"Biz namaz kılarız, namaz bizi insan kılar"

kasif1

Well-known member
Allah, şu kâinat sarayını kendisini tanıttırmak için inşâ etmiştir. Namaz, O’nu tanımaktır.

Allah, âlemi kendisini sevdirmek için nihâyetsiz zînetler ile süslemiştir. Namaz, O’nu sevmektir.

Allah, gördüğümüz hârika ihsanlarıyla bize olan muhabbetini gösterir. Namaz, O’na muhabbet ve itaattir.

Allah, görünen nîmet ve ikramlarıyla bize olan şefkatini ilân eder. Nihâyetsiz bir şefkat ise elbette nihâyetsiz bir hürmete layıktır. Namaz, O’na hürmettir.

Allah, yaptığı mükemmel san’atlarla bize gizli güzelliğini gösterir. Namaz, O güzele iştiyaktır.

Allah, benzersiz san’atlarıyla her şeyin kendisine has oluşunu ve kendi kudret eseri olduğunu i’lan eder. Namaz, O’nu tek, benzersiz ve ortağının olmayışını kabul etmektir.

Namaz, yaratılışın asıl vazifesi ve kulluğun esasıdır.

Namaz insanı yokluk karanlılarından varlık âlemlerine getiren ve onu câmit bir taş, ruhsuz bir ot veya şuursuz bir hayvan değil de eşref-i mahlûkat ve halîfe-i zemin olarak yaratan Allah’a, şükür ve O’nu en üstün bir şekilde övmektir.

Namaz, bütün mahlûkatın ibâdetlerine işâret eden kudsî bir haritadır.

Namaz, yaratılmış olmayı, abd oluşu, âciz, fakir, kusurlu ve fâni oluşu ve elbette ki yaratana muhtaç oluşu kabul ve izhardır. Yani namaz, kulluğun ilânıdır.

Namaz, haddini bilmektir.

Namaz, ibâdetlerin her çeşidini içeren nûrânî bir fihristedir.

Namaz, Allah’ın belirli vakitlerde manevî huzuruna yapılan davettir.

Namaz, mi’raçtır. Her Allahu Ekber bir basamağıdır.

Namaz, Allah’ın kullarına hediyesidir.

Namaz, kul ile Allah arasında yüksek bir bağlılık ve yakınlık, ulvî bir münâsebettir.

Namaz sevgiliyle yapılan kudsî bir sohbettir.

Namaz, her bir ruh ve vicdanın lakayt kalamayıp iştiyak ile yapmak istediği ulvî ve nezih bir hizmettir.

Namaz, fânilere tenezzül ve minnet zilletinden kurtulup Bâki’ye müteveccih olmaktır.

Namaz, bizi unutan ve elimize geçmeyen dünyayı, “Allâhu Ekber” diyerek elimizle arkamıza atıp vefasız dünyaya onu unutmakla ceza vermek ve dertlerimizi kalbin ağlamasıyla rahmet dergâhına döküp, Allah’ın Rahmet kucağına sığınmaktır.

Namaz, Kalp, ruh ve duyguların gıdasıdır.

Namaz, kabrin arkasında devam etmekte olan beşer yolculuğunda bir bilettir.

Namaz, dünyada manevî kuvvet, kabirde gıda ve ziya, mahşerde kurtuluş senedi, sırat köprüsünde Burak’tır.

Namaz, îmanı ışıklandırıp inkişaf ettirendir.

Namaz, Allah’ın büyüklüğünü kalplere yerleştirendir.

Namaz, akılları Allah’a yönelten ve ilahî adalet kanunlarına itaat ettirendir.

Namaz, kâinattaki Allah’a âit nizamı i’landır.

Namaz, kâinat ile ahenktir.

Namazsızlık ise; ilahî düzenden çıkmak, ahengi bozmak ve Allah’ın va’dini ve rahmetini suçlamaktır..
 

pendüender

Well-known member
Allah, şu kâinat sarayını kendisini tanıttırmak için inşâ etmiştir. Namaz, O’nu tanımaktır.

Allah, âlemi kendisini sevdirmek için nihâyetsiz zînetler ile süslemiştir. Namaz, O’nu sevmektir.

Allah, gördüğümüz hârika ihsanlarıyla bize olan muhabbetini gösterir. Namaz, O’na muhabbet ve itaattir.

Allah, görünen nîmet ve ikramlarıyla bize olan şefkatini ilân eder. Nihâyetsiz bir şefkat ise elbette nihâyetsiz bir hürmete layıktır. Namaz, O’na hürmettir.

Allah, yaptığı mükemmel san’atlarla bize gizli güzelliğini gösterir. Namaz, O güzele iştiyaktır.

Allah, benzersiz san’atlarıyla her şeyin kendisine has oluşunu ve kendi kudret eseri olduğunu i’lan eder. Namaz, O’nu tek, benzersiz ve ortağının olmayışını kabul etmektir.

Namaz, yaratılışın asıl vazifesi ve kulluğun esasıdır.

Namaz insanı yokluk karanlılarından varlık âlemlerine getiren ve onu câmit bir taş, ruhsuz bir ot veya şuursuz bir hayvan değil de eşref-i mahlûkat ve halîfe-i zemin olarak yaratan Allah’a, şükür ve O’nu en üstün bir şekilde övmektir.

Namaz, bütün mahlûkatın ibâdetlerine işâret eden kudsî bir haritadır.

Namaz, yaratılmış olmayı, abd oluşu, âciz, fakir, kusurlu ve fâni oluşu ve elbette ki yaratana muhtaç oluşu kabul ve izhardır. Yani namaz, kulluğun ilânıdır.

Namaz, haddini bilmektir.

Namaz, ibâdetlerin her çeşidini içeren nûrânî bir fihristedir.

Namaz, Allah’ın belirli vakitlerde manevî huzuruna yapılan davettir.

Namaz, mi’raçtır. Her Allahu Ekber bir basamağıdır.

Namaz, Allah’ın kullarına hediyesidir.

Namaz, kul ile Allah arasında yüksek bir bağlılık ve yakınlık, ulvî bir münâsebettir.

Namaz sevgiliyle yapılan kudsî bir sohbettir.

Namaz, her bir ruh ve vicdanın lakayt kalamayıp iştiyak ile yapmak istediği ulvî ve nezih bir hizmettir.

Namaz, fânilere tenezzül ve minnet zilletinden kurtulup Bâki’ye müteveccih olmaktır.

Namaz, bizi unutan ve elimize geçmeyen dünyayı, “Allâhu Ekber” diyerek elimizle arkamıza atıp vefasız dünyaya onu unutmakla ceza vermek ve dertlerimizi kalbin ağlamasıyla rahmet dergâhına döküp, Allah’ın Rahmet kucağına sığınmaktır.

Namaz, Kalp, ruh ve duyguların gıdasıdır.

Namaz, kabrin arkasında devam etmekte olan beşer yolculuğunda bir bilettir.

Namaz, dünyada manevî kuvvet, kabirde gıda ve ziya, mahşerde kurtuluş senedi, sırat köprüsünde Burak’tır.

Namaz, îmanı ışıklandırıp inkişaf ettirendir.

Namaz, Allah’ın büyüklüğünü kalplere yerleştirendir.

Namaz, akılları Allah’a yönelten ve ilahî adalet kanunlarına itaat ettirendir.

Namaz, kâinattaki Allah’a âit nizamı i’landır.

Namaz, kâinat ile ahenktir.

Namazsızlık ise; ilahî düzenden çıkmak, ahengi bozmak ve Allah’ın va’dini ve rahmetini suçlamaktır..


1- Rahmân ve Rahîm olan Allah'ın adıyla.
2- Akşama erdiğinizde ve sabaha kavuştuğunuzda Allah'ı tesbih edin. Göklerde ve yerde olanların hamd ve senâsı Ona mahsustur. Gündüzün sonuna doğru ve öğle vaktine girince de Allah'ı tesbih edip namaz kılın. (Rum Sûresi: 17-18.)
3- Allah her türlü kusur ve noksandan uzaktır.
4- Allah en büyüktür, en yücedir.
5- Ezelden ebede her türlü hamd, şükür, övgü ve minnet Allah'a mahsustur.
 
Üst