Haram Sevgiler Hissedilebilir mi?

Yaakarii

Member
Beşer şaşar,hele gençlikte yakındaki lezzeti uzaktaki cezaya tercih etmesi saikiyle.Acaba genç adam odaklansa kalbine,duygularına bir baksa,onlardan yola çıkıp yanlış birşey içinde olup olmadıgını anlayabilir mi?

-alıntıdır-Süleyman Kösmene

İsim vermeyen genç okuyucumuz:

*“Haram sevmek bize nelere mal olur? Gençlikteki haram ve günah keyiflerin hayatımızda yol açtığı kayıplar üzerinde durur musunuz? Meselâ, hâfıza zaafına neden olur mu? Neden?”



Ömrün baharı olarak telakki edilen gençlik, Kur’ân nazarında, eğer iman ve iffet içinde geçerse, âhiret hayatının sabahı hükmündedir. İffet ve istikamet içinde geçmediği takdirde ise, gençlik çok kısadır. Bir fırtına kadar çabuk, hızlı ve heyecanla akar, eser, geçer, gider.

Gençlik hayatının çabuk gideceğinden asla şüphe edilmemesi gerektiğini; yaz’ın güze ve kışa yer vermesi ve gündüzün akşama ve geceye dönüşmesi kesinliğinde, gençliğin de yerini ihtiyarlığa ve ölüme bırakacağını beyan eden Üstad Bedîüzzaman Saîd Nursî Hazretleri; fani ve geçici gençliğin istikamet dairesinde iffetle hayra sevk edilmesi halinde o gençlikle ebedî bir gençlik kazanmanın mümkün olacağını, bütün semavî kitapların ve bütün peygamberlerin bunu müjde ettiklerini kaydeder.

Üstad Saîd Nursî Hazretlerine göre, güzel gençlik nimeti gayr-i meşrû sefâhet ve haram keyifler için sarf edildiği takdirde; ikisi âhiret hayatında, altısı da dünya hayatında–hemen—olmak üzere sekiz açıdan kaybedilmiş olur:

Âhiretteki kayıplar şunlardır:

1-Âhiret mes’ûliyeti. Haram gençlik keyifleri, tövbe edilmediği takdirde, Mahşerde ve Mahkeme-i Kübra’da geriye dönüşsüz pişmanlıklara neden olur. Çünkü Cenâb-ı Allah verdiği nimetlerin hesabını sorar. Haramlarla iç içe geçirilmiş şükürsüz bir gençlik orada bize ancak mahcubiyet getirir, yüzümüzü kızartır, başımızı yere eğdirir.

2-Kabir azabı diğer bir uhrevî kayıptır. Haram ve günahla örülmüş bir gençlik, kabir azabını da davet eder.

Dünyadaki kayıplar ise şunlardır:

adszgtfrpz7.png
1-Haram lezzetin içinde bulunan; bu lezzetin bitmesinden gelen “teessüf” acısı ve sona ermesinden doğan “hüzün” belâsı, yüreğimizi derinden yakar. Çünkü lezzetin helâl olması için alın teri harcarsak, bu alın teri ve hak ediş manevî şükür hükmüne geçer; görünüşte bitse de, Allah’ın hazinesinde devamı vardır! Şükredilen her nimet, bir Cennet nimetidir; bitmeyen bir hazineden gelir, bitmeyen bir hazineye götürür. Fakat şükürsüz ve haram lezzetler,—sadece göründüğü kadar olduğundan—çabuk biterler. Bitiş elemi ise, lezzetin verdiği keyiften çok daha acıdır. İnsanı maddî-manevî yıkar, perişan eder.

2-Haram lezzet; kul hakkını ihlâle ve başkasının hakkını çiğnemeye dayanıyor ise, Allah’ın adaleti gereği buna karşılık gelen dünyevî bedel–uhrevî tazminatı hariç—, ayrı bir ceza takdiri olarak en beklenmedik zamanda kapımızı çalar. Burada, “Eden, bulur!”, “eken, biçer” kuralı işler; bu da bizi mahveder. Helâl lezzetler ise, kendi hakkın ve alın terin olduğundan, böyle bir acı sondan muaftır.
3-Haram lezzetin içinde “kıskançlık” elemi vardır. Taşınmaz, çekilmez, dayanılmaz; çoğu zaman tehlikeli olaylara da neden olur. Helâl lezzetler ise, “hak” esası üzerine kurulduğundan, özünde bu eleme yol verecek bir boşluk ve tatminsizlik bulunmaz.

4-Haram lezzetin içinde “ayrılık” elemi vardır. Her dünyevî keyif ve lezzette var olan “ayrılık ve firak” acısı; lezzeti ve keyfi sıfıra indirecek boyutta insan ruhunda tahribât yapar. Helâl lezzetlerde ise, Allah’ın izniyle Cennette tekrar kavuşma gerçekleşeceği için; dünya itibariyle ayrılık olsa da, ebedî ayrılık yoktur.

.


5-Haram lezzetin tabiatında mukabele görmemek, karşılık bulmamak ve içten sevilmemek elemi vardır. Helâl lezzetler ise; özünde hak ihlâli olmadığından ve karşılıklı nezaket ve saygıyı esas aldığından, bu elemlerden muaftır.

6-Haram lezzetler, insan ruhu üzerinde tahripkârdırlar. Ruhu boşluğa atar, kalbi ağlatır, vicdanı sızlatır, hafızamızı zaafiyete uğratır, duyguları yıpratır, insanı bunaltır. Helâl lezzetler ise, Allah’ın verdiği bir izne ve müsaadeye dayandığından; bünyesinde böyle rûhî tahriplere yol açan unsurlar taşımaz


Bütün bu elemler, acılar ve arızalar; haram keyiflerden gelen cüz’î lezzetleri zehirli bir bal hükmüne indirmektedir. Oysa bütün haram lezzetlerin muadili, helâl dairede mevcuttur. Helâl dairesi geniştir; keyfe kâfi gelir. Harama girmeye hiç lüzum yoktur. Allah’ın emirleri ise azdır.1

Hafızamıza almak istediğimiz konuların kalıcı olmasını sağlamak için muhtelif metotlar denemekten çekinmemeliyiz. Meselâ yorgun bir akşam vakti hafızamıza almaya güç yetiremediğimiz bir konuyu, sakin ve dinlenmiş bir dimağa ulaştığımız sabah vaktinde almak mümkün olabilir.
 

Sungurlu

Member
Ben mi göremedim yoksa yazılmamışmı.
Asıl önemlisi ney biliyormusunuz.
İltifatı Rahman diyor Üstadımız. İşte onu kaybetmek.
Kabre girdiğinde "hadi sen de geç bakalım" denilmesi var.
Birde
"MaşaAllah Ahmed-Mehmed-Emrah-Said-vs.gelmiş.İşte Allah'ın hatırını herşeyden a'la tutan Allahın dostu gelmiş" diye karşılanması var.
İşte bunu geçici,fani,devamsız,kararsız lezzetler uğruna kaybetmek.Hevayı nefsin hatırını Hakk'ın hatırına tercih etmek öyle bir halettir ki nefsi insan bunu anca Cenabı Hakk'ın huzurunda hesaba çekilirken anlar.
Hatta evliyaullahın ikrarıyla "bin sene cehennemden yanmaktan beterdir bu ihrak"

"Ve la teşteru bi ayati semenen kalila..." son sözü Kainatın Sahibi söylemiş.
 

SaYa

Well-known member
-Haram lezzet in içinde buluna n; bu lezzet in bitmes inden gelen “teessüf” acısı ve sona ermesi nden doğan “hüzün” belâsı, yüreğimizi derind en yakar.


burayı okuyunca inanın çok ürperdim ...:( zaman zaman hayatımızda kendimin de özellikle şuan için içinde olduğum hüzün inş bu tür sebeplere bağlı değildir. inş haram lezzetlerin bitişiyle beliren bir hüzün yokdur. yoksa tüm hüzünlere sebep bu mudur ??? bu beni çok korkutuyor. :(
 
U

umuttt

Misafir
Vesselam...cok uzgun ve pismanim insallah satirlarda tevbeme sahitlik eder rahman ve rahim olan allahin adina siginiyorum.kimseyi kinamayin duymaya bile izin vermeyin yada uzaklasin haramin her turlusunden, insallah... hayat gercekten cok cabuk ve cileli gecti guzel sandiklarim vijdanimda kanadi huzun oldu allah cc.affetsin insallah cahillik ten kotu dusmanim olmadi...emek verenlerden allah razi olsun....
 

Muvahhid1

Well-known member
Sabıkan beyan edildiği gibi, ehl-i gaflet ve ehl-i dünya tarzında ve nefis hesabına olan muhabbetlerin, dünyada belâları, elemleri, meşakkatleri çoktur; safâları, lezzetleri, rahatları azdır.

Meselâ

şefkat
, acz yüzünden elemli bir musibet olur.
Muhabbet, firak yüzünden belâlı bir hırkat olur.
Lezzet, zevâl yüzünden zehirli bir şerbet olur.

Âhirette ise, Cenâb-ı Hakkın hesabına olmadıkları için, ya faidesizdir veya azaptır (eğer harama girmişse)


32.Söz'den
 
Üst