Zübeyir Abiden notlar

imported_mihrace

Active member
ZÜBEYİR GÜNDÜZALP'TEN ÖNEMLİ PRENSİPLER

Zübeyir Gündüzalp Ağabeyin not defterinden alınan bazı faideli prensipleri:

Az yemeğe dikkat. Dolu mide dikkati ref’ eder. Tefekkür, şükür hisleri kalkar. İnsanı kasavet bağlar.

Daima azimli olmak.

Himmeti dağıtmamak.

Hakiki ömrünü bugün bilmek.

Bilseniz ki gayret ne kadar kıymettardır, bir dakika boş durmazdınız.

Yaptığınız işi bütün mevcudiyetinle, hayatın ve mevcudiyetin ona bağlıymış gibi yap.

Her an muvaffak ve muzaffer olacağım cehdi içinde olmalısın. Bir işi bitirmeden başka işe başlamamalısın.

Her sohbette dinleyici ol. Daima öğrenmeye çalış. Yetişmeye muhtaç olduğun şuurunu muhafaza et.

Günlük evrada ihtimam, azami ihtimam.

Bir yerde devamlı kalmak gaflet verir.

Sana, bana, ona faideli ise konuşmak.

Konuşmalarımızda en küçük bir alaylı kelimeyi bile kullanmaktan sakınmalıyız.

Kim ne çekerse dilinden çeker.

Evrad hizmetin zevk ve tesirini çoğaltır.
 

hulusi

Well-known member




Yemeğe dikkat! Midesi dolu olanın dikkati azalır. insanı kasavet bağlar.
* * * * *
Daima azimli olmak.
* * * * *
Şekva etmek, arkadan çekiştirmek, iradesiz kişinin işidir.
* * * * *
Himmeti dağıtmamak lazımdır.
* * * * *
Her şeyini bu gün bilmek gerektir.
* * * * *
İnsan yaşlandıkça enaniyet gençleşir.
* * * * *
İnsan yaşlandıkça, imtihan şiddetlenir.
* * * * *
Bilseniz ki; gayret ne kadar kıymettardır; bir daki­ka boş durmazdınız.
* * * * *
Her hatayı yapabilirsiniz. Fakat bir hatayı iki defa yapmayın.
* * * * *
Yaptığın işi bütün mevcudiyetinle; hayatın ve mev­cudiyetin ona bağlı imiş gibi yap!
* * * * *
Menfi bir şey duyunca; iç aleminde, onun şuur altında ve üstünde tesirini izale et.
* * * * *
Nefsini kusurlarla alûde bil. O zaman yüz kusuru yirmiye indirebilirsin. Birisi bir şey yapsa ve o sana yı­kılsa, “Benim kusurumun cezasıdır” de.
* * * * *
Her an için “muvaffak ve muzaffer olacağım” cehdi içinde olmalısın. Bir işi bitirmeden, başka bir işe başlamamalısın.
* * * * *
Her sohbette dinleyici ol! Daima öğrenmeye çalış. Yetişmeye muhtaç olduğunun, şuurunu muhafaza et. Mevzu hakkında fazla malumatın olsa bile sus.
* * * * *
Bir yerde devamlı kalmak gaflet verir.
* * * * *
Günlük evrada ihtimama, gayet ihtimama dikkat etmeli.
* * * * *
Aklını çalıştırarak oku.
* * * * *
Yüksek yerlerin hafıza üzerinde tesiri büyüktür.
* * * * *
Ezberlemek hafızayı açar.
* * * * *
Başımıza ne geliyorsa safdillikten geliyor.
* * * * *
Evrad; hizmetin şevk ve tesirini çoğaltır.
* * * * *
Akıl, kalb, göz, dil, el... ne kadar hassas bir şeyle meşgul olursa; istifade o kadar artar.
* * * * *
Aldığımız yaraları tedavi için evden çıkarken ve eve gelince okumak.
* * * * *
Yatarken imanî bahisler okumak.
* * * * *
Davasını ifade eden kazanır.
* * * * *
Bütün tehlike okumamaktan çıkar. Okuyamamaktan kork!
* * * * *
Harfi harfine kitabî ol.
* * * * *
Tenkid için okur istifade edemez, başkası için okur istifade edemez, kendisi için okur istifade eder!
* * * * *
Hizmet için değil, nefsimi ıslah için okumalıyım. Nefsi için okuyan istifade eder. Nurlar; yüz seksen değil bin seksen defa okunsa azdır.
* * * * *
Namazın hakkını vermek için Dokuz ve Yirmi Bi­rinci Söz'ü sık sık tekrar etmek lazımdır.
* * * * *
En mühim iki şey; l-Okumak. 2-Uhuvvet, ihlas ve samimi hizmet..
* * * * *
Daima okumak, istidatları inkişaf ettirmek için okumak, dem ve damarlarımıza karışacak derecede okumak.
Az da olsa devamlı okumak.
* * * * *
Okumak, yazmak, dinlemek, susmak.
* * * * *
Satır, satır, kelime kelime okumak...
* * * * *
Hizmet hizmet derken şahsî dersini unutanın hiz­meti muvakkat ve geçici olur. Her şey her mesele okumakla halledilir.
* * * * *
Şimdi oku, kabirde okuyamazsın!
* * * * *
Hususî okumayı terk etme.
* * * * *
Büyük zatların sözlerinde bazen yetmiş mana bu­lunur.
* * * * *
Hepsi eserlerde var. Fakat insan göremiyor. Öyle ise her mesele okumakla halledilir.
* * * * *
Sana, bana, ona faydalı ise konuş.
* * * * *
Konuşmaman zararlı ise konuş. Fakat ihtisar et, tafsile girme.
* * * * *
Kalemen, amelen, lisanen çalış.
* * * * *
Konuşmalarınızda en küçük alaylı kelime kullan­maktan sakının.
* * * * *
Tenkit bir zehr-i katildir.
* * * * *
Başkasının nokta-i istinadına dikkat etmeli.
* * * * *
Susmak. Kim ne çekerse dilinden çeker.
* * * * *
Ciddiyeti esas tut. Gülmemek ciddiyetin başıdır.
* * * * *
Muvazeneli, satırdan, kitabî konuşmak.
* * * * *
Herkesin kaldıracağı şekilde konuş.
* * * * *
İnsandaki kuvve-i gadabiye, kuvve-i şeheviye, kuvve-i akliyenin hepsinin istikametli olmasıyla ancak insan sırat-ı müstakimde olabilir. Bir tanesinin if­rat veya tefriti istikameti bozar. Maazallah dalalete atar.
* * * * *
Kuvve-i şeheviyenin; yemek, içmek, uyumak gibi teferruatında da istikamet lazımdır.
* * * * *
Gençlikte insan ne ile meşgul olursa istidatları on­da inkişaf edebilir, insanın kırk yaşına kadar kabiliyet ve istidatları alışkanlık haline gelir.
* * * * *
Günlük içtimaî hadiselerle meşguliyet kabiliyetle­rin inkişafına manidir. Bu noktaya dikkat etmek lazımdır. Zira bugün buna genel kültür herzesi ismi takılmış.
* * * * *
Kabiliyetleri inkişaf ettirmek için her şeyden evvel meşru ve sebatkar bir şekilde çalışmayı bilmek lazım­dır.
* * * * *
Düşün, söyle. Önce düşün sonra söyle. Düşün ne düşündüğünü de düşün.
* * * * *
Sağırların en beteri kusurlarını işitmek istemeyen­dir.
* * * * *
Alay, alay edilende kapanmaz bir yara açar.
* * * * *
Kalbler kırılınca, ruhta kin ve adavet başlar.
* * * * *
Konuşmamak, gerekiyorsa az konuşmak, özlü ko­nuşmak...
* * * * *
Karşınızdakini dinleyiniz. Hitab ettiğiniz kimseye ehemmiyet veriniz. Zarif iltifatta bulununuz.
* * * * *
Şakacı olmayınız, zira şaka muhabbetin sonu, ada­vetin başlangıcıdır.
* * * * *
Kendinizden bahsetmeyiniz.
Sizi dinleyene bahsettiğiniz şeyler, onu ilgilendirsin. İlk adım az konuşmaktır, ikinci adım sizi dinle­yen kimseye onu ilgilendiren şeylerden bahsetmektir.
* * * * *
Karşınızdakini konuşturunuz. Dilini çözünüz, onun sevdiği mevzulardan bahsediniz.
* * * * *
Her şeyi bildiğini söyleyen kimse, cahildir.
* * * * *
Dünyada mağrur olan din yolunda gidemez.
* * * * *
Sabır insana önce zehir gibi gelir. Fıtrata yerleşince bal olur.
* * * * *
Biri gören insan kördür.
* * * * *
Kalbî olana ilimden bahsedilmez.
* * * * *
Mesleğimiz meşakkattir.
* * * * *
En büyük nisyan, insanın kendini kusursuz bilmesi, mesai arkadaşlarını kusurlu bilmesidir.
* * * * *
Başkalarının sözünden ziyade, içinde beraber yaşa­dığımız, yakînen tanıdığımız arkadaşlarımızın sözünü dinlemeliyiz.
* * * * *
Önlerine çıkan insanlara sırlarını söyleyen, hoş sohbet değildir.
* * * * *
Hizmet-i Nuriye’nin esiri olan, esaret zincirinden kurtulmak isteyen bir esirdir.
* * * * *
Büyük mevkî ve makam sahibi olduğun zaman, akıllı isen; düşkün kimselere gülme. Çünkü; nice ma­kam sahibi kimsenin düştüğü, düşkünün onun yerine geçtiği görülmüştür.
* * * * *
Hilm ve teennî, kıyassız derecede sertlikten fazla lazım.
* * * * *
Çok hevesli olan, daima haksız görünür ve görü­lür.
* * * * *
Münakaşa ile hiç bir dava kazanılmaz.
* * * * *
Biz ahrar, yani hürriyetçiyiz. Hürriyetçi olan parti­den hangisi geçse desteklerim. Mühim olan partinin tüzüğüdür. Biz Şeyhülislam seçmiyoruz ki, takvasına bakalım. Siyasetçi seçiyoruz. Fikrine dost olsa yeter.
* * * * *
Bu asır siyasetle ıslah olmaz.
* * * * *
İzahlar, cemaati şahsa bağlar, kitaba bağlamaz. Maksadımız kitaba bağlamaktır.
* * * * *
Kısa bahisleri ezberlemeli. Sohbetlerimizde, “Risale-i Nur şöyle diyor, Üstadımız böyle diyor,” diye nakletmekle mâlâniyattan kurtuluruz.
* * * * *
Hiddet eken nefret biçer.
* * * * *
Merhamet tohumunu eken, muhakkak huzur ve saadet harmanını elde eder.
* * * * *
Bilgili insan güneşe benzer, girdiği yeri aydınlatır.
* * * * *
Zihnimdeki menfi fikirleri çıkarmak, bedenimdeki urları çıkartmaktan daha mühimdir.
* * * * *
Ben şimdi eskiyim diye, iki senelik talebenin, ken­dinin kusurlarına rağmen, hatalarını söylemen olmaz.
* * * * *
Hastalıklara su-i ihtiyarımız sebep olursa mes'ul oluruz. Değilse, kader-i İlahî der sabrederiz.
* * * * *
Aman sıhhatinize dikkat ediniz. Yoksa hizmetiniz kısa olur.
* * * * *
Derste vakar ve ciddiyet iyidir. Aralarında gurur ile çok fark var.
* * * * *
Nefs öldürülürse tarikatın yoludur. Bizimki nefisle mücadeledir.
* * * * *
Nefis bizi kötülüğe sevk etmek ister. Aklınıza fena şeyler gelir. Onlar terakkimize vesiledir. Onlarla mü­cadele ederek hizmete devam.
* * * * *
Cemaat ruhundan istifade et.
* * * * *
Arşa değmek istidadında olanların ayakları altına; omuzumuzu koyarız.
* * * * *
Dedikodulara ehemmiyet vermeyip dinlememek, müfsitleri ifsat ettirir.
* * * * *
Meşakkat bizim gıdamızdır. Rahatlık isteyen kabre gitsin.
* * * * *
İçinizde ne taşıyorsanız, dışınızda onu bulursunuz

Ekli dosyayı görüntüle 83
 

medine gülü

Well-known member
allah razı olsun hulusı abi.




Eğer komünistler mürekkep ve kağıdı yok etmek imkanını da bulsalar, benim gibi birçok gençler ve büyükler fedai olup hakikat hazinesi olan Risale-i Nurun neşri için, mümkün olsa derimizi kağıt, kanımızı mürekkep yapacağız."
-Zübeyir Gündüzalp-
(seni rahmetle anıyorum)

rose4torw8.gif
 

GuLSerbeti

Well-known member
Düşün, söyle. Önce düşün sonra söyle. Düşün ne düşündüğünü de düşün.


Tesekkurler hulusi abi, Allah razi olsun...

Zubeyir Abinin, Nesil Yayinlarindan; Gencligin El Kitabi.. unvani ile yayinlanmis bir kitabi var... Kardeslerime Tavsiye ederim...bu nasihatler ve daha nice cevher sozler orada mevcut...

Allah Ondan razi olsun...
 

NuruAhsen

Sonsuz Temâþâ
Zübeyir Abiden Bir Mektup

Zübeyir Abiden Bir Mektup

Aziz ve Fedâi kardeşim
Halil

Hem sana, hem kıymetli ve muhterem kardeşim Mustafa’ya çok selâm ederim. Risâle-i Nur’un Nevvar, feyyaz, füsunkâr mutaleasında ve kudsî hizmetinde muvaffakiyetler dilerim.
Mektubunu aldım. Seninle görüşünce bende fedaîliğe doğru olan ruhum nasıl ihtizaza gelirse mektubun da beni öylece mütehassıs etti. Gelip giden kardeşlerden dâima soruyordum, acaba hasta mı diye merak ediyordum. Artık benimle senin eski canlılık günlerim geçti, bundan sonra sıhhatına çok dikkat et.. Başta Üstadımız Sertacımız Sevgili Üstadımız Kendini dâima koruyordu. Üstadımızın hizmetine girdikten sonra ayıldım, kendimi korumaya başladım, fakat eski dikkatsizliğimden ileri gelen rahatsızlıklar ibadetime, hizmetime zarar vermiye başlamıştı. Elhamdûlillah eskisinden çok farklıyım şimdi çalışabiliyorum. Ankara ve İstanbul kalabalıktır. Orada yapacağım işleri yapamıyorum. Bunun için daha bir müddet kalacağım.
Aziz kardeşim!
Dünya fanidir. Sıkıntısı da fani, sevinci de fanidir. Cefası fani safası da fanidir. Senin öyle çillelerle cefalarla ve lütf-u ilâhi sayesinde gördüğün hizmetler bir bin kıymetindedir. Merhum, Mübeccel, âsil ve sevgili Üstadımız hasta bir talebesine çok defa diyordu ki; “Senin bu hastalığınla yazdığın üç-dört sahifelik hizmet, sıhhatli halinde yirmi sahifeden daha makbuldûr.” mealinde ders verirdi.
Gündüz uykusunu sakın sakın fazla uyuma. Yatsın uyup sabahtan kalk kendini Süleymaniye veya daha uzak, fatih’e koş. Gündüz bir iki saattan fazla uyku bütün hastalıkların başı olan sebeplerden birisidir. Hasta da olsan sabahleyin fırla fırla ya Allah deyip bu yaz havasından in ilâhi feyzinden istifade et. Üstadımız yaz kış daima bütün ömründe çıkmış ve dağlara, bahçelere yürüyerek gitmiş… E.dağında, Barla’da o mecalsiz halinde mutlaka dışarı çıkıyor ve yürüyordu. Sıhhatın en büyük muhafızı üç nimeti ilahiyede.
1- Temiz Hava.
2- Her gün yürüme
3- Yemekleri vaktinde saatinde yeme.
Dûana çok muhtaç
Kusurlu kardaşın Zübeyir
 

Gül-i İkra

Well-known member
Risâle-i Nur’u sadakat ve devamla okumak

Risâle-i Nur’u sadakat ve devamla okuyan hakikî bir Nur talebesi, ahlâken düşük insanlar arasında kalsa da ahlâkını bozmadan onlardan uzaklaşıp kendini kurtarıyor. Hem ahlâk ve terbiyesini yükseltmek için nefis mücadelesine girişiyor. Risâle-i Nur’dan aldığı malûmat ve imânî kuvvetle muvaffak oluyor. Hem kendini o bozuk cemiyete ve kimselere kaptırmıyor; bilakis Risâle-i Nur’u neşrederek imânî esasların zayıflaması neticesi olarak bozulan o cemiyeti ikna ve ıslâh etmek cehdine sahip oluyor. İçtimaî yüksek esaslarla mücehhez bir ıslâhatçı gibi gaye ve prensibinde terakkiler kaydediyor. Dâvâsını yürütmekte ve yerleştirmekte âdetâ zaferden zafere koşmaya başlıyor.
 

Gül-i İkra

Well-known member
-İnsan beşerdir,hata edebilir.Hususan külli ve umumi bir davanın hizmetkarlarına yapılan taarruzların çokluğu,şeraitin (şatların) ağırlığı,davayı inkişaf ettirmek,hizmetin önüne çekilen dehşetli maniaları yıkabilmek için çeşitli hizmet şık ve şekilleri ararken hepsinde %100 isabete muvaffak olmak pek müşküldür

-Düşünmek demek,meselenin neden ibaret olduğunu tesbit ettikten sonra lazım gelen tedbirleri sükunetle almak demektir.

-Acı nasihat faydalı bir şerbettir.

-Büyük zatların sözünde bazen 70 mana bulunur.

-Hususi okumanı terk etme.

-Şimdi oku;kabirde okuyamazsın!

 

NuruAhsen

Sonsuz Temâþâ
Risâle-i Nur, zihni teferruatla dağıtmaz

Risâle-i Nur câmi hakikatlar ve veciz sözler hazinesidir. Bir cümlede bir sayfalık, bir sayfada on sayfalık, bir risâlede bir kitaplık mânâ ifade eden ve câmiülkelim hususiyetine mâlik olan bir şâheserdir. Bunun içindir ki, dersleri çok tesirlidir ve gayet nâfizdir. Mütehassıs zatlarca malûmdur ki, imanî meselelerde fazla tafsilât, dersin tesir ve tefhimini zorlaştırabilir. O derslerin kanaat verici ve tatminkâr olmasında çok defa faydalı bir netice elde edilemez. Bu hakikate binaen, bilhassa imânî hakikatların mücmel olarak ders verilmesi daha tesirli ve daha verimli ve daha anlayışlı olur ve olmaktadır. Bu düstura istinaden Risale-i Nur tafsilâta ve teferruata dalmamıştır. Zihni teferruatla dağıtmamak metodunu esas tutmuştur.
 

ARİF

Well-known member
İnsan yaşlandıkça, imtihan şiddetlenir.
demekki herzaman bir öncekinden daha hazırlıklı olmak gerek demekki iki günü bir olan ziyandadır demekki insan gelişmeli geliştirmeli kendisini .
nekadar hoş paylaşımlar MAŞALLAH BAREKALLAH ALLAH razı hoşnut olsun inş. bunlarıda sadece okumakla kalmayıp hayatına hayat yapanlardan etsin bizleri yüce rabbim.amin.
 
Üst