Mehdi'nin Özellikleri

love_62127

New member
Mehdi'nin Özellikleri

Hz. Mehdi'nin çeşitli özellikleri Peygamber Efendimiz'in hadislerinde şöyle bildirilmiştir:


GÜZEL AHLAKLI OLMASI



Mehdi Allah'a karşı son derece boyun eğicidir. Ahlak bakımından Peygamber'e benzer.
(Kıyamet Alametleri, Berzenci, s.163)


Ahlakı benim ahlakım olan bir evladım çıkacak.
(Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 21)






Peygamberimiz'in üstün ahlakı Kuran'da şöyle haber verilmiştir:



Şüphesiz sen üstün ve pek yüce bir ahlak üzerindesin. (Kalem Suresi, 4)






HERKES TARAFINDAN ÇOK SEVİLMESİ
MÜCADELECİ OLMASI



Allah (c.c.) bütün insanların kalplerini onun (Mehdi'nin) muhabbetiyle dolduracaktır.
(El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamet-il Mehdiyy-il Muntazar, s. 42)


Mehdi zuhur eder, herkes sadece ondan konuşur, O'nun sevgisini içer ve O'ndan başka bir şeyden bahsetmezler.
(Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 33)


Ümmet-i Muhammed'den memnun olmadık hiçbir fert kalmayacaktır.
(Kıyamet Alametleri, Berzenci, s. 163)


Onun hilafetinden yer ve gök ehli, hatta havadaki kuşlar bile razı olacaktır.
(El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamet-il Mehdiyy-il Muntazar, s. 29)


Mehdi işi sıkı tutacak.
(Kıyamet Alametleri, Berzenci, s. 175)


İnsanlar hakka dönünceye kadar mücadelesine devam edecektir.
(El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamet-il Mehdiyy-il Muntazar, s. 23)


Fitneleri önlemenin kendisine zor gelmeyeceği ve öldürmenin de onu vazgeçiremeyeceği Ehli Beytim'e mensup birisi (Mehdi) sahip olmadan günler geceler bitmeyecektir.
(Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s.12)


Mehdi hesabını çok seri bir şekilde görecek ve vaadinden dönmeyecektir.
(Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 24)


Mehdi Doğu tarafından çıkacak. Karşısına dağlar bile dikilse onları ezip geçecek, o dağlarda kendisine yol bulacaktır.
(El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamet-il Mehdiyy-il Muntazar, s. 39)






Allah Kuran'da pek çok ayette elçilerinin güzel ahlakı ve mücadeleci karakterlerinden bahsetmektedir. Elçiler kavimlerinin tüm inkarlarına, alaylarına, tuzaklarına ve saldırılarına en güzel şekilde karşılık vermişler ve her zaman için Allah'ın yardımıyla galip gelmişlerdir.



Öyleyse sen emrolunduğun şeyi açıkça söyle ve müşriklere aldırış etme. (Hicr Suresi, 94)
Öyleyse kafirlere itaat etme ve onlara (Kur'an'la) büyük bir cihad ver. (Furkan Suresi, 52)
Kendilerine yara isabet ettikten sonra, Allah ve elçisinin çağrısına icabet edenler, içlerinden iyilik yapanlar ve sakınanlar için büyük bir ecir vardır. (Ali İmran Suresi, 172)





Mehdi hem üstün ahlakıyla, hem de güçlü, mücadeleci karakteriyle tüm inananlara örnek olacaktır.

TEBLİĞ GÜCÜ (İRŞAD)



Hz. Mehdi, kuru bir ağacı diktiğinde de ağaç hemen yeşillenip yapraklanacaktır.
(El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamet-il Mehdiyy-il Muntazar, s. 43)


O (Mehdi) kuru bir kamış ağacını kuru bir yere dikecek, anında yeşillenip yaprak verecek.
(Kıyamet Alametleri, Berzenci, s. 165)


Mehdi bir yere kuru bir dalı diker ve dal yapraklanıp yeşillenir.
(Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 67)






Bu hadisler zahiri manalarının dışında farklı şekillerde yorumlanmaktadır. Bu yorumlardan biri şu şekilde olabilir: Mehdi "kuru bir ağaç"a benzetilen bir insana teveccühüyle ve onu irşad etmesiyle; önceleri aynı kuru bir ağaç gibi etrafına faydalı olamayan bu insanı, bu kez yeşillenmiş ve meyve vermiş bir ağaç gibi etrafına, yani dinine, milletine ve bütün insanlığa faydalı hale getirecektir.
Bu müteşabih hadislerin anlamı, İmam Rabbani'nin kendi tebliğ gücüyle ilgili benzetmesinden de ortaya çıkmaktadır:



Allah-ü Teala, hidayet işinde; bana büyük bir güç verdi. O kadar ki: Kuru bir ağaca teveccüh etsem; o kuru ağaç hemen filizlenir.
(Mektubat-ı Rabbani, 1-18)






Aşağıdaki hadis-i şerifte de benzer bir şekilde; önceleri cahil, cimri ve korkak olan bir insanın, ahir zamanın büyük mürşidinin tebliği ve eğitimiyle bilgili, cömert ve cesur bir hale geleceği, adeta önceleri kuru ve faydasız olan bir ağacın yeşerip yaprak vermesi gibi şahsiyetini değiştireceği bildirilmektedir.



Asrında cahil, cimri ve korkak olan bir adam hemen alim, cömert ve cesur olacak.
(Kıyamet Alametleri, Berzenci, s. 186)







HİKMETİ VE ANLAYIŞ GÜCÜ
Hadislerde Hz. Mehdi'nin Allah tarafından kendisine verilmiş özel bir güce sahip olduğu bildirilmektedir:



"Keza (N.b. Hammad) Kaab’dan tahric etti, O dedi ki: O kimsenin bilmediği gizli bir duruma kılavuzlandığı için kendisine “Mehdi” denilmiştir."
(Ahir zaman Mehdi’sinin alametleri, Ali Bin Hüsameddin el Muttaki, sf.77)






Muhyiddin Arabi Mehdi'nin bazı özelliklerini saymaktadır. Aşağıdaki izahında Mehdi'nin dikkat çeken başlıca 9 özelliğine yer vermektedir:



1. Basiret sahibi olması
2. Kutsal kitabı anlaması
3. Ayetlerin manasını bilmesi
4. Tayin edeceği kimselerin hal ve hareketlerini bilmesi
5. Öfkelendiğinde bile merhamet ve adaletten ayrılmaması
6. Varlıkların sınıflarını bilmesi
7. İşlerin girift taraflarını bilmesi
Çünkü bunlardan haberi olan bir lider vereceği hükümlerde yanılmaz. Mehdi kıyas ilmini onunla hükmetmek için değil, ondan kaçınmak için bilir. Çünkü verdiği hüküm doğru bir ilham neticesi olacak. Yani Hz. Muhammed'in getirdiği şeriat üzere hükmedecek. Bu sebepledir ki Peygamber onu vasfederken "Benim izimi takip edecek, hataya düşmeyecek" demiştir. Bundan anlıyoruz ki, Mehdi, şeriat sahibi değil, şeriata uyandır.
8. İnsanların ihtiyacını iyi anlaması
Çünkü onların her türlü işlerini görmek için Allah onu diğer insanlar üzerine seçmiştir. Liderlerin davranış ve faaliyetleri kendilerinden ziyade halkın menfaatine olmalıdır. Halkın yararına aykırı şeylerle uğraşıp, onların işlerini görmeyen bir lider azledilmelidir. Çünkü onunla diğer insanlar arasında fark kalmamıştır.
9. Bilhassa kendi zamanında ihtiyaç hissedilen gaibi ilimlere vukufu bulunması. Çünkü ancak o sayede yeni yeni zuhur edilecek meseleleri halledebilir.
(Kıyamet Alametleri, s. 189)








ZAMANIN EN HAYIRLISI OLMASI



Muhammed ümmetinin en hayırlısı ve sizin zorlukları gideren veliniz olan kimseye katılın O Mehdi'dir."
(Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 57)


Devrinde yeryüzünün en hayırlısı kendisi olacaktır.
(El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamet-il Mehdiyy-il Muntazar, s. 27)


Mehdi (zamanındaki) insanların en hayırlısıdır.
(Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 58)







CİFR (EBCED) İLMİNİ BİLMESİ
Mehdi'nin vehbi ilme ait bir başka özelliği de ebced hesabını ve ona ait sırları bilmesidir. Taşköprülüzade Ahmet Efendi "Mevzuatu'l-Ulum" isimli eserinde (c.11/ s. 246) Mehdi'nin cifr ilmine vakıf olacağını kaydetmiştir:



Bazıları dediler ki, bu kitabı kemal-i vukuf ahir zamanda hurucu muntazar Hz. Mehdi'nin hurucuna mevkuftur ki, onlar cifr ilmine vakıf ve sırlarına arif olurlar. Kitab-ı enbiyayı salifeden dahi bu ilim varid olmuştur.
(Mehdilik ve İmamiye, İbrahim Süleymanoğlu s. 252)







KUTSAL EMANETLERLE ÇIKAR
SIKINTI VE ZORLUKLARLA KARŞILAŞMASI



Naim bin Hammad, Ebu Cafer'den şöyle rivayet etmiştir; "Mehdi, Mekke'de Peygamberimizin sancağı, gömleği, kılıcı, işaretleri, nuru ve güzel ifadesiyle yatsı vaktinde çıkar.
(Ali b. Sultan Muhammed el-Kari el-Hanefi "Risaletül Meşreb elverdi fi mezhebil Mehdi)






İnkar içinde olan kavimleri uyarmak ve onları doğru yola davet etmek için gönderilen tüm elçiler, gönderildikleri kavimler tarafından yalanlanmış ve onların çeşitli itham ve iftiralarına maruz kalmışlardır. Ehl-i Beyt'ten gelecek olan Hz. Mehdi'nin de bu gibi eziyet ve sıkıntılarla karşılaşacağı hadislerde haber verilmiştir. (En doğrusunu Allah bilir)
Peygamberimiz Hz. Muhammed'in aşağıdaki hadisi böyle bir durumu, "Mehdi'nin biat sırasında kendisinin birçok kahr ve haksızlığa uğradığını insanlara açıklayacağını" haber vermektedir.
Resulullah Efendimiz şöyle buyurmuşlardır:



Mehdi, bizden, Ehl-i Beyt'tendir. Biz öyle bir ev halkıyız ki Allah bizim için ahireti dünyaya tercih etmiştir. Benim Ehl-i Beytim muhakkak benden sonra bela, kaçırılma ve sürgüne uğrayacaktır.
Benden sonra Ehl-i Beytim bela ve mihnetlerle karşılaşacaklar ve tarda maruz kalacaklardır.
(Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 14)






Aşağıdaki hadis-i şerifte de İstanbul'u fethedecek olan Hz. Mehdi ve yardımcılarına, fetihten önceki devrede hastalık, sıkıntı ve üzüntülerin isabet edeceği ve daha sonra bu sıkıntının kaldırılacağı bildirilmektedir.



. Mehdi, Resulullah'ın bayrağı ile, insanların başlarına bela üzerine bela yağdığı ve çıkışından ümit kesildiği bir sırada çıkar. İki rekat namaz kılar. Namazdan dönünce şöyle der: "Ey insanlar! Ümmet-i Muhammed ve bilhassa onun Ehl-i Beyti çok belalar gördü ve bizler kahr ve haksızlığa maruz kaldık."
(Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 55)










Allah Konstantiniyye'yi (İstanbul'u) çok sevdiği dostlarının ehline fethedecek. Onlardan hastalığı ve üzüntüyü kaldıracak (Kıyamet Alametleri, Berzenci, s. 181)









Dininde kavi, güçlü olanın başına gelecek belalar büyük olur. (İbni Hibban)
Hak Teala bir kulunu sever veya kendine yaklaştırmak isterse, üzerine bela ve musibetleri ardı ardına gönderir. (İbni Ebi'd Dünya)
Hak Teala bir kimseye bir hayır diledi mi, ona bela ve musibet verir. (İmam Malik ve Buhari)





Allah, Kuran'da birçok peygamberin kavimleri tarafından yalanlandıklarından, delilik ve büyücülükle suçlandıklarından ve daha pek çok saldırı ve eziyetle karşılaştıklarından bahseder. Elçiler tüm bu saldırılar karşısında sabretmiş, onlara en güzel şekilde cevap vermişlerdir.



Andolsun senden önce de elçiler yalanlandı; onlara, yardımımız gelinceye kadar yalanlandıkları ve eziyete uğratıldıkları şeye sabrettiler. (Enam Suresi, 34)
"Bize ne oluyor ki, Allah'a tevekkül etmeyelim? Bize doğru olan yolları O göstermiştir. Ve elbette bize yaptığınız işkencelere karşı sabredeceğiz." (İbrahim Suresi, 12)
Sonra, ondan yüz çevirdiler ve dediler ki: "(Bu,) Öğretilmiştir, bir delidir." (Duhan Suresi, 14)
İşte böyle; onlardan öncekiler de bir elçi gelmeyiversin, mutlaka: "Büyücü ve cinlenmiş" demişlerdir. (Zariyat Suresi, 52)
Fakat o, 'bütün kişisel ve askeri gücüyle' yüz çevirdi ve: "(Bu,) Ya bir büyücü veya bir delidir" dedi. (Zariyat Suresi, 39)
(Firavun) dedi ki: "Andolsun, benim dışımda bir ilah edinecek olursan, seni mutlaka hapse atacağım." (Şuara Suresi, 29)
Ey iman edenler, Musa'ya eziyet edenler gibi olmayın; ki sonunda Allah onu, demekte olduklarından temize çıkardı. O, Allah katında vecihti. (Ahzap Suresi, 69)
Dediler ki: "Onun için (yüksekçe) bir bina inşa edin de onu çılgınca yanan ateşin içine atın." (Saffat Suresi, 97)
Sonra onlarda (Yusuf'un iffetine ilişkin) delilleri görmelerinin ardından, mutlaka onu belli bir vakte kadar zindana atmak (görüşü) ağır bastı. (Yusuf Suresi, 35)
Fakat Rabbi onu seçti ve onu salih olanlardan kıldı. O inkar edenler, zikri (Kur'an'ı) işittikleri zaman, seni neredeyse gözleriyle devireceklerdi. "O, gerçekten bir delidir" diyorlar. (Kalem Suresi, 50-51)







MEHDİNİN GÖZETLENMESİ - TAKİP EDİLMESİ -



Deccal çıkınca, ona karşı müminlerden bir adam (Mehdi) yönelir. Derken o mümin kimseye birçok silahlılar, Deccal'ın merkezlerde gözetleme yapan silahlıları karşı çıkarlar.
(Mehdilik ve İmamiye s. 37, Sahih-i Müslim,
c. 11/s. 393'den nakil)






Hadisin başlangıcında Mehdi'nin Deccal'ın silahlı adamları tarafından gözetlendiği ve takip edildiği bildirilmektedir. Önceki devirlerde de Allah yolunda mücadelede bulunmuş bazı peygamberlerin de benzer şekilde gözetlendiğini böylece kontrol altında tutulmak istendiğini Kuran'dan öğrenmekteyiz:



"O, kendisinde delilik bulunan bir adamdan başkası değildir, onu belli bir süre gözetleyin." (Müminun Suresi, 25)






MEHDİ HAKKINDA OLUMSUZ PROPAGANDA YAPILMASI
Hadiste Mehdi'nin "sırtı ve karnından dövüle dövüle genişletilmesi" müteşabih olarak (benzetme yapılarak) söylenmiştir. Mehdilik ve İmamiye kitabının yazarı bu bölüm için "Mehdi'nin ünü, "durmadan etrafa ilan edilip yayılmaktadır" demektedir. Fakat bunu Deccal taraftarları yapacağı için bu propagandanın Mehdi'yi kötüleme şeklinde olacağını söyleyebiliriz.
Peygamberimiz devrinde İslam düşmanları, onu kötülemek için o devrin yayın organı sayılan şairleri kullanıyorlardı. Şairler, panayırlarda, çarşılarda Peygambere çeşitli hakaretler ediyor, Ona deli, büyücü, kahin şeklinde iftiralar atıyorlardı. Şimdi de İslam düşmanı olan Deccal yanlıları yazılı ve sözlü yayın organlarıyla Mehdi'yi kötüleyecekler, halkın nazarında itibarını sarsmaya çalışacaklardır.



Mümin şahıs (Mehdi) Deccal'ı görünce: "Ey insanlar! Resulullah'ın zikrettiği Deccal işte budur" der. Deccal hemen onunla ilgili emrini verir de o zat karnı üzerine uzatılır ve arkasından: "Onu alın da yaralayın!" der. Artık o zatın sırtı ve karnı döve döve genişletilir. Bu sefer onu iki eli ve iki ayağı ile yakalar da fırlatır atar. İnsanlar Deccal'ın onu bir ateş içine attığını sanırlar. Halbuki o bir cennet içine atılmıştır.
(Mehdilik ve İmamiye, İbrahim Süleymanoğlu, s. 40)






Hadislerde Mehdi'nin başlangıç yıllarının sıkıntı ve zorluklarla dolu mücadele yılları olduğu anlatılmaktadır. "Altınçağ" ise Mehdi'nin yeryüzünde bulunduğu son dönemlere aittir. Mehdi ve Müslümanlar ancak bu devirde rahata, bolluğa, huzura kavuşacaklar ve sevgiye, barışa, kardeşliğe dayalı bir hayatı bu devirde yaşayacaklardır.

KİMSEYE TENEZZÜL ETMEMESİ



" Mehdi bizden, Ehl-i Beyttendir. O, benim ümmetimden, tenezzül etmeyen (Allah'tan başka hiçbir varlığa minnet duymayan) bir adamdır."
(Suyuti, el-havi, 2/24)







ALLAH'TAN KORKACAĞI



Mehdi, gerges kuşunun kanadı ile titremesi gibi Allah'tan çok korkan bir kimsedir"
(Naim b. Hammad)







YOKSULLARA KARŞI MERHAMETLİ



Hz. Tavus (r.a.) dan rivayete göre; Resulullah (s.a.v.) şöyle buyurmuştur:
"Çalışanlar üzerine disiplinli olması, malı cömertçe vermesi ve yoksullara karşı çok merhametli olması, Mehdi'nin alametlerindendir."
(Ebu Nuaym tahric etmiştir.)







MELEKLERİN YARDIMI OLACAKTIR



"Allah (c.c) ona (Mehdi'ye) üç melekle imdad eyleyecektir. Onlar, (Mehdi'ye) muhalefet edenlerin yüzlerine ve arkalarına vuracaklardır."
(Ikdu'd Dürer s. 12 A)







AZ KARDEŞİ OLACAĞI



"Kardeşi az olandır. Daha doğrusu, onun hiç kardeşi yoktur"
(Risalet ül Mehdi s.161)







İKİ DEFA KAYBOLACAK


"Ebu Abdullah Hüseyin bin Ali aleyhi's-selâm'dan şöyle buyurduğu rivayet edilir:
"Bu işi yapacak olanın (yani Mehdi'nin) iki gaybeti vardır. Bu iki gaybetin biri o kadar uzayacak ki, bazıları: "O öldü", bazıları da: "O gitti" diyeceklerdir. Ne onu sevenler, ne de başkaları onun yerini bilemeyecekler, sadece ona çok yakın hizmetçisi onun yerini bilir."
("el-Saa Fi Eşrat-is Saa" s.93 (Mısır bas.)






İHTİYACINI BİLDİRMEZ


Hz.Hüseyin (r.a.) soruldu:
"İmam Mehdi hangi alametlerle bilinir?" Şöyle cevap verdi : ". insanlar ona muhtaç olurlar. O, ise insanlara ihtiyacını bildirmez."
(Mer'iy b. Yusuf b. Ebi bekir b. Ahmet b. Yusuf el-Makdisi "Feraidu Fevaidi'l Fikr Fi'l İmam El-Mehdi El-Muntazar")






ÖRNEK AHLAKA SAHİPTİR


İlahi feyz ona ulaşır. Dini ilimleri ve örnek ahlakı telakki eder. (Allah'tan alır.)
(Konavi Risalet-ül Mehdi, s. 161 B)






HELALLERİ VE HARAMLARI BİLİR


Hz.Hüseyin (r.a.) soruldu:
"İmam Mehdi hangi alametlerle bilinir?" Şöyle cevap verdi : "Gönül rahatlığı ve vekar sahibi oluşu ile, helal ve haramı çok iyi bilmesi ile tanınır.
(Mer'iy b. Yusuf b. Ebi bekir b. Ahmet b. Yusuf el-Makdisi "Feraidu Fevaidi'l Fikr Fi'l İmam El-Mehdi El-Muntazar")






Mehdi'nin Fiziksel Özellikleri
Sağ Bacağında Siyah Bir İz Vardır


(Mehdi'nin) Sağ bacağında SİYAH BİR İZ VARDIR. (Şeyh Muhammed b.İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani s. 251)





Alnında Bir Ben Vardır


Ebu Basir der ki: İmam Muhammed Bakır veya Cafer-i Sadık aleyhisselam (tereddüt raviden kaynaklanıyor). Şöyle buyurdu: "Ey Ebu Muhammed! Kaim'in iki alâmeti (veya alâmetleri) vardır. BAŞINDA BİR BEN ve bir iz vardır ve iki kürek kemiğinin arasında bir ben vardır.
(Şeyh Muhammed b.İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani s. 253)





Alnında Bir İz (Yara İzi) Vardır



Humrân bin A'yân der ki: İmam Muhammed Bâkır aleyhisselam'a şöyle arzettim: . ALNINDA İZ VARDIR, yüzünde ise ben.
(Şeyh Muhammed b.İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani s. 252)









Humran bin A'yân der ki: İmam Muhammed Bâkır aleyhisselam'a: . ALNINDA İZ VARDIR, yüzü güzellerin evladıdır. (Yani yüzü güzeldir). "
(Şeyh Muhammed b.İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani
s. 252-253)








Ebu Basir der ki: İmam Muhammed Bakır veya Cafer-i Sadık aleyhisselam (tereddüt raviden kaynaklanıyor). Şöyle buyurdu: "Ey Ebu Muhammed! Kaim'in iki alâmeti (veya alâmetleri) vardır. BAŞINDA bir ben ve BİR İZ VARDIR.
(Şeyh Muhammed b.İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani s. 253)





Çekik Gözlüdür



Humrân bin A'yân der ki: İmam Muhammed Bâkır aleyhisselam'a şöyle arzettim: . Mehdi'nin GÖZLERİ ÇEKİKTİR, .
(Şeyh Muhammed b.İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani s. 252)






Sırtında Yaprak Şeklinde Bir Ben Vardır



Ebu Basir der ki: İmam Muhammed Bakır veya Cafer-i Sadık aleyhisselam (tereddüt raviden kaynaklanıyor). Şöyle buyurdu: ". iki kürek kemiğinin arasında bir ben vardır. SOL KÜREK KEMİĞİNİN SOL ALT TARAFINDAN BİR YAPRAK VARDIR, tıpkı mersin yaprağı gibi."
(Şeyh Muhammed b.İbrahim-i Numani, Gaybet-i Numani s. 253)

Burada kastedilen, yaprak gibi kenarları olan ben, ten rengi olacağı, fakat zeminden yüksekte kenarlıklı bir ben olduğu ve yapısıyla yaprağı andıran, solmuş yaprak renginde bir ben olacağı anlaşılmaktadır.





PEYGAMBERİMİZ'İN SOYUNDANDIR
Mehdi Peygamber Efendimiz'in soyundandır:


Hz. Ali'nin rivayetine göre Resulullah şöyle buyurdu: "Kıyametin kopması için zaman da sadece bir günden başka vakit kalmamış da olsa Allah (c.c.) benim Ehl-i Beytimden bir zatı (Mehdi'yi) gönderecek."
(Sünen-i Ebu Davud, 5/92)


Benim Ehl-i Beyt'imden bir adam bütün dünyaya hakim oluncaya kadar günler ve geceler gitmez.
(En-Necmu's Sakıb, Ukayli)


Said b. el Müseyyeb'den, Peygamberimiz şöyle buyurdu: "Mehdi, kızım Fatıma'nın neslindendir."
(Sünen-i İbn Mace, 10/348)


Mehdi ile müjdelenin. O Kureyş'ten ve Ehl-i Beyt'imden bir kişidir.
(Kitab-ul Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 13)





Bütün peygamberler birbirinin soyundandır. Hz. Mehdi de hadislerin belirttiğine göre bu soydan gelmektedir. Halk arasında bu soydan gelenlere Seyyid denmektedir. Allah, Kuran'da birbirlerinin soyundan gelen elçilerden bahsetmektedir. Bu ayetler Mehdi'nin de aynı soydan geleceğine işaret ediyor olabilir. (En doğrusunu Allah bilir)


Gerçek şu ki, Allah, Adem'i, Nuh'u, İbrahim ailesini ve İmran ailesini alemler üzerine seçti; Onlar birbirlerinden (türeme tek) bir zürriyettir. Allah işitendir, bilendir. (Ali İmran Suresi, 33-34)
"Rabbimiz, ikimizi sana teslim olmuş (Müslümanlar) kıl ve soyumuzdan sana teslim olmuş (Müslüman) bir ümmet (ver). Bize ibadet yöntemlerini (yer veya ilkelerini) göster ve tevbemizi kabul et. Şüphesiz, Sen tevbeleri kabul eden ve esirgeyensin." (Bakara Suresi, 128)
Babalarından, soylarından ve kardeşlerinden, kimini (bunlara kattık); onları da seçtik ve dosdoğru yola yöneltip-ilettik. (Enam Suresi, 87)





GÜZEL VE NURLUDUR


O (Mehdi) güzel bir delikanlıdır, güzel yüzlüdür. Yüzünün nuru başına ve saçlarının siyahına kadar yükselir.
(Mehdilik ve İmamiye, s. 153 /İkdüd Dürer'den)


Yüzü parlayan yıldız gibi nurludur.
(El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, s. 33/Kitab-ül Burhan Fi Alamatil-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 22)





Allah, Hz. Yusuf'un güzelliğinden şu şekilde bahsetmektedir:


(Kadın) Onların düzenlerini işitince, onlara (bir davetçi) yolladı, oturup dayanacakları yerler hazırladı ve her birinin eline (önlerindeki meyveleri soymaları için) bıçak verdi. (Yusuf'a da "Çık, onlara (görün)" dedi. Böylece onlar onu (olağanüstü güzellikte) görünce (insanüstü bir varlıkmış gibi gözlerinde) büyüttüler, (şaşkınlıklarından) ellerini kestiler ve: "Allah'ı tenzih ederiz; bu bir beşer değildir. Bu, ancak üstün bir melektir" dediler. (Yusuf Suresi, 31)





SİYAH SAÇLIDIR


Yüzünün nuru başına ve saçlarının siyahına kadar yükselir.
(Mehdilik ve İmamiye, s. 153/İkdüd Dürer'den)






YANAĞINDA BEN OLMASI


Sağ yanağında siyah bir ben vardır. (Mer'i b. Yusuf b. Ebi Bekr, Beklenen Mehdi)
Yüzü parlayan yıldız gibi, yanağında siyah bir ben vardır, üzerinde kutvani iki aba vardır.
(Ahir zaman Mehdisinin alametleri, Ali Bin Hüsamettin El Muttaki, s. 22)






OMUZUNDA NÜBÜVVET MÜHRÜ VARDIR


Mehdi'nin omuzunda Peygamber Efendimiz'deki nübüvvet mührü bulunacaktır.
(El-Kavlu'l Muhtasarr Fi Alamatil Mehdiyy- il Muntazar, s. 41)


Omuzunda Peygamber'in alameti vardır.
(Kıyamet Alametleri, Berzenci, s. 165/
Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 23)


Omuzunda Peygamber'in nişanı vardır.
(Kıyamet Alametleri, Berzenci, s. 163)





Hadis-i şeriflerden anlaşılacağı üzere Hz. Mehdi'nin iki omuzu arasında Hz. Muhammed'de olduğu gibi açık bir alamet olan "nübüvvet mührü" olacaktır.


Cabir b. Semüre'den rivayet edilmiştir: "Resululah'ın mühürü güvercin yumurtası kadar bir yumru idi."
(Sünen-i Tirmizi, 6/126)


Ebu Saib b. Yezid'den rivayet edilmiştir: "Gözüm Peygamberimiz'in iki omuzu arasındaki mühüre ilişti."
(Sünen-i Tirmizi, 6/126)






RENGİ
Hz. Peygamber'in ten rengi de kırmızıya çalan beyaz renkti. Fakat, teninin görünen kısımları güneş, rüzgar gibi etkenlerle esmere çalıyordu. Rivayetlerden Hz. Mehdi'nin de Peygamber Efendimiz'le aynı renkte olacağı anlaşılmaktadır. Bir rivayette Resulullah'ın ten rengi şöyle tarif edilmektedir:


Enes b. Malik, Peygamber'in rengi hakkında şöyle dedi: Beyaz idi. Fakat beyazı esmere çalıyordu.
(İbni Kesir, Şemail'ür- Resul, s. 28)


Esmerden maksat bembeyaz olmayıp az kırmızılığı ispat etmektir. Çünkü Resul-ü Ekrem Hazretleri'nin rengi, hamamdan henüz yeni çıkmış ve kendisine kızıllık gelmiş olan bir beyaz kimsenin o andaki rengi gibidir. Yani Resul-ü Ekrem Hazretleri'nin mübarek rengi, kırmızı ile karışık nurani beyaz idi.
(İbni Kesir, Şemail'ür- Resul, s. 28)






GENEL GÖRÜNÜMÜ


Hz. Mehdi'nin boyu, posu sanki Beni İsrail ricalindedir.
(El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, s. 36-29)


Cismi, İsrail cismidir.
(Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 24)


Mehdi sanki Beni İsrail'den bir adamdır. (Tavrı onlara benzer yani heybetli ve acar.)
(Kitab-ül Burhan Fi Alamet-il Mehdiyy-il Ahir Zaman, s. 23-30)


O açık alınlı. heybetli bir adamdır.
(İkdüd dürer)






BOYU


Mehdi, orta boylu olacaktır.
(El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, s. 41)





Peygamber Efendimiz'in de aynı boyda olduğunu rivayetlerden öğrenmekteyiz:


Enes B. Malik rivayetlerde buyurdu ki: Resulullah (s.a.v) orta boylu idi. Bilindiği gibi hadiste geçen Rab'a kelimesi normal ve orta boylu demektir. Fakat normal boy için uzun olan şahsa göre bir sınır vardır. Çünkü boyun sahibi kendi karışı ile yedi karış kadar olan boya normal boy denilir.
(Tirmizi, Şemail-i Şerif, s. 15)






UYLUKLARI UZUNDUR


Uylukları uzundur, rengi arab rengidir.
(Kıyamet Alametleri, Berzenci, s. 162-163)






YAŞI
Hadislerde belirtilen, Mehdi'nin gönderildiği yaşlardan kasıt, onun vazifeye başlayacağı, insanların kendisini tanıyacakları ve faaliyetini görüp izleyecekleri yaşlardır.


Yaşı 30 ile 40 arasında olduğu halde gönderilecektir. Mehdi benim evlatlarımdandır. 40 yaşlarındadır.
(El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, s. 41)


40 yaşındadır. Diğer bir rivayete göre 30 ile 40 yaşındadır.
(Kıyamet Alametleri, Berzenci, s. 16)


Mehdi benim neslimdendir. O 40 yaşındadır. Sanki yüzü parlak bir yıldızdır.
(Mer'iy b. Yusuf b. Ebi bekir b. Ahmet b. Yusuf el-Makdisi "Feraidu Fevaidi'l Fikr Fi'l İmam El-Mehdi El-Muntazar")






SAKALI


Sakalı bol ve sık olacaktır.
(El-Kavlu'l Muhtasar Fi Alamatil Mehdiyy-il Muntazar, s. 23)


Sakalı sıktır.
(Kıyamet Alametleri, Berzenci,s. 163)






BURNU GÜZELDİR


Onun alnı geniş, burnu ise ince olacaktır.
(Tırmizi / Büyük Hadis Külliyatı, Rudani 5.Cilt, Sayfa 365)


Alnı geniş burnu parlaktır.
(Asrın Beklediği insan Mehdi, Adil Gökbayrak, s.28)
 
Üst