMİLLÂH her hayrın başıdır. Biz dahi başta ona başlarız. Bil, ey nefsim, şu mübarek kelime, İslâm nişanı olduğu gibi, bütün mevcudâtın lisan-ı hâl ile vird-i zebânıdır. Bismillâh ne büyük, tükenmez bir kuvvet, ne çok, bitmez bir bereket olduğunu anlamak istersen, şu temsîlî hikâyeciğe bak, dinle. Şöyle ki:

Bedevî Arap çöllerinde seyahat eden adama gerektir ki, bir kabile reisinin ismini alsın ve himayesine girsin tâ şakîlerin şerrinden kurtulup hâcâtını tedarik edebilsin. Yoksa, tek başıyla, hadsiz düşman ve ihtiyacatına karşı perişan olacaktır. İşte, böyle bir seyahat için, iki adam sahrâya çıkıp gidiyorlar. Onlardan birisi mütevazi idi, diğeri mağrur. Mütevazii, bir reisin ismini aldı; mağrur almadı. Alanı her yerde selâmetle gezdi. Bir kàtıu’t-tarîke rast gelse, der: “Ben filân reisin ismiyle gezerim.” Şakî def olur gider, ilişemez. Bir çadıra girse o nam ile hürmet görür. Öteki mağrur, bütün seyahatinde öyle belâlar çeker ki, tarif edilmez. Daima titrer, daima dilencilik ederdi. Hem zelil, hem rezil oldu.

İşte, ey mağrur nefsim, sen o seyyahsın. Şu dünya ise bir çöldür. Aczin, fakrın hadsizdir. Düşmanın, hâcâtın nihayetsizdir. Madem öyledir; şu sahrânın Mâlik-i Ebedî ve Hâkim-i Ezelîsinin ismini al. Ta bütün kâinatın dilenciliğinden ve her hâdisâtın karşısında titremeden kurtulasın.

Evet, bu kelime öyle mübarek bir definedir ki, senin nihayetsiz aczin ve fakrın, seni nihayetsiz kudrete, rahmete raptedip Kadîr-i Rahîmin dergâhında aczi, fakrı en makbul bir şefaatçi yapar. Evet, bu kelime ile hareket eden, o adama benzer ki, askere kaydolur, devlet namına hareket eder, hiçbir kimseden pervâsı kalmaz. Kanun namına, devlet namına der, her işi yapar, her şeye karşı dayanır.

Başta demiştik: Bütün mevcudat lisan-ı hâl ile “Bismillâh” der. Öyle mi?

Evet. Nasıl ki, görsen, bir tek adam geldi, bütün şehir ahalisini cebren bir yere sevk etti ve cebren işlerde çalıştırdı. Yakînen bilirsin, o adam kendi namıyla, kendi kuvvetiyle hareket etmiyor. Belki o bir askerdir, devlet namına hareket eder, bir padişah kuvvetine istinad eder.

Öyle de, herşey Cenâb-ı Hakkın namına hareket eder ki, zerrecikler gibi tohumlar, çekirdekler, başlarında koca ağaçları taşıyor, dağ gibi yükleri kaldırıyorlar. Demek herbir ağaç “Bismillâh” der; hazine-i rahmet meyvelerinden ellerini dolduruyor, bizlere tablacılık ediyor.

Herbir bostan “Bismillâh” der, matbaha-i kudretten bir kazan olur ki, çeşit çeşit pek çok muhtelif leziz taamlar, içinde beraber pişiriliyor.

Herbir inek, deve, koyun, keçi gibi mübarek hayvanlar “Bismillâh” der, rahmet feyzinden birer süt çeşmesi olur. Bizlere Rezzak namına en latîf, en nazif, âb-ı hayat gibi bir gıdayı takdim ediyorlar.

Herbir nebat ve ağaç ve otların ipek gibi yumuşak kök ve damarları “Bismillâh” der, sert taş ve toprağı deler, geçer. “Allah namına, Rahmân namına” der; herşey ona muhassar olur.

Evet, havada dalların intişarı ve meyve vermesi gibi, o sert taş ve topraktaki köklerin kemâl-i suhuletle intişar etmesi ve yeraltında yemiş vermesi, hem şiddet-i hararete karşı aylarca nâzik, yeşil yaprakların yaş kalması, tabiiyyunun ağzına şiddetle tokat vuruyor, kör olası gözüne parmağını sokuyor ve diyor ki: En güvendiğin salâbet ve hararet dahi emir tahtında hareket ediyorlar ki, o ipek gibi yumuşak damarlar, birer Asâ-yı Mûsâ (a.s.) gibi [SUP]2[/SUP] فَقُلْناَ اضْرِبْ بِعَصَاكَ الْحَجَرَ emrine imtisal ederek taşları şak eder. Ve o sigara kâğıdı gibi ince, nâzenin yapraklar, birer âzâ-yı İbrahim (a.s.) gibi, ateş saçan hararete karşı [SUP]3[/SUP] يَا نَارُ كُونِى بَرْداً وَسَلاَماً âyetini okuyorlar.

Madem her şey mânen “Bismillâh” der; Allah namına, Allah’ın nimetlerini getirip bizlere veriyorlar. Biz dahi “Bismillâh” demeliyiz. Allah namına vermeliyiz, Allah namına almalıyız. Öyle ise, Allah namına vermeyen gafil insanlardan almamalıyız.

SUAL: Tablacı hükmünde olan insanlara bir fiyat veriyoruz. Acaba asıl mal sahibi olan Allah ne fiyat istiyor?

ELCEVAP: Evet, o Mün’im-i Hakikî, bizden o kıymettar nimetlere, mallara bedel istediği fiyat ise üç şeydir: Biri zikir, biri şükür, biri fikirdir.

Başta “Bismillâh” zikirdir. Âhirde “Elhamdülillâh” şükürdür. Ortada, bu kıymettar harika-i san’at olan nimetler Ehad, Samed’in mucize-i kudreti ve hediye-i rahmeti olduğunu düşünmek ve derk etmek fikirdir.

Bir padişahın kıymettar bir hediyesini sana getiren bir miskin adamın ayağını öpüp hediye sahibini tanımamak ne derece belâhet ise, öyle de, zahirî mün’imleri medih ve muhabbet edip Mün’im-i Hakikîyi unutmak, ondan bin derece daha belâhettir.

Ey nefis! Böyle ebleh olmamak istersen, Allah namına ver, Allah namına al, Allah namına başla, Allah namına işle, vesselâm.

[SUP]

1
[/SUP] : Rahmân ve Rahîm olan Allah’ın adıyla başlar ve ancak Ondan yardım dileriz. Ezelden ebede her türlü hamd ve övgü, medih ve minnet, Âlemlerin Rabbi olan Allah’a mahsustur. Efendimiz Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâm ile âline ve ashâbına ise salât ve selâm olsun.


[SUP]2[/SUP] : “(Bir zaman da Mûsâ, kavmi için su arayıp Allah’a yalvarmıştı.) ‘Vur asânı taşa’ buyurduk.” Bakara Sûresi, 2:60.

[SUP]3[/SUP] : “(Biz ateşe şöyle ferman ettik:) ‘Ey ateş, serin ve selâmetli ol.” Enbiyâ Sûresi, 21:69.

[/NOT]
 

Kýrýk Testi

Well-known member
Cevap: Açıklamalı Risale Dersleri 21 - Bismillah Her Hayrın Başıdır.

"Biz dahi, 'Bismillâh' demeliyiz. Allah nâmına vermeliyiz. Allah nâmına almalıyız. Öyle ise, Allah nâmına vermeyen gàfil insanlardan almamalıyız" Besmeleyi dil ile söylemediğimiz zaman, Allah namına alıp vermiş olmaz mıyız?

Besmele, Allah’ın adı ile hareket etmek manasına geldiği için, mümin her işine Allah’ın adı ile başlamalıdır. Bu manayı insana ders ve terbiye vermek için Allah, kelamına bu mübarek ayeti ile başlıyor. Özellikle her surenin başında tekrar tekrar ifade ediyor. Yani Kur’an ve surelerin "besmele" ile başlaması insana manen diyor ki,

"Her işinizde ve amelinizde benim adımla, benim namımla başlayın ve benim rızam dairesinde hareket edin ki, ben de sizi kul olarak kabul edeyim."


Allah ayetlerini gönderirken, lafzını terk etmemiş ise, bizim de terk etmememiz gerekir. Unutmak müstesnadır.
Yani kasti bir şekilde besmeleyi dil ile söylememek olmaz, söylemek gerekir. Nasıl namazın kıraatinde dil ile okumak farz ise, aynı şekilde besmeleyi dil ile ifade etmek, kalp ile yetinmemek bir zaruret, bir gerekliliktir diyebiliriz.

sorularlarısale
 

Huseyni

Müdavim
Cevap: Açıklamalı Risale Dersleri 21 - Bismillah Her Hayrın Başıdır.

Ey kardeş!

Üstad Hazretlerinin Sözlere girişi bu hitabetle başlıyor. Bu zamanın insanına gayet sıcak, şefkatli ve içten bir hitap şekli. Zira zamanın insanı eski zamandaki gibi sert ikazlara kulak vermiyor, nasihatten kaçıyor. Dinimize muarız olan kesimler şakirtlerini lisanını en güzel şekilde kullanan insanlardan seçiyorlar. Hakikate zıt bir meseleyi bile tatlı ve güzel bir lisanla anlattıkları için, birçok kişi o cezbeye aldanıp, safını bozabiliyor. Bu hitap, kalbi derse ısındırmak için bir giriş niteliğinde.


Benden birkaç nasihat istedin. Sen bir asker olduğun için, askerlik temsilâtıyla,

Risalelerde askerlik temsilatının çok kullanılmasının nedenlerinden biri de, askerliğin nizam ve tebaiyet gerektirmesi olabilir. Hem askerlik her kesimden insanın haberdar olduğu bir meslektir. Kurallara uymayan ve vazifelerini yerine getirmeyen bir asker sevdiklerini bekletir, askerliğini bitiremez ya da muhtelif cezalarla bu süreyi uzatır. Vazifenin ağırlığından sıkılıp, serbestiyette daha ağır yük altına sokar kendini.

İşte dünya da bir nizam ve tebaiyet yeri. Burada hepimiz bir askeriz. Allah'ın koymuş olduğu nizam ve kanunlar, hükümler var. Bunlara ne derece inkiyad gösterirsek o kadar kolay selametle bu diyardan teskeremizi alacağız. Ne kadarda asi ve aykırı yaşarsak hem dünya bize çekilmez bir kışla gibi olacak, hem de vardığımız ahiret yurdunda büyük cezalara maruz kalacağız.


sekiz hikâyeciklerle bir kaç hakikati nefsimle beraber dinle. Çünkü ben nefsimi herkesten ziyade nasihate muhtaç görüyorum.

Nasih kendi sözünü kendi dinlemezse karşıdakine tesiri de o kadar olur. Üstad karşıdaki muhatabından önce kendi nefsine veriyor derslerini. "Benim ihtiyacım yok sen dinle" gibi bir yaklaşımda bulunmuyor. Nefsinin ihtiyacı olan dersleri kimseye zorla "sen de dinle" demiyor. "Kim isterse nefsimle beraber dinlesin" diyor. Bizlerde en az onun kadar bu derslere muhtacız ve dinlemeye devam ediyoruz inşaallah.


Vaktiyle sekiz âyetten istifade ettiğim Sekiz Sözü biraz uzunca nefsime demiştim. Şimdi kısaca ve avam lisanıyla nefsime diyeceğim. Kim isterse beraber dinlesin.

İlk sekiz söz hikaye ve temsillerden oluşur. Külliyata giriş için hazırlık hükmündedir. Hikaye ve temsiller anlaşılması müşkül olan hakikatleri akla yaklaştırmak için kullanılır. İnsanların çoğu avam tabakasından olduğundan o ince hakikatleri anlamakta güçlük çeker. Muhatab en başta avam olunca, ona verilecek dersinde onun anlayacağı dilden olması gerekir. Kısaca ve onun anladığı dilden. Daha sonraki dersler ise, biraz daha derin gitmektedir. Hatta bazı dersleri, ilim sahibi insanların bile zor anlayacağı türdendir. Okudukça ve tatbik ettikçe inşaallah zihnimizde açılıyor, anlamamızda kolaylaşıyor.
 

teblið

Vefasýz
Cevap: Açıklamalı Risale Dersleri 21 - Bismillah Her Hayrın Başıdır.

Aleyna ve Aleykum selam Rahmetullahi Aleyh....

Bismillahi Teala;

İsmi bile inanan kalbe huzur veriyor değil mi?Tabiri caiz ise zahirde her şeyin bir anahtarı varsa Hayır kapısınında anahtari hiç şüphesiz Besmele -i Şeriftir;

Nedir Besmele ??*
Bismillahirrahmanirrahim:Esirgeyen ve bağışlayan Allah’ın ismi ile başlarım
.
Ne kadar güzel ve anlamlı..Her işe yüce Mevlanın adıyla başlamak...

Peygamber efendimiz(s.a.v) bir hadis-i şeriflerinde:”Her kim bir kitap yazarsa besmeleyi onun başına yazsın.Çünkü besmele her kitabın anahtarıdır”buyurur.Besmeleye ait olan bu hadis-i şerifin manası bütün ilahi kitaplara şamil olduğu gibi insanlar tarafından yazılan diğer kitap ve mektuplara da şamildir

.O halde müminler bütün işlerinde Besmele’yi kullanmayı ihmal etmemelidirler.Böylece Besmele’den umulan manevi faydalara nail olunsun.Besmele bulunmayan hiçbir işten hayır ve bereket hasıl olmaz.Ondan beklenen manevi menfaatler elde edilmez.
Hz Peygamberimiz(s.a.v) başka bir hadisi şeriflerinde şöyle buyurur:”Besmelesiz başlanan bütün işler bereketsizdir ve sonu yoktur.”Besmelesiz yapılan bir iş ile Huzur-ı İlahiyye’ye varılmaz.Besmelesiz yapılan bir iş Allah’a arz edilmez.

Yüce Allah’a arzolunmayan bir iş ise ebterdir.Besmele o kadar kıymetlidir ki,bütün Kur’an surelerinin başına yazılmıştır..

Rabbim dilimizin virdi olan ,bu hayırlı anahtarı manevi hayatımızdan eksik etmesin inşl..
 

Huseyni

Müdavim
Cevap: Açıklamalı Risale Dersleri 21 - Bismillah Her Hayrın Başıdır.


Birinci Söz


Birinci Söz 1926'da Barla da, Üstadın sürgünde olduğu ilk dönemlerde yazılmış.


BİSMİLLÂH her hayrın başıdır. Biz dahi başta ona başlarız.

Bu veciz ifade, şu hadis-i şerifin bir tefsiri niteliğindedir. “Besmele ile başlanmayan her önemli iş sonuçsuz kalır.” bk. İbn Mâce, hadis no: 1894 ;Feyzu’l-Kadir, V, 13.

Evet Besmele, bismillah her hayrın başıdır. Onunla başlanmayan hiçbir işte hayır yoktur. Herşey, bütün kainat, bildiğimiz ve bilmediğimiz alemler taht-ı tasarrufunda olan Allah'ın mülkü olan dünyada, Onun adıyla bir işe başlamamak edebe muhalif bir davranıştır. Madem herşey Onun elinde, herşeyin dizgini Onda o zaman Onun adı ile başlanmalı her işe ki, neticesi hayır olsun.

Bismillah'ın bu derece ehemmiyetindendir ki, Kitabımız olan Kur'an'ın hem açılış cümlesi, hem her surenin ilk cümlesi olduğu gibi, bütün kutsi eserlerinde ilk cümlesi olmuştur. Üstad Hazretleri de eserinin başına hem bu sözle başlayıp, hem de onun dersini veriyor bizlere. Birinci Söz'e Onunla (Bismillah) başladığı gibi aynı zamanda dersini de vererek Ona (Bismillah) başlamış oluyor. Allah bu manevi derslerden feyzimizi ve istifademizi arttırsın, amin.
 

Ukbaa

Well-known member
Cevap: Açıklamalı Risale Dersleri 21 - Bismillah Her Hayrın Başıdır.



Besmele hakkında bazı hadis-i şerifleri nakletmek, beslemenin kıymetini anlamamız hususunda bizlere yardımcı olacaktır:



İbn-i Ömer’den (r.a.) nakledilmiştir. Peygamberimiz (s.a.v.) şöyle buyurdu:
“Cibril-i Emin bana vahiy getirdiği zaman ilk önce بِسْمِ اللهِ الرَّحْمنِ الرَّحِيمِ derdi.”(Darekudnî:11305 No:13)


Cabir İbn-i Abdullah’tan (r.a.) nakledilmiştir. Peygamberimiz (s.a.v.) şöyle buyurdu:
“Besmele inince bulut doğuya kaçtı, rüzgâr sakin oldu, deniz dalgalandı ve bütün hayvanlar kulak verdiler. Şeytanlara da semadan taşlar yağdı. Allah-u Teâlâ, besmele hangi şeyin üzerine okunursa muhakkak o şeyde bereket yaratacağına dair izzet ve celaline yemin etti.”
(Suyutî, DMensur: 1/26)


Hz. Aişe’den (r.a.) rivayet edilmiştir. Peygamberimiz (s.a.v.) şöyle buyurdu:
“Her kim şüphesiz inanarak besmele-i şerifeyi okursa, dağlar onunla beraber tesbih eder. Ancak dağların bu tesbihi işitilmez.”
(Suyutî, DMensur: 1/26)


Hz. Enes’den (r.a.) rivayet edilmiştir. Peygamberimiz (s.a.v.) şöyle buyurdu:
“Her kim, kendisinde besmele bulunan bir kâğıdı çiğnenmesin diye hürmetle yerden kaldırırsa, Allah-u Teâlâ katında sıddıklardan (en sadık kullardan) yazılır. Anne babası kâfir de olsalar azapları hafifletilir.”
(Suyuti, DMensur-1/29)


Ümmeyye İbnu Mahşiyy (r.a.) şöyle dedi:
“Resulullah (s.a.v.) otururken bir adam besmele çekmeden yemek yiyordu. Yemeğini yemiş, geriye tek lokması kalmıştı. Onu ağzına kaldırırken: “Bismillahi evvelehu ve ahirehu” dedi. Bunun üzerine Resulullah (s.a.v.) güldü ve şöyle buyurdu: “Şeytan onunla birlikte yemeye devam etti. Ne zaman ki Allah’ın ismini zikretti, karnındakileri hep kustu!” (Ebu Davud, Et’ime 16, (3786)
 

topraktoprak

Well-known member
Cevap: Açıklamalı Risale Dersleri 21 - Bismillah Her Hayrın Başıdır.

BİSMİLLÂH her hayrın başıdır.
bismillah her hayrın başıdır denilmekdedir
Ustad Bediüzzaman o kadar güzel uslub ve ifadeler kullanmış ki
bu uslub ve ifadeleri neden kullandığına bakdığımızda şu hakikati görüyoruz :
Ahir zamanda dinin bozulduğu iman hakikatlerinin yok edilmeye çalışıldığı hengamda
şu ayette şöle deniliyor
veya şu hadisde şu beyan ediliyor
insanlar kabul etmeyecek hatta itiraz bile edebilecekler
hatta otuzbirinci sözde ustad bediüzzaman
mirac meselesini inanmayan birine bahsetmeyiniz
önce ona iman hakikatlerinden anlatınız
inanmayan birine mucizeden bahsedilmez demekde
işde Ustad Bediüzzaman hadis ve ayetlerden aldığı ilham ile tefsir ediyor
Hatta şu cümlede ;
“Her hayrın başı bismillahdır” demesi icab ederken O “Bismillah her hayrın başıdır.”
ifadesini kullanarak sözüne bismillah ile başlamış oluyor.
Peki biz her işimize bismillah ile mi başlamalıyız sorunun cevabıda bunun içinde saklı
her işimize değil,
sadece hayırlı olan işlerimize besmele ile başlıyacağız
çünkü şer olan bir işe besmele ile başlamak ayrıca Büyük bir günahdır.
mesela bir hırsız
hırsızlık yapmadan önce besmele cekse
hem hırsızlık yapdığı için günah kazanacak,
hemde besmele çekdiği için buyuk bir gunah işlemiş olur.
Onun içindir ki Butun hayırlı amellerin başı bismillahdır

Biz dahi başta ona başlarız.
biz dahi bu hayırlı işimize besmele ile başlarız.
Bazı Edebiyatçılar ona yerine onunla olması gerekdiğini cümle bozukluğu olduğunu
sölemekde ancak Ustad bediüzzaman hem edebi hemde ebedi bir uslub kullandığını iyice düşündüğümüzde görebilmekteyiz.
Buradaki ona kelimesi ile bir önceki cümledeki bismillahı işaret ettiğini anlıyoruz. Eğer onunla olsaydı bir önceki cümlesindeki
bismillahı değil sadece bismillahı işaret ettiğini anlıyabiliriz..
“Besmele ile yazı yazanın haceti kolaylaşır, Allahü Teâlâ da râzı olur. ” (Deylemî)

başka bir hadisi şerifde ise
“Besmele ile başlanmayan her önemli iş noksan kalır.” (Beyhâkî)
- nasil yarida kalicak?
şöyle yarıda kalıcak
talebe olan kardeşler bilirler
bir tez yada ödev hazırladıklarında
bazı zaman tezlerini veya ödevlerini hazırlarlar iken coğu zaman akılları baska yere gider
dikkatleri dağılır
işde besmelesiz başlandığından şeytan o işe mudahale eder
aklı mesgul edecek baska hayaller getirir
mesela bazen bir işe başlarız iş bitmek bilmez
halbuki kısa zaman alıcak bir iş
ama düğümlenir..
Besmele üzerine cok hadisi şerif vardır
mesela
“Osman İbn Affan (ra) Resûllullah (sav)’a besmeleyi sorduğunda, Resûlullah (sav) buyurdu ki: “O Allah’ın isimlerinden bir isimdir. Allah’ın en büyük ismi (İsmi A’zâm) ile onun arasında sadece iki gözün karasıyla akı arasındaki yakınlık kadar fark vardır.”
demekki hadisi şerifden öğreniyoruz ki
bismillahirrahmanirrahim
İsmi azama cok yakın bir isim
biliyorsunuz ki ismi azam ile yapılacak butun dualar kabule karindir
geri cevrilmez
işde ondandır ki
her hayırlı işe besmele ile başlanılmalı
hem hadisde de olduğu gibi eğer besmelesiz baslar isen yarıda kalacak
Başka bir hadis de ise :
“Meryem oğlu Îsâ’yı (as) annesi yazıcıya teslim etti ki ona yazmayı öğretsin. Öğretmen ona ‘yaz’ deyince o ‘ne yazayım?’ dedi. Öğretmen de ‘bismillâh’ (Allah’ın ismiyle) diye karşılık verdi. İsa (as) öğretmene, ‘Bismillâh nedir?’ deyince öğretmen ‘bilmiyorum’ karşılığını verdi. Hz. Îsâ (a.s) ona dedi ki: ‘Be Allah’ın bahası, Sin senâsı, Mim de memleketidir. Allah, ilâhların ilâhıdır. Rahmân, dünya ve âhirette son derece merhametlidir. Rahîm ise sadece âhirette merhametlidir.’” (İbn-i Kesir)
Ustad Bediüzzaman konumuzun ilerleyen kısmında bu hadisin tefsiri olan Allah, Rahman ve Rahim isimlerini tefsir eederek
besmeleyi daha iyi anlıyabilmemizi göstermekdedir.
Hatta bir hadisi şerifde
“Hoca çocuğa, Besmele okur, çocuk da söyleyince, Allahü Teâlâ, çocuğun ve anasının ve babasının ve hocasının Cehenneme girmemesi için senet yazdırır.” buyurdu. (İbn-i Kesir)
Burada bir hadisi şerif daha söliyelim
“Eve girerken Besmele çekilirse, şeytan, “Bu eve girmeme imkân yok” der, dönüp gider.” (Tibyan)
işde ölede bir işe başladığımızda besmele cekilir ise
şeytan o işe karışamaz..

Bil, ey nefsim, şu mübarek kelime, İslâm nişanı olduğu gibi, bütün mevcudâtın lisan-ı hâl ile vird-i zebânıdır.
evet kardeşler
Ustadım dersi önce kendi nefsine vermiş
ve bil ey nefsim diye nefsini terbiye etmiş
hatta birinci sözün başında bir açıklama var
Zamanında sekiz ayetten aldığım ders ile sekiz sözü uzunca nefsime demişdim
kim iseterse nefsimle beraber dinlesin
Ustad daha önceden bu konuları uzunca nefsine anlatmış
nefsini terbiye etmiş ve ihtiyacı olanda şimdi nefsimle beraber dinlesin diyor..
bizlerde bu hakikatlerin üzerinde kelime kelime düşünüp ayet ve hadislere giderek
nefsimizi terbiye etmeliyiz
çünkü Ustad aynı zamanda bunuda ders veriyor.
Bir insanda hac işaretli kolye takdığını görseniz deriz ki bu hristiyan bir dindar,
Bir araba da yıldız amblemi görsek , deriz ki bu arabanın markası mercedes,
Bir bayanın başı örtülü ise, deriz ki bu müslüman bir dindar,
işde ölede bir adamın bismillah dediğini duysak onun islam olduğunu söleriz.
Demekki bismillah da islamın nişanıdır.
Besmele Kuranı azimüşşanın tevbe süresi haric diğer bütün sürelerin başında gecmekde
islamın bir nişanı olduğunu ispat etmekde
hatta dersmizin ilerleyen kısmında islamın nişanı olmasını
varlıklar hesabınca göreceğiz
mevcudad yani yaratılan her şey bismillah demekde.
Mesela biri çıka gelse dese ki ben duymuyorum nasıl bir kedi , bir ağaç bismillah der. İspat et dese
Onlar kendi varlıklarının lisanlarına göre besmele cekmekdeler.
Mesela illaki bizim lisanımızda veya arapca olarak bismillah demesi şart değil.
Bir çinli gelse kendi lisanında Allahın adıyla dese çince bilmesek anlamayız onun ne demek istediğini.
bir hayvanın dili farklıdır
bir bitkinin
bir taşın bir toprağın
ve hususan insanın
ve hakkeza
her bir varlığın kendine göre bir lisanı mevcuttur
ya insan benzer konusarak dile getirir
yada kendi varlığına göre yapdıkları işle bunu dile getirir.
Mesela dalgaların kayalara çarparak ya cemil demesi,
Ruzgarın eserek ya Hu demesi
Kedilerin ya Rahim demesi ve hakeza,
konumuzun başında hadisi şerifde bismillahın ismi azama en yakın bir isim olduğunu vurgulamışdık.
Belki diğer varlıklar ismi azamı biliyor ve onunla başlıyorlar. Bizim ise bildiğimiz bismillah olduğundan olsa gerek ki
bununla başlıyoruz..
 

teblið

Vefasýz
Cevap: Açıklamalı Risale Dersleri 21 - Bismillah Her Hayrın Başıdır.

Üstad Hz'leri Dördüncü Söz'de ifade ettiği gibi,

(besmele ile başlayan kişi hayırlı bir yoldadır ve meşru dairede yaptığı işler, Dördüncü Söz'de ifade edildiği gibi, “Güzel bir niyet ile ibadet hükmünü alır)

Sorum şu ;

besmele bir ibadetmidir ?bu sözü nasıl anlamalıyız?
 

Huseyni

Müdavim
Cevap: Açıklamalı Risale Dersleri 21 - Bismillah Her Hayrın Başıdır.

Üstad Hz'leri Dördüncü Söz'de ifade ettiği gibi,

(besmele ile başlayan kişi hayırlı bir yoldadır ve meşru dairede yaptığı işler, Dördüncü Söz'de ifade edildiği gibi, “Güzel bir niyet ile ibadet hükmünü alır)

Sorum şu ;

besmele bir ibadetmidir ?bu sözü nasıl anlamalıyız?


“Üzerine Allah’ın adı zikredilmeyen şeylerden yemeyin!” En’âm Sûresi, 6:121.


Allah'ı isim ve sıfatlarıyla zikretmek tabiki de ibadettir. Yukarıdaki ayette de besmelesiz şeyleri yemekten menediliyoruz. Birşey yerken Bismillah diyerek hem ayetin koyduğu kurala riayet etmiş, hem de Allah'ı cc. zikretmiş olduğumuzdan ibadet yapmış oluyoruz. Besmelenin açılımı On Dördüncü Lem'a'nın İkinci Makamı'nda anlatılmış. Birinci Sözde ise O'nun adıyla hareket etmenin önemi anlatılmış. Dersimizin devamında değinelim inşaallah bunlara.
 

Huseyni

Müdavim
Cevap: Açıklamalı Risale Dersleri 21 - Bismillah Her Hayrın Başıdır.


Bil, ey nefsim,


Bil ey nefsim diyor Üstad önce. Çünkü nefsini ıslah etmeyen başkasını ıslah edemez. Önce nefsimziden başlıyoruz dersleri hazmetmeye. Zaten biz nefsimize kabul ettirebilmişsek, lisan-ı halimizle tebliğe vasıta oluyoruz.


şu mübarek kelime,


Bu kelimenin mübarekliği içinde Allah lafzını taşımasından ileri geliyor. Alemlerin sahibi olan Allahın adıyla yapılan az iş Onun katında çok büyük değer taşıyor, bereketleniyor. Hem dersin ilerleyen kısımlarında da göreceğimiz gibi bir inek verdiği sütü, eti, derisi ve hatta dışkısının bile gübre yerine kullanılmasıyla bu mübarek kelime ile hareket ettiğini lisan-ı haliyle teyid etmiş oluyor.


İslâm nişanı olduğu gibi,

Basit bir firma ya da marka bile adını insanlara duyurabilmek için semboller üretiyor. O sembolü gördüğümüzde o marka geliyor aklımıza. Teşbihte hata olmasın, Bismillah ta alemlerin tek hakimi olan Rabbimizin İslam a koyduğu nişanlardan, sembollerden birisi. Dünyanın neresine gidersek gidelim Bismillah diyen biri bize sadece ve sadece İslamı, müslümanlığı hatırlatır. İslamla bu kelime ayrılmaz bir bütündür. Bunun gibi namaz, oruç, ezan, minare, selam gibi İslam nişanı olan birçok semboller ve ibadetler vardır. Bunlar İslamı tebliğ etme açısından çok büyük önem taşıyor. Mesela Allahın selamını yaymak, insanlara selam vermek, bu tebliğ vasıtalarından sadece birisidir.


bütün mevcudâtın lisan-ı hâl ile vird-i zebânıdır.

Aklımıza gelen ve gelmeyen, bildiğimiz ve bilmediğimiz herşey lisan-ı hali ile bu büyük virdi okuyor. Aksini düşündüğümüzde, mesela sayısını bilmediğimiz hayvan ve bitki türlerinin sanki aklı başında bir insan ve tüm kainata sözü geçer gibi hareket etmelerini açıklayamayız.
 

Huseyni

Müdavim
Cevap: Açıklamalı Risale Dersleri 21 - Bismillah Her Hayrın Başıdır.


Bismillâh ne büyük, tükenmez bir kuvvet, ne çok, bitmez bir bereket olduğunu anlamak istersen, şu temsîlî hikâyeciğe bak, dinle. Şöyle ki:

Bedevî Arap çöllerinde seyahat eden adama gerektir ki, bir kabile reisinin ismini alsın ve himayesine girsin tâ şakîlerin şerrinden kurtulup hâcâtını tedarik edebilsin.
Yoksa, tek başıyla, hadsiz düşman ve ihtiyacatına karşı perişan olacaktır.


İnsanoğlu aciz ve fakirlikler içinde yuvarlanan bir varlık olduğundan her zaman ve mekanda kendini koruyacak bir güce muhtaçtır. Bilhassa emniyetli bir ortamdan, emniyetsiz bir ortama geçtiğinde bu ihtiyacı daha da artar. Dünyamız hikayede bir çöle benzetiliyor. Çöl ortamı emniyetsiz ve güvensiz bir ortam olduğundan dünyamızın haliyle büyük benzerlikler taşıyor. Nasıl ki çölde bir düşmanla karşılaşsak kaçacak ve saklanacak yer bulamayız; aynı şekilde dünyada da o kadar çok düşmanlarımız var ki kaçmak ve saklanmak nerdeyse mümkün değil. Günahlar afaki ve enfüsi dünyamızı sarmış, nefsimiz her an kötülükleri arzuluyor, şeytan zaten her an iş başında. Hal böyle olunca nasıl çölde kendini muhafaza etmek ve eşkıyalardan kendini korumak için bir kabile reisinin ismini almak gerekir; aynen onun gibi dünya çölündeki tehlikelere karşı da Allah'ın adıyla hareket etmek gerektir. Ki düşmanlarımız olan nefis, şeytan vs. her ne var ise hepsini alt etmekte muvaffak olabilelim.

Kabile resinin ismini almanın faydalarıyla ilgili Üstad'ın yaşadığı bir olayı da yeri gelmişken paylaşalım inşaallah.


[NOT]

Abdülkerim’in sözünü kırmaz; yalnız olarak, bedevîlerin meskeni olan Biro Çölüne doğru hareket eder. Yolda bedevî eşkiyalarına tesadüf eder. Bedevîlerin silâhları mızrak ve Molla Said’in silâhı mavzer olduğundan, eşkiyalara doğru kurşun atmaya başlar, eşkiyalar çekilirler. Yoluna devam ederken ikinci çeteye tesadüf eder. Bu defa eşkiyalar çok olduğundan etrafını çevirirler. Kendisini öldürecekleri sırada içlerinden birisi tanıyarak,

“Ben bunu Mîran aşiretinin içinde gördüm. Bu meşhur bir adamdır” deyince, derhal bedevîler çekilerek kusurlarının af buyrulmasını dilerler.

Tarihçe-i Hayat
[/NOT]
 

teblið

Vefasýz
Cevap: Açıklamalı Risale Dersleri 21 - Bismillah Her Hayrın Başıdır.

Allah razı olsun cümlenizden ..

Bir soru sormak isterim..Konuyu daha iyi anlamak için..sorum ;

Üstad hazretleri ;

Birinci Söz'de, "Biz dahi ona başlarız" denilir. Niçin "Biz dahi onunla başlarız" demiyor?
 

Huseyni

Müdavim
Cevap: Açıklamalı Risale Dersleri 21 - Bismillah Her Hayrın Başıdır.

Allah razı olsun cümlenizden ..

Bir soru sormak isterim..Konuyu daha iyi anlamak için..sorum ;

Üstad hazretleri ;

Birinci Söz'de, "Biz dahi ona başlarız" denilir. Niçin "Biz dahi onunla başlarız" demiyor?

Zaten ilk cümle "Bismillah her hayrın başıdır. Biz dahi ona başlarız." Üstad hazretleri bu şekilde söyleyerek hem dersine Bismillah ile başlamış oluyor, hem de devamındaki ilk dersini Bismillahı anlatarak başlıyor. Onunla dediği zaman devamındaki ders farklı bir ders olabilirdi. Ama bu şekilde hem Bismillahla açılış yapmayı, hem de onun tefsiri ile devam etmeyi bu kelime ile anlatmış oluyor.
 

Huseyni

Müdavim
Cevap: Açıklamalı Risale Dersleri 21 - Bismillah Her Hayrın Başıdır.


İşte, böyle bir seyahat için, iki adam sahrâya çıkıp gidiyorlar. Onlardan birisi mütevazi idi, diğeri mağrur. Mütevazii, bir reisin ismini aldı; mağrur almadı. Alanı her yerde selâmetle gezdi. Bir kàtıu’t-tarîke rast gelse, der: “Ben filân reisin ismiyle gezerim.” Şakî def olur gider, ilişemez. Bir çadıra girse o nam ile hürmet görür. Öteki mağrur, bütün seyahatinde öyle belâlar çeker ki, tarif edilmez. Daima titrer, daima dilencilik ederdi. Hem zelil, hem rezil oldu.

Burada kendi güç ve kuvvetinden teberri edip, her türlü belayı alt edebilecek birinin ismi ile hareket etmenin kıyaslamasını görüyoruz. Evet insan kendi gücüne, kuvvetine güvendiği zaman gücü nisbetinde iş görebilir. Mesela bir trafik polisi yolun bir yerinde durup, gelip geçen tüm araçları tek bir hareketiyle durdurabilir. Resmi elbiselerini çıkarıp aynı hareketi yapsa kendini ezilmekten kurtaramaz. Fark isim almakta. Kendi gücü yeterli olsaydı resmi elbiseleri olmadan da aynı şeyi yapabilmesi gerekirdi. Demek o elbise bir ismi sembolize ediyor. Elbiseyi gören onun ardında devletin gücünü hissediyor ve itaat ediyor.

Bir asker, kendinden daha büyük rütbede olan bir subayı ordudan gelen bir emirle tutuklayabilir. Askerlik elbisesini çıkarsa, kendinden daha aciz ve güçsüz birini de tutuklayamaz.


İşte, ey mağrur nefsim, sen o seyyahsın.
Şu dünya ise bir çöldür.

Daha öncede belirttiğimiz gibi, nefsimiz hikayedeki seyyahı temsil ediyor, çöl ise dünyamızı. Dünyamız çöl misali karşı koyamayacağımız düşmanlarla dolu. Kaçıp saklanacak bir yerimiz yok.


Aczin, fakrın hadsizdir. Düşmanın, hâcâtın nihayetsizdir. Madem öyledir; şu sahrânın Mâlik-i Ebedî ve Hâkim-i Ezelîsinin ismini al. Ta bütün kâinatın dilenciliğinden ve her hâdisâtın karşısında titremeden kurtulasın.


Aczimiz ve fakrımız ise sınırsız. Düşmanlarımız nisbetinde aciz, ihtiyaçlarımız nisbetinde de fakiriz. Elimizdekileri korumaktan aciziz. Mesela sağlığımızı muhafaza etmek, varlığımızı muhafaza etmek bizim elimizde değil. Eşimiz, evladımız, malımız, mülkümüz ne varsa kendimizin zannediyoruz ama muhafazasına gelince elimizden çıkmalarına mani olamıyoruz. Yine ihtiyaçlarımız o kadar çok ki, gücümüz kuvvetimizle onları elde etmeye çalışsak, elde etmemiz mümkün değil. Mesela güneşe ihtiyacımız var, havaya ihtiyacımız var, suya, rızka, huzura vs...Tüm bunları bir veren olmasa, hangi gücümüz kuvvetimiz bunları karşılamaya yeter ?

Acizliklerimiz ve ihtiyaçlarımız çok olduğu gibi düşmanlarımızda çok. Maddi manevi hayatımızı tehdit eden herşey düşmanımız. Bilhassa manevi hayatımızın düşmanları saymakla bitmez. Bu derece acz ve fakr içinde yuvarlanan biçare insan, bu düşmanlara nasıl karşı koyabilir ?

Reçetemiz belli. Hikayede nasıl ki çölde seyahat eden seyyah bir reisin ismini alıp, kendini tehdit eden tehlikelere karşı koruyor ise, biz de dünya çölündeki düşmanlarımıza karşı koyabilmek için, herşeyin hakimi ve maliki olan Rabbimizin ismini almak durumundayız. Yoksa her bir ihtiyacımız için ve elimizdekilerin muhafazası için, fakrımız ve aczimiz nisbetinde başkalardan medet ummaya, dilenmeye mecbur kalırız. Öyle ise herkese müracaat etmek, herkesten dilenmek, her tehdide karşı titremek yerine bu Sahranın sahibi kim ise Onun bahtına düşmeliyiz, Ondan medet ummalı, Onu kaybetmekten korkup titremeliyiz.
 

Denis

Well-known member
Cevap: Açıklamalı Risale Dersleri 21 - Bismillah Her Hayrın Başıdır.


Bismillâh ne büyük, tükenmez bir kuvvet, ne çok, bitmez bir bereket olduğunu anlamak istersen, şu temsîlî hikâyeciğe bak, dinle. Şöyle ki:

BİSMİLLAH diyelim ve BİSMİLLAH la paylaşmaya kısaca başlayalım o zaman nacizane haddim olmayarak..

Bismillâh ne büyük, tükenmez bir kuvvet: Allah'ı hatırlayarak O nu anarak, inanç insana kuvvet verir ve şifadır.

BİSMİLLAH 'ın sırrı .....

"Hakiki imanı elde eden adam kainata nasıl meydan okuyabilir"

Belki biliyorsunuzdur fakat bilmeyen kardeşlerimiz için bu yazıyıda paylaşmak istedim..


***

Besmelenin sırrı ...

Bilim adamları, hayvan kesimi sırasında dinen yerine getirilmesi zaruri olan ‘Bismillah, Allahu Ekber’ sözünün kesilen etler üzerindeki herhangi bir etkisi olup olmadığını araştırınca şaşırtıcı sonuçlarla karşılaşıyorlar.


Araştırmanın metot ve tekniği konusunda bilgi veren Şam Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nebil Şerif; ‘Besmele ile kesilen kuş cinsi hayvan, sığır ve küçük baş hayvanların etlerinden ve besmelesiz kesilen aynı cins hayvanların etlerinden ayrı ayrı nûmuneler alarak özel laburatuvarlarda uzun süreli mikroskobik incelemeler yaptıklarını söylüyor.

Sonuçta, Besmele ile kesilen hayvan etlerinin numunelerinin açık kırmızı gül rengini aldığı, besmelesiz kesilen et nûmunelerinin ise, siyaha yakın koyu kırmızı bir renge büründüğünü görülüyor.
 

müzahref

Member
Cevap: Risale Açıklamalı 1 - Bismillah Her Hayrın Başıdır.

Allah Razı olsun çok faydalı olmuş.

“Her hayrın başı bismillahdır” demesi icab ederken O “Bismillah her hayrın başıdır.”ifadesini kullanarak sözüne bismillah ile başlamış oluyor.
Birinci Söz'e Onunla (Bismillah) başladığı gibi aynı zamanda dersini de vererek Ona (Bismillah) başlamış oluyor.

Ben öylesine okuyordum bu nüansları farketmeden gazete gibi okuyordum maalesef
Bir kelimenin yerinin manaya etkisi.. Ona başlaması.. mükemmel. İnsanda farkındalık olacak işte çok teşekkür ediyorum benim uyuşmuş aklımı düşünmeye sevkettiniz.
 

müzahref

Member
Cevap: Risale Açıklamalı 1 - Bismillah Her Hayrın Başıdır.

Nasıl ki çölde bir düşmanla karşılaşsak kaçacak ve saklanacak yer bulamayız; aynı şekilde dünyada da o kadar çok düşmanlarımız var ki kaçmak ve saklanmak nerdeyse mümkün değil. Günahlar afaki ve enfüsi dünyamızı sarmış, nefsimiz her an kötülükleri arzuluyor, şeytan zaten her an iş başında. Hal böyle olunca nasıl çölde kendini muhafaza etmek ve eşkıyalardan kendini korumak için bir kabile reisinin ismini almak gerekir; aynen onun gibi dünya çölündeki tehlikelere karşı da Allah'ın adıyla hareket etmek gerektir.
Düşmanlarımız nisbetinde aciz, ihtiyaçlarımız nisbetinde de fakiriz.

Sahra ve şakileri sadece sadece zor bir durum diye düşünmüştüm kaçacak yeri olmamak hiç aklıma gelmemişti.
Günahlar afaki ve enfüsi dünyamızı sarmış, nefsimiz her an kötülükleri arzuluyor, şeytan zaten her an iş başında. Evet sahra örneği tam uygun. isim almadan kurtulmamız imkansız.
 

müzahref

Member
Cevap: Risale Açıklamalı 1 - Bismillah Her Hayrın Başıdır.

Fikir kısmına değinebilir miyiz?

Ortada, bu kıymettar harika-i san’at olan nimetler Ehad, Samed’in mucize-i kudreti ve hediye-i rahmeti olduğunu düşünmek ve derk etmek fikirdir.

Bismillah deyince fikretmiş olmuyor muyuz?
 

TaLHa

Nur-u Aynım
Yönetici
Cevap: Risale Açıklamalı 1 - Bismillah Her Hayrın Başıdır.

Fikir kısmına değinebilir miyiz?



Bismillah deyince fikretmiş olmuyor muyuz?

Ortada, bu kıymettar harika-i san’at olan nimetler Ehad, Samed’in mucize-i kudreti ve hediye-i rahmeti olduğunu düşünmek ve derk etmek fikirdir.

Fikrin ne olduğunu Ustad r.a. burada açıklamış. Allah'ın esma ve sıfatlarını hususan bunları içine alan besmeleyi zikir ederken tefekkür etmek fikirdir. Yoksa sadece zikir olarak kalır.
 
Üst