Risâle-i nur gençlik şöleni 2012 bilgi yarışması lem’alar final soruları

Denis

Well-known member
RİSÂLE-İ NUR GENÇLİK ŞÖLENİ 2012 BİLGİ YARIŞMASI LEM’ALAR FİNAL SORULARI...

1) Meselâ, gayet zengin bir zâtın irsiyetinden, evlâtlarının birine yirmi batman gümüş ile dört batman altın veriliyor. Diğerine beş batman gümüş ile beş batman altın veriliyor. Öbürüne de üç batman gümüş ile beş batman altın verilse, elbette âhirdeki ikisi çendan kemiyeten az alıyorlar, fakat keyfiyeten ziyade alıyorlar.

Yukarıdaki temsil ile anlatılan hakikat ışığında aşağıdaki hükümlerden hangisi doğru değildir?

A) Akrebiyetin inkişafı, kurbiyetten daha yüksektir.
B) Hz. Ali’nin (r.a.) tesis-i ahkâm-ı risâlet cihetiyle hizmeti Şeyheyn’den daha yüksektir.
C) Şeyheyn, hilafete Hz. Ali’den (r.a.) daha liyakatlidir.
D) Altından az bir fazlalık çok gümüşlere bedeldir.
E) Hz. Ali (r.a.), şahsi kemalat ve velayet cihetiyle Şeyheyn’den daha faziletlidir.


2) “Beşer kendi ef’âlinin hâlıkıdır” hükmünü kabul eden mezheb aşağıdakilerden hangisidir?
A) Mutezile
B) Cebriye
C) Mürcie
D) Eşariye
E) Maturidiye


3) Sahabeler ve Tâbiînler, ibadette öyle bir dereceye gelecekler ki, ruhlarındaki nuraniyet, yüzlerinde parlayacak ve cephelerinde kesret-i sücuddan hâsıl olan bir hâtem-i velâyet nev’înde alınlarında sikkeler görünecek.
Aşağıdaki büyük zatlardan hangisi, kırk sene yatsı abdestiyle sabah namazını kılmasıyla paragrafta anlatılan manaya mazhar olmuştur?

A) İmam-ı Azam Ebu Hanife
B) İmam-ı Zeynelabidin
C) İmam-ı Ali
D) Taus-u Yemeni
E) İmam-ı Rabbani Ahmed-i Faruki


4) Kur’ân-ı Hakîm’de ehl-i dalâlete karşı azîm şekvaları ve kesretli tahşidatı ve çok şiddetli tehdidatı, aklın zahirine göre adaletli ve münasebetli belâgatına ve üslûbundaki itidaline ve istikametine münasib düşmüyor. Âdeta âciz bir adama karşı, orduları tahşid ediyor. Ve onun cüz’î bir hareketi için, binler cinayet etmiş gibi tehdid ediyor. Ve müflis ve mülkte hiç hissesi olmadığı halde, mütecaviz bir şerik gibi mevki verip ondan şekva ediyor. Bunun sırrı ve hikmeti nedir?

Aşağıdakilerden hangisi, paragraftaki sorunun sırrını ve hikmetini izah eden cümlelerden biri değildir?

A) Şeytanlar ve şeytanlara uyanlar, dalâlete sülûk ettikleri için, küçük bir hareketle çok tahribat yapabilirler.
B) Dünya gemisinde ehl-i hidayetle beraber bulunan, ehl-i dalâlet olan hizbüşşeytanın zâhiren cüz’î hatîatlarıyla ve isyanlarıyla pek çok mahlûkatın hukukuna tecavüz ederler.
C) Bir şerrin vücudu, çok hayırlı neticelere mukaddeme olduğu için, o şerrin icadı, neticeler itibariyle hayır olur, hayır hükmüne geçer.
D) Mevcudatın vezâif-i âliyelerinin neticelerinin iptal edilmesine sebebiyet verirler.
E) Onlardan azîm şikâyet ve dehşetli tehdidat ve tahribatlarına karşı mühim tahşidat etmek, ayn-ı belâgat içinde mahz-ı hikmettir.
 

Denis

Well-known member
5) “Bismillahirrahmanirrahîm”in bir cilvesini şöyle gördüm ki: Kâinat sîmasında, arz sîmasında ve insan sîmasında birbiri içinde birbirinin numunesini gösteren üç sikke-i rububiyet var.
İnsanın mahiyet-i câmiasının sîmasındaki letaif-i re’fet ve dekaik-ı şefkat ve şuaat-ı merhamet-i İlâhiyeden tezahür eden “sikke-i ulya”yı gösteren kutsî kelime aşağıdaki seçeneklerden hangisidir?
A) La ilahe illallah
B) Allahu ekber
C) Bismillah
D) Er-Rahman
E) Er-Rahim

6) İçinde Ferd, Hayy, Kayyum, Adl, Hakem ve Kuddüs ism-i Azamları geçen on dokuz harfli ve on dokuz âyetli, sükûnet ve emniyet veren bir duânın ismi nedir?
A) Sekine
B) Celcelûtiye
C) Hülâsatü’l Hülâsa
D) Delaili’n-Nur
E) Evrad-ı Kudsiyye

7) İlk telif edildiği zaman 17. Lem’a olan Zühre Risâlesinde yer alıp, daha sonra müstakil hale gelen Risâleler, aşağıdaki hangi seçenekte yer almıştır?
A) 20 – 21 – 23
B) 21 – 22 – 23
C) 20 – 21 – 22 – 23
D) 20 – 21 – 22 – 23 - 24
E) 19 – 20 – 21 – 22 – 23- 24

8) “İhlâsı kazanmanın ve muhafaza etmenin en müessir bir sebebi” aşağıdakilerden hangisidir?
A) Takva
B) Tûl-i emel
C) Tevehhüm-ü ebediyet
D) Rabıta-ı mevt
E) Tefani

9) “Bâkiyât-ı Sâlihât” olarak zikredilen kelimelerden altısı de 29. Lem’a da izah edilmiştir. Aşağıdakilerden hangisi bunlardan biri değildir?
A) Lâ ilâhe illallâh
B) Ya baki entel baki
C) Hasbünallâhü ve ni’mel vekîl
D) Lâ havle velâ kuvvete illâ billâhil aliyyil azîm
E) Elhamdülillah
 

Denis

Well-known member
10) Yanlış anlaşılmasın, Avrupa ikidir: Birisi, İsevîlik din-i hakikîsinden aldığı feyz ile hayat-ı içtimaiye-i beşeriyeye nâfi’ san’atları ve adalet ve hakkaniyete hizmet eden fünunları takib eden bu birinci Avrupa’ya hitab etmiyorum. Belki felsefe-i tabiiyenin zulmetiyle, medeniyetin seyyiatını mehasin zannederek, beşeri sefahete ve dalâlete sevk eden bozulmuş ikinci Avrupa’ya hitab ediyorum. Şöyle ki:
O zaman, o seyahat-ı ruhiyede, mehasin-i medeniyet ve fünun-u nâfiadan başka olan malayani ve muzır felsefeyi ve muzır ve sefih medeniyeti elinde tutan Avrupa’nın şahs-ı manevîsine karşı demiştim:

Bil ey ikinci Avrupa! Sen sağ elinle sakîm ve dalâletli bir felsefeyi ve sol elinle sefih ve muzır bir medeniyeti tutup dâvâ edersin ki, beşerin saadeti bu ikisi iledir. Senin bu iki elin kırılsın ve şu iki pis hediyen senin başını yesin ve yiyecek.

Paragrafta anlatılan dikkate alındığında aşağıdaki hükümlerden hangisi doğru değildir?

A) Bediüzzaman’ın karşı çıktığı Avrupa, ikinci Avrupa’dır.
B) İsevilik dininden feyiz alan Birinci Avrupa insanlığa adalet ve hakkaniyet kazandırmıştır.
C) İkinci Avrupa, felsefe ve eğlenceleriyle insanlığa saadet de getirmiştir.
D) Medeniyetin güzellikleri ve faydalı teknolojiler Birinci Avrupa’nın meyveleridir.
E) Tabiatçı felsefe gözlüğüyle bakıldığında, medeniyetin kötülükleri iyilik gibi görülür.

11) Sen mevcudsun. Ve basit bir madde ve camid ve tegayyürsüz değilsin. Belki, daima teceddüdde olarak, gayet muntazam bir makine ve hârika ve daima tahavvülde bir saray gibisin. Senin vücudunda her vakit zerreler çalışıyorlar. Senin vücudun kâinatla, hususan rızık münasebetiyle, hususan beka-i nev’i itibariyle alâkadar ve alış verişi vardır. Senin vücudunda çalışan zerreler, o münasebatı bozmamak ve o alâkadarlığı kırmamak için dikkat ediyorlar. Öylece ihtiyatla ayaklarını atıyorlar. Güya bütün kâinata bakıyorlar. Senin münasebatını kâinatta görüp öyle vaziyet alıyorlar. Sen zahirî ve bâtınî duygularınla, o zerrelerin, o hârika vaziyetine göre istifade edersin.

Tabiat Risâlesi’nde geçen bu paragraf yaratılışa dair hangi tezi çürütmek için zikredilmiştir?

A) Vahdetü’l Vücud
B) Ezeliyet-i madde
C) İktizatü’t-tabiat
D) Evcedetü’l-esbab
E) Teşekkele binefsihi

12) Sinek pisliği, tıp cihetiyle zararı yok bir maddedir ki, bazen tatlı bir şuruptur. Fakat sineklerin, yediği binler muhtelif muzır maddelerin ve mikropların ve semlerin menşeleridir.

Paragrafta anlatılanlar istikametinde, aşağıdaki seçeneklerde yer alan teşbihlerden hangisini sinekler için kullanmak doğru değildir?

A) Garip seyyar eczaneler
B) Küçücük istihale ve tasfiye makineleri
C) Uçan küçücük tayyareler
D) Kartalların küçük numuneleri
E) Abdesti ve nezafeti öğreten muallimler

13) Bediüzzaman Said Nursî, Vahdet-i vücut mesleğinin sahibi Muhyiddin-i Arabî (k.s.) hakkında aşağıdakilerden hangisini söylememiştir?

A) Muhyiddin-i Arabî, her kitabında muhdî ve mürşid olamıyor.
B) Hakaikte çok zaman mizansız gitmiştir.
C) Kavaid-i Ehl-i Sünnete muhalefet ediyor ve bazı kelâmları, zahirî dalâlet ifade ediyor.
D) Muhyiddin-i Arabî Ehl-i Sünnete muhalefet ettiğinden hâdî ve makbul değildir.
E) Muhyiddin-i Arabî, dalâletten müberradır. Bazen kelâm küfür görünür, fakat sahibi kâfir olmaz.

14) İkindi namazından sonra, mağribe kadardır. Bu uyku ömrün noksaniyetine, yani, uykudan gelen sersemlik cihetiyle, o günkü ömrü nevmâlûd, yarı uyku kısacık bir şekil aldığından, maddî bir noksaniyet gösterdiği gibi, manevî cihetiyle de, o gün hayatının maddî ve manevî neticesi ekseriya ikindiden sonra tezahür ettiğinden, o vakti uykuyla geçirmek, o neticeyi görmemek hükmüne geçtiğinden, güya o günü yaşamamış gibi oluyor.

Paragrafta tarif edilen uyku nevi aşağıdakilerden hangisidir?

A) Seylûle
B) Gaylûle
C) Feylûle
D) Kaylûle
E) Haylûle
 

Denis

Well-known member
15) Risâle-i Nur’un dairesindeki halis, pek kuvvetli ve her ferdine çok ruhları kazandıran ve Sahabenin sırr-ı veraset-i nübüvvetle meşreb-i uhuvvetkârânesini gösteren “meşreb-i hıllet ve meslek-i uhuvvet” ise, hariç dairelerde o pedere ve o mürşide, ihtiyaç bırakmaz; bir tek peder yerine, pek çok ağabeyi buldurur.

Paragraftan aşağıdaki seçeneklerde yer alan hangi anlamı çıkarmak doğru değildir?

A) Risâle-i Nur mesleği Sahabe mesleğidir.
B) Risâle-i Nur mesleğinde veraset-i Nübüvvet esastır.
C) Risâle-i Nur’un kardeşlik mesleği, dairesindeki herkese halis ve pek kuvvetli çok ruhları kazandırır.
D) Hıllet meşrebi, bir tek pedere bedel, pek çok fedakâr kardeş ve ağabeyi kazandırır.
E) Her bir Nur Talebesi bir ağabeyi mürşid olarak kabul etmelidir.

16) Hem bu hâdisede göründü ki, Risâle-i Nur’a intisabın çok ehemmiyeti var ve çok pahalı düştü. Ve buna bu fiyatı veren ve o yolda bütün âlem-i İslâm namına dinsizliğe karşı mücahede vaziyetini alan aklı başında bir adam, o elmas gibi mesleğini terk edip başka mesleklere giremez.

Paragrafta pahalı düştüğü anlatılan fiyat aşağıdakilerden hangisidir?

A) Risâle-i Nurlar az bulunduğu için kıymetli eserlerdir.
B) Risâle-i Nur’a intisab için her zaman fiyat ödenmelidir.
C) Risâle-i Nurlar ucuz bir fiyat ile elde edilemez.
D) Risâle-i Nur hizmeti dinsizliğe karşı mücahede vaziyetini almaktır.
E) Risâle-i Nur hizmeti için hapishaneye girmeyi göze almak gerekir.

17) (1) İsim, (2) Fiil, (3) Eser, (4) Zat, (5) Şe’n, (6) Sıfat silsilesinin doğru hali aşağıdaki hangi seçenekte verilmiştir?

A) 1, 2, 3, 4, 5, 6
B) 2, 1, 6, 5, 4, 3
C) 3, 2, 1, 6, 5, 4
D) 4, 6, 1, 2, 5, 3
E) 5, 2, 3, 1, 4, 6

18) (I) semavat âlemi, yalnız âlem-i cismaniye bakmıyor; belki
(II) arz memleketinde insanların kalblerine uzanmış manevî telefonları olduğu gibi,
(III) semavat memleketi, payitaht ve merkez itibarıyla gayet uzak olduğu hâlde,
(IV) âlem-i ervahı ve âlem-i melekûtu tazammun ettiğinden, bir cihette perde altında âlem-i şahadeti ihata etmiştir.

Paragrafın doğru bir mana kazanması için hangi sıralamanın yapılması gerekir?

A) I-II-III-IV
B) I-III-II-IV
C) II-III-I-IV
D) III-II-I-IV
E) IV-II-III-I

19) Cenâb-ı Hak bu kâinatı öyle bir kitap hükmüne getirmiş ki her sahifesinde yüzer kitap yazılmış, her satırında yüzer sahife derç edilmiş ve her kelimesinde yüzer satır mevcuttur. Ve her harfinde yüzer kelime var ve her noktasında kitabın muhtasar bir fihristeciği bulunur.
Bu kitabın bir satırının ve bir kelimesinin bu dünyadaki karşılıkları hangi seçenekte verilmiştir?
A) Bahçe - ağaç
B) Yeryüzü - çekirdek
C) Bahar mevsimi - bahçe
D) Bir meyve - yaprak
E) Bitkiler - ağaç
 

Denis

Well-known member
20) Gayet muntazam bir sergi ve çok intizamlı bir pazar ve malları çok san’atlı bir dükkândır.
Küre-i arza hangi fen nazarıyla bakılırsa bir “sergi”, bir “pazar” ve bir “dükkân” olarak görülür?

A) Fenn-i iaşe
B) Fenn-i ticaret
C) Fenn-i tıp
D) Fenn-i rızık
E) Fenn-i makine

21) Bu kâinatın Sâni’-i Kadîr ve Hakîm’inin mülkünde iştirak yeri yoktur. Çünkü her şeyde nihayet derecede intizam bulunduğundan, şirki kabul edemez. Çünkü müteaddid eller bir işe karışırsa, o iş karışır. Bir memlekette iki padişah, bir şehirde iki vali, bir köyde iki müdür bulunsa; o memleket, o şehir, o köyün her işinde bir karışıklık başlayacağı gibi en edna bir vazifedar adam, o vazifesine başkasının müdahalesini kabul etmemesi gösteriyor ki…

Aşağıdaki seçeneklerden hangisi, paragrafta anlatılan hakikati tamamlayan cümlelerden biri değildir?

A) İntizam vahdeti, hâkimiyet infiradı iktiza eder.
B) Hâkimiyetin bir muvakkat gölgesi, muavenete muhtaç ve âciz insanlarda bile müdahaleyi reddeder.
C) Tevhid-i imanî, elbette tevhid-i kulûbü ister. Ve vahdet-i itikad dahi, vahdet-i içtimaiyeyi iktiza eder.
D) Eğer zerre kadar müdahale olsaydı, intizam bozulacaktı.
E) Derece-i rububiyette hakikî bir hâkimiyet-i mutlaka, bir Kadîr-i Mutlak’ta bütün şiddetiyle müdahaleyi reddetmek gerektir.

22) Kayyum ismini İsm-i Azam kabul eden büyük zat aşağıdakilerden hangisidir?

A) İmam-ı Azam
B) İmam-ı Şafii
C) İmam-ı Rabbani
D) İmam-ı Malik
E) İmam-ı Ahmet İbn-i Hanbel

23) Tabiatın aşağıdaki tariflerinden hangisi yanlıştır?

A) Sanat-ı İlâhidir, sani olamaz.
B) Bir kitab-ı Rabbaniyedir, kâtip olamaz.
C) Bir şeriat-ı fıtriyedir, Şari olamaz.
D) Bir kabildir, münfail olur. Fail olamaz.
E) Bir masdardır, mistar olamaz.

24) Sâni’-i Zülcelal’in gayet lâtif, nazenin, muti’, müsahhar bir sahife-i icraatı ve emirlerinin bir vasıta-i nakliyatı ve zaîf bir perde-i tasarrufatı ve lâtif bir midad (mürekkeb)-ı kitabeti ve en nazenin bir hulle-i icadatı ve bir maye-i masnuatı ve bir mezraa-i hububatı…
Paragrafta tarifi yapılan şey aşağıdakilerden hangisidir?

A) Levh-i Mahv, İspat
B) Küre-i arz
C) Tabiat
D) Esir
E) Zaman
 

Denis

Well-known member
25) (I) ve insanın seyr ü seyahatına ve gemisine ve istifadesine müsahhar olması işaret eder ki;

(II) elbette makarr-ı saltanat-ı ebediyesinde öyle ebedî rahmet denizleri bulundurmuş ki,
(III) ve senin bu misafirhane-i dünyada yolcular için böyle rahmet havuzların bulunması
(IV) yolda yapılmış bir handa, bir gece misafirlerine bu kadar deniz hediyeleriyle ikram eden zât,
(V) bunlar onların fâni ve küçük numuneleridirler.
Yukarıdaki ifadeler anlamlı bir cümle oluşturacak biçimde sıralandığında, hangisi baştan ikinci olur?

A) I
B) II
C) III
D) IV
E) V

26) Kâinattaki faaliyet-i Rabbaniye de Adl ve Âdil İsm-i Azamının bir cilvesi olan fiil aşağıdaki hangi seçenekte verilmiştir?

A) Fiil-i tanzif ve tathir
B) Fiil-i tezyin ve tahsin
C) Fiil-i tevzin ve mizan
D) Fiil-i tanzim ve nizam
E) Fiil-i terbiye ve in’am

27) Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm Kur’ân’da geçen hangi ilâhî emre tamamıyla imtisal ettiği için, bütün ef’al ve akval ve ahvâlinde mükemmel bir istikamet görünüyor?

A) Allah bana yeter. O’ndan başka ibadete lâyık hiçbir ilah yoktur. Ben O’na tevekkül ettim. Yüce Arşın Rabbi de O’dur.
B) Eğer Allah’ı seviyorsanız bana uyun ki, Allah da sizi sevsin.
C) Şüphesiz sen pek büyük bir ahlâk üzeresin.
D) Bugün sizin dininizi kemâle erdirdim.
E) Emrolunduğun gibi dosdoğru ol.

28) Muhyiddin-i Arabî’nin hatâsından muâheze edilmemesi ve makbul olarak kalmasının hakikati, aşağıdaki seçeneklerden hangisinde doğru olarak ifade edilmiştir?

A) Ehl-i tahkikin mesleği ile onun meşrebi arasındaki farkın ilmen, fikren ve keşfen görünmemesi
B) Vahdet-i vücut meşrebinin en yüksek derecede olması
C) Hak yolun yalnızca ehl-i tahkik mesleğine mahsus olmaması
D) Sekir halindeki şatahat ve kusurlardan muaheze olunmaması
E) Yüksek ve harikat bir kutup, bir ferîd-i devran olması

29) Eğer Allah’a muhabbetiniz varsa, Habibullah’a ittiba edilecek. İttiba edilmezse, netice veriyor ki: Allah’a muhabbetiniz yoktur. Muhabbetullah varsa, netice verir ki: Habibullah’ın Sünnet-i Seniyyesine ittibaı intac eder.

Paragraftaki anlatım, mantığın hangi kıyas türüyle yapılmıştır?

A) Kıyas-ı istikraî
B) Kıyas-ı temsili
C) Kıyas-ı münkasım
D) Kıyas-ı hafiye
E) Kıyas-ı istisnaî
 

Denis

Well-known member
30) Tevazu ile tezellül, vakar ve tekebbür arasındaki münasebet aşağıdaki seçeneklerin hangisinde mevcuttur?

A) İktisat ile kanaat
B) Hısset ile israf
C) Hırs ile kanaat
D) İktisat ile hısset
E) Adavet ile kin

31) Şu dünyada zamanın fenâ ve zevâl-i eşyadaki tesiratı gayet muhteliftir. Ve mevcudat ise, mütedahil daireler gibi birbiri içinde iken, hükümleri zeval noktasında ayrı ayrı oluyor. Nasıl ki saatin saniyelerini sayan dairesi, dakikayı ve saati ve günleri sayan daireleri zâhiren birbirine benzer, fakat sür’atte birbirine muhaliftir. Öyle de, insandaki cisim, nefis, kalb, ruh daireleri öyle mütefavittir.

Aşağıdakilerden hangisi ruhun hayat dairesi için doğru bir ifadedir?

A) Hayatı, vücudu; bulunduğu bir gün, belki bir saat belki bir anı seyyaledir.
B) Mazi ve müstakbeli madum ve meyyit ve yok hükmündedir.
C) Hazır günden çok gün evvel, çok gün sonraki zamana kadar daire-i vücudu ve hayatı geniştir.
D) Tezekki etmek şartıyla bütün letaif-i insaniyenin üstüne çıkabilir.
E) Hazır günden seneler evvel ve seneler sonraki bir daire-i azîme, daire-i hayatına ve vücuduna dâhildir.

32) Cenâb-ı Hakk’ın bizim ibadetimize ihtiyacı olmadığı halde, Kur’ân’da çok şiddet ve ısrar ile ibadeti terk edeni zecredip Cehennem gibi dehşetli bir ceza ile tehdid ediyor.

Aşağıdaki seçeneklerden hangisi, Cenâb-ı Hakk’ın şiddetli tehdid etmesinin sebeplerinden biri değildir?

A) Mahlûkatın ibadetine ve tesbihine ulûhiyetin ihtiyacı vardır.
B) İbadeti terk eden adam mevcudatın ibadetini görmediğinden ve göremediğinden ve belki de inkâr ettiğinden mevcudatı tahkir eder.
C) İbadeti terk eden kendi nefsine zulmeder.
D) İbadeti terk eden hikmet-i İlâhiyeye ve meşiet-i Rabbaniyeye karşı tecavüz eder.
E) Birer mektub-u Samedani olan mevcudatı âli makamlarından tenzil eder.

33) Aşağıdakilerden hangisi, Hazret-i Ali’nin (r.a.) şahsı hakkında diğer halifelerden daha fazla senakârane hadislerin intişar etmesinin sırlarından biri değildir?

A) Emevîler ile Haricîler, ona haksız hücum ve tenkis ettiklerine mukabil Ehl-i Sünnet olan ehl-i hak, Hz. Ali (r.a.) hakkında rivayetleri çok neşrettiler.
B) Hulefa-i Raşidîn ise, çok fazla tenkid ve tenkise maruz kalmadıkları için, onlar hakkındaki hadislerin intişarına ihtiyaç görülmemiştir.
C) Hz Ali (r.a.) diğer halifelerden çok daha fazla İslâmiyet’e hizmet edip fedakârlıkta bulunmuştur.
D) Hz Muhammed (a.s.m.) istikbalde Hazret-i Ali’nin (r.a.) elîm hâdisata ve dâhilî fitnelere maruz kalacağını nazar-ı nübüvvetle görmüş, ümmetini onun hakkında sui zandan kurtarmak için irşad etmiştir.
E) Hazret-i Ali’yi (r.a.) me’yusiyetten kurtarmak için “Ben kimin dostuysam Ali de onun dostudur” gibi mühim hadislerle teselli etmiştir.

34) Aşağıdakilerden hangisi Kur’ân’ın tarif ettiği “sırat-ı müstakimin ehli” ve “hakikî niam-ı İlâhiye”ye mazhar taifelerden biri değildir?

A) Kafile-i sıddıkîn
B) Cemaat-ı şüheda
C) Esnaf-ı sâlihîn
D) Enva-ı tâbiînin
E) Hükema-i İslâmiye
 

Denis

Well-known member
35) Merhum Refet (Barutçu) Risâle-i Nur’da Bediüzzaman tarafından cevaplanmış birçok sorunun sahibidir. Bediüzzaman ona “soru sormakta mahir, yazı yazmakta tembel” diye iltifatta bulunmuştur. Aşağıdaki Refet Bey’in sorduğu soruların konularından biri değildir?
A) Rızk-ı hakiki
B) Sedd-i Zülkarneyn
C) Sevr-hut
D) Yedi kat semavat
E) Âl-i aba

36) “Yâ Rab, bu muacciz mahlûkları ne için bu kadar çoğaltmışsın?” deyince, ilhamen cevap gelmiş ki: “Sen bir defa sineklere itiraz ettin. Bu sinekler çok defa sual ediyorlar ki: ‘Yâ Rab, bu koca kafalı beşer Seni yalnız bir lisan ile zikrediyor. Bazı da gaflet ediyor. Eğer yalnız kafasından bizleri halk etseydin, binler lisan ile Sana zikredecek bizim gibi mahlûklar olurlardı.’”

Paragrafta anlatıldığı hâliyle sineklerin çokça yaratılışının hikmetini merak eden peygamber aşağıdakilerden hangisidir?
A) Hazret-i Musa (a.s.)
B) Hazret-i İsa (a.s.)
C) Hazret-i İbrahim (a.s.)
D) Hazreti Davut (a.s.)
E) Hazret-i Süleyman (a.s.)

37) Nur-u iman ile ve Kur’ânın mehtabıyla istikbalimiz tenevvür etsin ve o gecemizin dehşet ve vahşeti, ünsiyet ve tenezzühe inkılâb etsin. Ve mütemadiyen mevt ve hayatın değişmesiyle seneler ve karnlar emvacı üstünde hadsiz cenazeler binip ademe atılan dünyamız ve zeminimizde, Kur’ân-ı Hakîm’in tezgâhında yapılan bir sefine-i maneviye hükmüne geçen hakikat-ı İslâmiyet içine girip selâmetle o denizin üstünde gezip, tâ sahil-i selâmete çıkarak hayatımızın vazifesi bitsin. O denizin fırtınaları ve zelzeleleri, sinema perdeleri gibi tenezzühün manzaralarını tazelendirmekle, vahşet ve dehşet yerine, nazar-ı ibret ve tefekkürü keyiflendirerek okşayıp ışıklandırsın. Hem o sırr-ı Kur’ânla, o terbiye-i Furkaniye ile; nefsimiz bize binmeyecek, merkûbumuz olup, bizi ona bindirip, hayat-ı ebediyemizin kazanmasına kuvvetli bir vasıtamız olsun.

Paragraftaki hakikat, hangi peygamberin kıssasından alınan bir dersin ifadeleridir?

A) Hz. Yusuf (a.s.)
B) Hz. Eyyub (a.s.)
C) Hz. Nuh (a.s.)
D) Hz. Musa (a.s.)
E) Hz. Yunus (a.s.)

38) Biz demiri de indirdik ki onda kuvvet ve şiddet, hem de insanlar için faydalar vardır. (Hadid 57/25) Aşağıdaki seçeneklerden hangisi, âyetteki “demiri indirdik” kelimesinin ihtar ettiği manalardan biri değildir?

A) Nev-i beşerin bütün san’atlarının madeni, terakkiyatının menbaı ve kuvvetinin medarı demir olduğu
B) Demirin, büyük zorluklarla ancak yeryüzünün derinliklerinden çıkarılabileceği
C) İnsanlığın demire ne derece muhtaç olduğu
D) Demirin nimet cihetinin maddesine galip geldiği
E) Demirdeki nimet-i azime

39) Sekiz senedir ben Üstadımın hem muhatabı, hem müsevvidi, hem mübeyyizi olduğum halde, sekiz ay kadar Nurlardan istifade edemedim. Bu hale hayret ettik. Ben de ve Üstadım da, “Bu neden böyle oluyor?” diye esbab arıyorduk. Şimdi katî kanaatimiz geldi ki, o hakaik-ı Kur’âniye nurdur, ziyadır. Tasannû, temelluk, tezellül zulmetleriyle birleşemiyor. Onun için, bu nurların hakîkatlerinin meali benden uzaklaşıyor tarzında bulunarak bana yabanî görünüyor, yabanî kalıyordu.

Şefkat tokadı neticesi bir zaman Risâle-i Nur’dan istifade edemeyen Nur Talebesi kimdir?

A) Büyük Hafız Zühdü
B) Bekir Efendi
C) Hulusi Bey
D) Şamlı Hafız Tevfik
E) Hakkı Efendi
 

Denis

Well-known member
40) Aşağıdaki seçeneklerden hangisi “beka” hakikatine dair doğru bir ifade değildir?

A) İnsan beka düşüncesi olmasa da muhabbet edebilir.
B) Lezzetli bütün yiyecekler, midenin geçici beka duâsının kabul edilmesidir.
C) İnsanın fıtratında bekaya karşı gayet şedid bir aşk var.
D) Bütün firaklardan gelen feryadlar, aşk-ı bekadan gelen ağlamaların tercümanlarıdır.
E) Bâki’nin âyineleri Bâki’nin rengini, hükmünü alır ve bir nevi bekaya mazhar olur.

41) Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm, hilkaten en mutedil bir vaziyette ve en mükemmel bir surette halk edildiğinden, harekât ve sekenatı, itidal ve istikamet üzerine gitmiştir. Siyer-i Seniyyesi, kat’î bir surette gösterir ki: Her hareketinde istikamet ve itidal üzere gitmiş, ifrat ve tefritten içtinab etmiştir.

Aşağıdakilerden hangisi Resul-i Ekrem’in (a.s.m.) istikametine dair bir ahlâkî güzelliktir?

A) Şecaat
B) Humud
C) Fücur
D) Tehevvür
E) Cerbeze

42) “Yedi semavat” mana-yı küllîsinde yedi tabaka-i beşeriye, muhtelif yedi kat manayı fehmetmişler.

Aşağıdakilerden hangisi yedi manadan biri değildir?

A) Hava-yı nesimînin tabakatı
B) Seb’a-i seyyare
C) Cennetin yedi tabakası
D) Yedi manzumat-ı şümusiye
E) Küremize benzer zevil-hayatın makarrı olmuş semavî yedi küre-i âheri

43) İşte bu sırr-ı dakik içindir ki, enbiyalar çok defa ehl-i dalâlete karşı mağlûb oluyor. Ve gayet za’f u aczde olan dalâlet ehli, manen gayet kuvvetli olan ehl-i hakka muvakkaten galib oluyorlar ve mukavemet ediyorlar.

Aşağıdaki seçeneklerden hangisi, bu ince sırrın sebeplerinden biri değildir?

A) Adem ve terkin çok kolay olması ve hareket istememesi
B) Nefs-i emmarenin firavunluğunu ve serbestliğini kırmanın imkânsızlığı
C) Tahribin kolaylığı ve tahrib için az bir hareketin yeterli olması
D) Küçük bir güçle çok kişiye zarar verilebilmesi ve onların korkutulabilmesi
E) Anlık zevklere düşkün nefsanî duyguların akıl ve kalbe baskın gelmesi

44) Ehl-i dalâletin şerrinden kâinatın kızdıklarını ve anasır-ı külliyenin hiddet ettiklerini ve umum mevcudatın galeyana geldiklerini, Kur’ân-ı Hakîm mu’cizane ifade ediyor.

Paragrafta ifade edilen manaya göre, aşağıdaki hangi külli unsur ile hiddetlendiği dalâlet ehlinin eşleştirmesi doğrudur?

A) Kavm-i Firavun [hava]
B) Kavm-ı Nuh [toprak]
C) Kavm-i Semud [su]
D) Kavm-i Âd [hava]
E) Karun [ateş]
 

Denis

Well-known member
45) Cehennem ceza-yı ameldir, fakat Cennet fazl-ı İlâhî iledir.

Aşağıdaki cümlelerden hangisi, yukarıdaki hakikatin hikmetini açıklayan cümlelerden biri değildir?

A) Kesb-i insanî ve cüz’-i ihtiyarî illet-i mûcide olamaz.
B) Nefs-i emmare hasenata tarafdar değildir.
C) Rahmet-i İlâhiye ister ve kudret-i Rabbaniye icad eder.
D) İnsan, hasenatta hakikî fâildir.
E) İnsan, iman ile, arzu ile, niyet ile hasenata sahib olabilir.

46) Aşağıdakilerden hangisi “Dünya öküz ve balık üzerindedir” hadisinin hak manalarından biri değildir?

A) Sevr ve Hut isminde iki büyük melek, dünyaya nazır ve hamele olarak tayin edilmiştir.
B) Ay ve Güneş tutulmaları, ulvî ve ilmî bir teşbih ile ifade edilmiştir.
C) Her ne vakit öküz çalışmazsa ve balık milyon yumurtayı birden doğurmazsa, o vakit hayat sukut eder.
D) Dünya, Balık ve Boğa burçlarının gölgelerinden geçerek yörüngesinde seyahat eder.
E) Dünyaya nezaret meleklerin melekût âlemindeki temessülleri öküz ve balık suretindedir.

47) Aşağıdakilerden hangisi Kur’ân’da zikredilen Zülkarneyn’in özelliklerinden biri değildir?

A) Milâddan takriben üç yüz sene evvel yaşamış ve Aristo’dan ders almıştır.
B) Yemen padişahlarından biridir.
C) Hz. İbrahim (a.s.) zamanında yaşamıştır.
D) Hz. Hızır’dan (a.s.) ders almıştır.
E) İskender-i Kebir ve Eski İskender’dir.

48) Hakikattar bir rüyada gördüm ki, insanlara diyordum: “Ey insan! Kur’ân’ın desatirindendir ki, Cenâb-ı Hakk’ın masivasından hiçbir şeyi ona taabbüd edecek bir derecede kendinden büyük zannetme. Hem sen kendini hiçbir şeyden tekebbür edecek derecede büyük tutma. Çünkü mahlûkat, mabudiyetten uzaklık noktasında müsavi oldukları gibi, mahlûkiyet nisbetinde de birdirler.”

Paragrafın anadüşüncesi aşağıdaki hangi seçenekte verilmiştir?

A) Hiçbir varlığın diğer varlıklara karşı herhangi bir üstünlüğü yoktur.
B) Kur’ân’ın en önemli prensiplerinden biri de kibri yasaklamasıdır.
C) Allah’tan başka ibadet edilmeye lâyık hiçbir varlık yoktur.
D) İnsan, hem en yüksek kulluk vazifelerini yapmalı hem de gurura kapılmamalıdır.
E) Bütün varlıklar yaratılmış oldukları için en küçük bir şeyi dahi yaratma güçleri yoktur.

49) Kur’ân, kendi şakirdlerinin ruhuna öyle bir inbisat ve ulviyet verir ki; doksan dokuz taneli tesbihe bedel, doksan dokuz Esma-i İlâhiyenin cilvelerini gösteren doksan dokuz âlemlerin zerratını, birer tesbih taneleri olarak şakirdlerinin ellerine verir. “Evradlarınızı bununla okuyunuz.” der.

Aşağıdakilerden hangisi paragrafta bahsedilen şakirdlerin en büyüklerinden biridir?

A) İbn-i Rüşd
B) İbn-i Sina
C) Rufai
D) Farabi
E) Muhyiddin-i Arabî
 

Denis

Well-known member
50) Evet, Cevvad-ı Mutlak (Celle Celaluhu), her ferd-i zîhayatın eline lezzet midadıyla ve ihtiyaç mürekkebiyle yazılmış bir tezkereyi vermiş. (1) Onunla evamir-i tekviniyenin programını ve hizmetlerinin fihristesini tevdi’ etmiştir. (2) Bak o Hakîm-i Zülcelal’e; nasıl Kitab-ı Mübin’in düsturlarından arı vazifesine ait mikdarını bir tezkerede yazmış, arının başındaki sandukçaya koymuştur. (3) O sandukçanın anahtarı da, vazifeperver arıya has bir lezzettir. (4) Onunla sandukçayı açar, programını okur, emri anlar, hareket eder. (5)

Acaba bu küçük, tecrübesiz, yeni dünyaya gelen mahlûka bu san’atı ve bu fenn-i harbi ve su çıkarmak san’atını kim öğretmiş ve nerede öğrenmiş?

Paragraftaki numaralanmış cümlelerden hangisi, paragrafın manasını destekler nitelikte bir cümle değildir?

A) 1
B) 2
C) 3
D) 4
E) 5

51) Görünür, fakat ne hissedilir, ne de tutulur. Öyle ise kalbinin gözüyle, ruhunun nazarıyla kendini ona mukabil tut ve gözünü ona tevcih et, bekle; belki kendi kendine gelir… Eğer harîs ve maddî elini uzatsan ve maddî mizanlarla tartsan, sönmese de gizlenir. Çünkü… (o), maddîde hapse razı olmadığı gibi, kayda da giremez, kesifi kendine mâlik ve seyyid kabul etmez.

Paragraftaki anlatılan marifetullah şahidi ve bürhanı, aşağıdaki hangi unsura benzetilmiştir?

A) Su
B) Hava
C) Toprak
D) Nur
E) Esir

52) İhlâs Risâlesi’nde ihlâsı kıran manilerin geri kalanı, hangi Risâleye havale edilerek kısa kesilmiştir?

A) Rumuzat-ı Semaniye
B) Hücumat-ı Sitte
C) İşarat-ı Selase
D) Es’ile-i Sitte
E) Esma-i Sitte

53) İsraf etmemek şartıyla ve sırf vazife-i şükraniyeyi yerine getirmek ve enva-ı niam-ı İlâhiyeyi hissedip tanımak kaydı ile ve meşrû olmak ve zillet ve dilenciliğe vesile olmamak şartıyla, lezzetini takib edebilir. Ve o kuvve-i zaikayı taşıyan lisanı, şükürde istimal etmek için leziz taamları tercih edebilir.

Paragrafa göre aşağıdakilerden hangisi, lezzetli yiyecekleri tercih ederken mutlaka sahip olunması gereken ahlâkî özelliklerden biri değildir?

A) İktisat
B) Şükür
C) İstiğna
D) İzzet
E) Marifetullah

54) Şeytanın vücudunda cüz’î şerlerle beraber birçok makasıd-ı hayriye-i külliye ve kemâlât-ı insaniye vardır.

Bu ifadeden aşağıdaki seçeneklerdeki hangi sonuca ulaşmak mümkündür?

A) Terakki zembereğinin hareketi, mücahede ile olur.
B) Mücahede şeytanların ve muzır şeylerin vücuduyla olur.
C) Bir şerr-i cüz’î gelmemek için bin hayrı terk etmek, hikmet ve adalete münafidir.
D) Mücahede olmasaydı melâikeler gibi, insanların da makamı sabit kalırdı.
E) İstidâtların inkişâf etmesi hareketi ister.
 

Denis

Well-known member
55) I- Bazı müsrif ve mübezzir insanlar, iktisadcıları onunla ittiham ederler.

II- Ehl-i israf ve tebzirin zahirî merdane keyfiyetlerinin içyüzüdür.
III- Sefillik ve bahillik ve tamahkârlık ve hırsın bir halitasıdır.

Yukarıda tarifleri yapılan ahlâkî kavram nedir?

A) Civanmerdlik
B) Tekebbür
C) Haris
D) Tezellül
E) Hısset

56) Ubudiyet, emr-i İlâhîye ve rıza-yı İlâhîye bakar. Ubudiyetin dâîsi emr-i İlahî ve neticesi rıza-yı Hak’tır. Semeratı ve fevaidi, uhreviyedir. Fakat ille-i gaiye olmamak, hem kasden istenilmemek şartıyla, dünyaya ait faideler ve kendi kendine terettüb eden ve istenilmeyerek verilen semereler, ubudiyete münafî olmaz. Belki zaîfler için müşevvik ve müreccih hükmüne geçerler. Eğer o dünyaya ait faideler ve menfaatler; o ubudiyete, o virde veya o zikre illet veya illetin bir cüz’ü olsa; o ubudiyeti kısmen ibtal eder. Belki o hasiyetli virdi akîm bırakır, netice vermez.

Paragrafta aşağıdaki sorulardan hangisinin cevabı yoktur?

A) Dünyada her yapılan duâya cevap verilir mi?
B) Allah’a kulluk etmenin sebebi ve sonucu nedir?
C) Dünyevî isteklerde bulunmak duânın ruhuna zarar verir mi?
D) Faziletli virdlerden fayda görememenin sebepleri nelerdir?
E) Teşvik olması için duâ ve ibadetlerin dünyevî faydalarından bahsetmek doğru mudur?

57) Senin mahiyetine öyle manevî cihazat ve lâtifeler vermiş ki; bazıları dünyayı yutsa tok olmaz. Bazıları bir zerreyi kendinde yerleştiremiyor. Baş, bir batman taşı kaldırdığı halde; göz, bir saçı kaldıramadığı gibi; o lâtife, bir saç kadar bir sıkleti, yani gaflet ve dalâletten gelen küçük bir halete dayanamıyor. Hatta bazen söner ve ölür. Madem öyledir; hazer et, dikkatle bas, batmaktan kork.

(1) Bir lokma, (2) bir kelime, (3) bir dane, (4) bir lem’a, bir işarette, (5) bir öpmekte batma! Dünyayı yutan büyük letaiflerini onda batırma. Çünkü çok küçük şeyler var, çok büyükleri bir cihette yutar. Nasıl küçük bir cam parçasında; gök, yıldızlarıyla beraber içine girip gark oluyor. Hardal gibi küçük kuvve-i hâfızanda, senin sahife-i a’malin ekseri ve sahaif-i ömrün ağlebi içine girdiği gibi; çok cüz’î küçük şeyler var, öyle büyük eşyayı bir cihette yutar, istiab eder.

Paragrafta numaralanmış cümlelerle ilgili olarak aşağıda verilenlerden hangisi yanlıştır?

A) 1.’ye misal: Haram bir lokma
B) 2.’ye misal: Küfrü işmam eden bir kelime
C) 3.’ye misal: Zakkum meyveleri veren bir istidad çekirdeği
D) 4.’ye misal: Güneş ışığıyla gözkamaştıran bir reşha
E) 5.’ye misal: İlâhî sevgiden koparan mecazi sevgiler

58) Aşağıdakilerin hangisinde, ihlâsı kazandıran “dokuz emir”in açıklamasıyla ayraç içinde verilen düstur birbiriyle uyuşmamaktadır?

A) Kendi mesleğinin muhabbetiyle hareket etmek. Başka mesleklerin adaveti ve başkalarının tenkisi, onun fikrine ve ilmine müdahale etmesin; onlarla meşgul olmasın. [Müsbet hareket düsturu]

B) Ve haklı her meslek sahibinin, başkasının mesleğine ilişmemek cihetinde hakkı ise: “Mesleğim haktır yahud daha güzeldir” diyebilir. Yoksa başkasının mesleğinin haksızlığını veya çirkinliğini îma eden, “Hak yalnız benim mesleğimdir” veyahut “Güzel benim meşrebimdir” dememek… [İstiğna düsturu]

C) Belki daire-i İslâmiyet içinde hangi meşrebde olursa olsun, medar-ı muhabbet ve uhuvvet ve ittifak olacak çok rabıta-i vahdet bulunduğunu düşünmek… [İttifak düsturu]

D) Ve ehl-i hakla ittifak, tevfik-i İlâhînin bir sebebi ve diyanetteki izzetin bir medarı olduğunu düşünmek… [İzzet düsturu]

E) Hem ehl-i dalâlet ve haksızlık -tesanüd sebebiyle- cemaat suretindeki kuvvetli bir şahs-ı manevînin dehasıyla hücumu zamanında; o şahs-ı manevîye karşı, en kuvvetli ferdî olan mukavemetin mağlub düştüğünü anlayıp ehl-i hak tarafındaki ittifak ile bir şahs-ı manevî çıkarıp o müdhiş şahs-ı manevî-i dalâlete karşı, hakkaniyeti muhafaza ettirmek… [Tesanüd düsturu]


59) Hakikî, samimî bir ittifakta herbir ferd, sair kardeşlerin gözüyle de bakabilir ve kulaklarıyla da işitebilir. Güya on hakikî müttehid adamın her biri yirmi gözle bakıyor, on akılla düşünüyor, yirmi kulakla işitiyor, yirmi elle çalışıyor bir tarzda manevî kıymeti ve kuvvetleri vardır.

Hakikî ittihadı gerçekleştirmek için aşağıdaki ihlâs düsturlarından hangisinin sözü dinlenilmelidir?

A) Amelinizde rıza-yı İlâhî olmalı
B) Kardeşlerinizi tenkid etmemek ve onların üstünde faziletfüruşluk nev’inden gıbta damarını tahrik etmemek
C) Bütün kuvvetinizi ihlâsta ve hakta bilmelisiniz.
D) Kardeşlerinizin meziyetlerini şahıslarınızda ve faziletlerini kendinizde tasavvur edip, onların şerefleriyle şâkirane iftihar etmek
E) Ölümünü düşünüp, dünyanın fâni olduğunu mülâhaza edip, nefsin desiselerinden kurtulmak
 

Denis

Well-known member
60) Ehl-i hidayetin rekabetkârane ihtilâfı, akibeti düşünmemekten ve kasr-ı nazardan olmadığı gibi; ehl-i dalâletin samimane ittifakları, akibet-endişlikten ve yüksek nazardan değildir. Belki ehl-i hidayet; hak ve hakikatın tesiriyle, nefsin kör hissiyatına kapılmayarak; kalbin ve aklın dûr-endişane temayülâtına tâbi’ olmakla beraber, istikameti ve ihlâsı muhafaza edemediklerinden, o yüksek makamı muhafaza edemeyip ihtilafa düşüyorlar.

Aşağıdaki seçeneklerden hangisi, paragrafta anlatılan “rekabetkârane ihtilâf” hastalığının manevî ilâcı olan düsturlardan biri değildir?

A) “El-hubbu fillah” sırrıyla, tarîk-ı hakta gidenlere refakatla iftihar etmek
B) İmamlık şerefini onlara bırakmak
C) Hüsn-ü kabul ve hüsn-ü tesir ve teveccüh-ü nâsı kazanmak noktalarının Cenâb-ı Hakk’ın vazifesi ve ihsanı olduğunu ve kendi vazifesi olan tebliğde dâhil olmadığını ve lâzım da olmadığını ve onunla mükellef olmadığını bilmek
D) Hak yolunda kim olursa olsun kendinden daha iyi olduğunun ihtimaliyle enaniyetinden vazgeçmek
E) Tâbiiyeti sebeb-i mesuliyet ve hatarlı olan metbuiyete tercih etmek

61) Cennet’te bir adama beş yüz senelik bir Cennet verilir.

Aşağıdakilerden hangisi, hadiste murad olan manalardan biri değildir?

A) Cennette kuvve-i bâsıra ve kuvve-i sâmia beş yüz senelik mesiregâhındaki seyahattan istifade eder.
B) Her mü’min için umumî Cennet’ten beş yüz sene genişliğinde birer hususî Cennet’i vardır.
C) Dünyada kazanılan haseneler nispetinde inkişaf eden duygularla Cennetin geniş âlemlerinden zevk alınır.
D) Başkaların iştiraki onun mâlikiyetine ve istifadesine noksan vermeden, ebediyete lâyık bir surette Cennetten istifade edilir.
E) Her bir mü’min için binler kasır ve hurileri ihtiva eden beş yüz sene genişliğinde has bahçeler vardır.

62) Hediye ve sadakanın kabulünde başkasını kendine tercih etmek ve hizmet-i diniyenin mukabilinde gelen menfaat-ı maddiyeyi istemeden ve kalben taleb etmeden, sırf bir ihsan-ı İlâhî bilerek, nâstan minnet almayarak ve hizmet-i diniyenin mukabilinde de almamaktır. Çünkü hizmet-i diniyenin mukabilinde dünyada bir şey istenilmemeli ki, ihlâs kaçmasın.

Paragrafta anlatılan yüksek haslet, aşağıdaki seçeneklerden hangisinde verilmiştir?

A) Mahviyet
B) Feragat
C) İstiğna
D) İktisat
E) Îsâr

63) Numaralanmış cümlelerin anlamlı bir bütün oluşturması için hangilerinin birbiriyle yer değiştirmesi gerektiğini bulunuz?

(1) İmanlı fazilet, medar-ı tahakküm olmadığı gibi, sebeb-i istibdad da olamaz. (2) Ben kendimde fazilet var diye fahr suretinde dava etmiyorum. (3) Ve bilhâssa ehl-i faziletin en mühim meşrebi, acz ve fakr ve tevazu ile hayat-ı içtimaiye-i beşeriyeye karışmak tarzındadır. (4) “Lillahilhamd” bu meşreb üstünde hayatımız gitmiş ve gidiyor. (5) Tahakküm ve tagallüb etmek, faziletsizliktir. (6) Fakat nimet-i İlâhiyeyi tahdis suretinde, şükretmek niyetiyle diyorum ki: Cenâb-ı Hak fazl u keremiyle, ulûm-u imaniye ve Kur’âniyeye çalışmak ve fehmetmek faziletini ihsan etmiştir

A) 1 ile 3
B) 1 ile 4
C) 2 ile 4
D) 2 ile 5
E) 3 ile 6

64) Aşağıdakilerden hangisi namazı ve ibadeti terk etmenin sonuçlarından biri değildir?

A) Meşiet-i Rabbanîyi, emr-i İlâhîyi inkârdır.
B) Nefsine zulmeder.
C) Kâinatın kemalatını inkâr etmektir.
D) Hikmet-i İlâhiyeye karşı bir tecavüzdür.
E) Mevcudatın ibadetine karşı körlüktür.
 

Denis

Well-known member
65) Ne mümkün zulm ile, bîdâd ile, imha-yı hürriyet;
Çalış idraki kaldır, muktedirsen âdemiyetten.
Bediüzzaman Said Nursî, “Hürriyet perdesi altında müdhiş bir istibdadı taşıyan şu asrın gaddar yüzüne çarpılmaya lâyık” dediği yukarıdaki söz üzerinde bazı değişiklikler yaparak kendi hissiyatına tercüman kılmıştır. Aşağıdakilerden hangisi onun yaptığı değişikliklerden biri değildir?

A) “hürriyet” yerine “marifet” kelimesini getirerek
B) “hürriyet” yerine “hakikat” kelimesini getirerek
C) “hürriyet” yerine “fazilet” kelimesini getirerek
D) “idraki” yerine “kalbi” kelimesini getirerek
E) “idraki” yerine “vicdanı” kelimesini getirerek

66) Sultan-ı Ezel ve Ebed’in hadsiz cünudunun muhteşem bir kışlası olan şu âleme ve o Mabud-u Ezelî’nin muntazam bir mescidi olan şu kâinata; mahz-ı vahşet olan, inkârlı fikr-i tabiatı taşıyan bir münkir giriyor. O Sultan-ı Ezelî’nin hikmetinden gelen nizamat-ı kâinatın manevî kanunlarını, birer maddî madde tasavvur ederek ve saltanat-ı rububiyetin kavanin-i itibariyesi ve o Mabud-u Ezelî’nin şeriat-ı fıtriye-i kübrasının, manevî ve yalnız vücud-u ilmîsi bulunan ahkâmlarını ve düsturlarını birer mevcud-u haricî ve maddî birer madde tahayyül ederek, kudret-i İlâhiyenin yerine, o ilim ve kelâmdan gelen ve yalnız vücud-u ilmîsi bulunan o kanunları ikame etmek ve ellerine icad vermek, sonra da onlara “Tabiat” namını takmak ve yalnız bir cilve-i kudret-i Rabbaniye olan kuvveti, bir zîkudret ve müstakil bir kadîr telâkki etmek; misaldeki vahşiden bin defa aşağı bir vahşettir!

Paragrafa dayanarak tabiatın,

I. birer maddî madde tasavvur etmek,
II. vücud-u ilmisi bulunduğunu kabul etmek,
III. müstakil bir kadîr telâkki etmek gibi özelliklerden hangilerini taşımaması gerekir?
A) Yalnız I
B) Yalnız II
C) Yalnız III
D) I ve III
E) II ve III

67) Acaba bir saatçi, saatin çarklarını yapsın; sonra saati çarklarla tertib edip tanzim etsin, daha mı kolaydır? Yoksa hârika bir makineyi, o çarklar içinde yapsın; sonra saatin yapılmasını o makinenin camid ellerine versin, tâ saati yapsın, daha mı kolaydır? Acaba imkân haricinde değil midir?

Yukarıdaki misal hangi tevhid hakikatini ispat etmek için verilmiştir?

A) Ehadiyet tecellilerinin vahidiyetten daha parlak olduğu
B) Müsebbebin, sebep ile beraber yaratılması gerektiği
C) Birbirine hem hâkim, hem de mahkûm sebeplerin yaratıcı olamayacağı
D) Tabiatın her şeyin yanında manevî kalıplar bulundurmak zorunda olduğu
E) Kendi kendine yaratılışın aklen imkânsızlığı

68) Aşağıdaki seçeneklerden hangisi, Avrupa ile İslâm Dünyasının tesettür meselesinde farklılıklardan biri değildir?

A) Düello
B) Memalik-i harre
C) Derd-i maişet meşgalesi
D) Tabiatların barid ve camid oluşu
E) Seriütteessür ve hassas tabiatlar

69) I- Allah’ın iki tarzda icadından biridir.

II- Hiçten, yoktan vücud vermektir.
III- Varlıklara lâzım her şeyi de hiçten icad edip eline vermektir.

Yukarıda özellikleri sıralanan Allah’ın icadı hangi seçenekte yazılmıştır?

A) Terkip
B) İnşa
C) Sun’
D) Halk
E) İbda
 

Denis

Well-known member
70) Acaba âciz ve muavenete muhtaç insanlardaki âmiriyet ve hâkimiyetin bir gölgesi, bu derece müdahaleyi reddetmeyi ve başkasının müdahalesini men’etmeyi ve hâkimiyetinde iştirak kabul etmemeyi ve makamında istiklâliyetini nihayet taassubla muhafazaya çalışmayı gör, sonra (1) istiğna-yı mutlak rububiyet derecesinde ve (2) âmiriyet-i mutlaka ulûhiyet derecesinde ve (3) istiklâliyet-i mutlaka ehadiyet derecesinde ve (4) hâkimiyet-i mutlaka kadiriyet-i mutlaka derecesinde bir Zât-ı Zülcelal’de, bu redd-i müdahale ve men’-i iştirak ve tard-ı şerik, ne derece o hâkimiyetin zarurî bir lâzımı ve vâcib bir muktezası olduğunu kıyas edebilirsen et.

Paragraftaki manayı doğru kavramlarla ifade edilmesi için aşağıdaki hangi değişikliğin yapılması gerekir?

A) 1 ile 2
B) 1 ile 4
C) 2 ile 3
D) 2 ile 4
E) 3 ile 4

71) Tesettür, kadınlar için fıtrîdir ve fıtratları iktiza ediyor. Çünkü kadınlar hilkaten zaîf ve nazik olduklarından, kendilerini ve hayatından ziyade sevdiği yavrularını himaye edecek bir erkeğin himaye ve yardımına muhtaç bulunduğundan, kendini sevdirmek ve nefret ettirmemek ve istiskale maruz kalmamak için, fıtrî bir meyli var. Hem kadınların on adedden altı-yedisi ya ihtiyardır, ya çirkindir ki; ihtiyarlığını ve çirkinliğini herkese göstermek istemezler. Ya kıskançtır; kendinden daha güzellere nisbeten çirkin düşmemek veya tecavüzden ve ittihamdan korkar, taarruza maruz kalmamak ve kocası nazarında hıyanetle müttehem olmamak için, fıtraten tesettür isterler.

Paragrafa göre aşağıdaki seçeneklerden hangisi, kadınlar için tesettürün fıtrî olmasının gerekçelerinden biri değildir?

A) Şefkat
B) Kıskançlık
C) Sadakat
D) Namus
E) İzzet

72) I- Yirmi Beşinci Lem’a’dır.

II- Yirmi beş devadır.
III- Dört buçuk saatte telif edilmiştir.
IV- Müsvedde-i evvel hükmünde müşevveş kalmıştır.
V- Dağda, bayırda ezberden yazılmıştır.

Yukarıdaki özelliklerden hangisi Hastalar Risâlesi hakkında doğru bir ifade değildir?

A) I
B) II
C) III
D) IV
E) V

73) Ben otuz-kırk seneden beri, bendeki kulunç denilen bir hastalıktan şifa için duâ ederdim… Otuz senedir şifa duâsını ettiğim halde, duâm zahirî kabul olmadığından, duâyı terk etmek kalbime gelmedi.

Aşağıdaki seçeneklerden hangisi, Bediüzzaman’ın hastalıktan şifa duâsını terk etmemesinin sebeplerinden biri değildir?

A) Şifa bulma ümidi ve azmi terk edilmemelidir.
B) Hastalık duânın vaktidir.
C) Şifa duânın neticesi değildir.
D) Şifa Allah’ın fazlındandır, O’nun vazifesine karışılmamalıdır.
E) Hastalığın açtığı halis duâ musluğundan azamî istifade edilmelidir.

74) “En ziyade musîbet ve meşakkate giriftar olanlar, insanların en iyisi, en kâmilleridirler.”

Aşağıdaki seçeneklerden hangisi, kâmil insanların hastalığa bakış açılarından biri değildir?

A) İbadet-i halisa
B) Hediye-i Rahmaniye
C) Ameliyat-ı cerrahiye
D) Müsbet ibadet
E) Keffaretüzzünub
 

Denis

Well-known member
75) Benim merhume vâlidemin vefatıyla hususî dünyamın yarısı, onun vefatıyla vefat etmiş diyordum… [Onun] vefatıyla da, bâki kalan öteki yarı dünyam da vefat etti gördüm. Dünyadan bütün bütün alâkam kesildi. Çünkü o dünyada kalsaydı; hem dünyadaki vazife-i uhreviyemin kuvvetli bir medarı ve benden sonra tam yerime geçecek bir hayrülhalef ve hem de bu dünyada en fedakâr bir medar-ı teselli, bir arkadaşım olabilirdi ve en zeki bir talebem, bir muhatab ve Risâle-i Nur eczalarının en emin bir sahibi ve muhafızı olurdu.
Ölümüyle Bediüzzaman’ın hayatında derin izler bırakan kişi kimdir?

A) Ubeyd
B) Abdurrahman
C) Hasan Feyzi
D) Binbaşı Asım
E) Hafız Ali

76) Bakiye-i ömrümü mağaralarda geçireceğim. Bu insanların hayat-ı içtimaiyesine karışmak artık yeter. Madem sonunda yalnız kabre gideceğim; yalnızlığa alışmak için, şimdiden yalnızlığı ihtiyar edeceğim.
Bediüzzaman Said Nursî yukarıda anlattığı önemli kararı nerede almıştır?

A) Barla, Çam Dağı
B) Van, Horhor Medresesi
C) Ankara, Ankara Kalesi
D) İstanbul, Yuşa Tepesi
E) Kosturma, Tatar Camii

77) Dergâh-ı İlahiyeye elini kaldırıp duâ ederken, rahmet-i İlâhiye onun elini boş döndürmeye hicab ediyor.” ifadesi aşağıdakilerden hangisi için kullanılmıştır?

A) Günahsız masum çocuklar
B) İffet ve takva dairesindeki gençler
C) Altmış yetmiş yaşında ihtiyarlar
D) Musîbetzede ve sabır içinde şükreden hastalar
E) Fakr-u zaruret içinde olan fakirler

78) (I) Evet ey ihtiyar ve ihtiyareler!

(II) Madem o var, bizim için her şey var.
(III) Madem Rahîm bir Hâlıkımız var; bizim için gurbet olamaz.
(IV) Öyle ise bu dünya boş değil, hâlî dağlar, boş sahralar Cenâb-ı Hakk’ın ibadıyla doludur.
(V) Madem o var, melaikeleri de var.

Yukarıdaki paragraf hangi seçenekteki sıralama ile doğru anlam kazanır?

A) I-III-II-V-IV
B) I-II-III-IV-V
C) II-III-I-IV-V
D) V-I-IV-III-II
E) IV-V-III-II-I

79) Allah’ın sonsuz kudretinde mertebeler yoktur. Aşağıdakilerden hangisi bu hakikatin sırlarından biri değildir?

A) Mübayenet-i mahiyet
B) Adem-i takayyüd
C) Yüsr-ü vahdet
D) Hudus
E) Vücub
 

Denis

Well-known member
80) Mevcudatın hilkatinde ism-i Evvel ve Âhirin tecellisi mebde’ ile müntehaya, asıl ve nesle, mazi ve müstakbele, emir ile ilme bakar.
Yaradılıştaki bu hakikat aşağıdakilerden hangisine işaret eder?

A) Kitab-ı Mübin
B) İmam-ı Mübin
C) Levh-i Mahv, İsbat
D) Evamir-i tekviniye
E) Bedihi kader

81) Zat-ı Zülcelâl olan Sahib-i Arş-ı Azam’ın, manevî bir merkez-i âlem ve kalb ve kıble-i kâinat hükmünde olan küre-i arzdaki mahlûkatın tedbirine medar, dört arş-ı İlâhisi vardır:
I- Hıfz ve hayat arşıdır ki, havadır.
II-Fazl ve rahmet arşıdır ki, toprak unsurudur.
III-İlim ve hikmet arşıdır ki, nur unsudur.
IV-Emir ve iradenin arşıdır ki, su unsudur.

Yukarıdaki dört ilâhi arş’tan hangi(ler)i doğru olarak tarif edilmiştir?

A) Yalnız I
B) Yalnız II
C) Yalnız III
D) I ve II
E) I, III ve IV

82) Risâle-i Nur dairesindeki halis, pek kuvvetli ve her ferdine çok ruhları kazandıran ve Sahabenin sırr-ı veraset-i Nübüvvetini gösteren meşrebi aşağıdaki hangi seçenekte verilmiştir?

A) Muhabbet
B) Mahviyet
C) Uhuvvet
D) Velâyet
E) Ferdiyet

83) “Ben bir ehl-i kalbi tekyede, seyr-i süluk ile meşgul iken görmüştüm. Birkaç gün sonra onu talebeler içinde, medresede gördüm. ‘Ne için o feyizli tekyeyi terk edip, bu medreseye geldin?’ dedim. O da dedi ki: ‘Orada, yalnız herkes kendi nefsini –eğer muvaffak olursa- kurtarabilir. Burada ise, bu âlihimmet şahıslar, kendileriyle beraber çoklarını kurtarmaya çalışıyorlar. Uluvv-ü cenab, uluvv-ü himmet bunlardır. Fazilet ve himmet bunlardadır. Onun için buraya geldim.’”

Paragrafta anlatılan hadise, kim tarafından hangi eserinde nakledilmiştir?

A) Mevlânâ, Mesnevî-i Şerif
B) Abdülkadir-i Geylani, Fütuhu’l Gayb
C) İmam-ı Gazali, İhya-i Ulumi’d-din
D) Hz. Ali, Celcelutiye
E) Sadi-i Şirazı, Gülistan

84) İnsanın nefsi Rahimiyetin cilveleriyle, kalbi de Rahmaniyetin tecelliyatıyla nimetlendikleri gibi, insanın aklı da Hakîmiyetin letaifiyle zevk alır, telezzüz eder. İşte, bu itibarla ağız dolusu ile “elhamdülillah” söylemekle hamdüsenaları istilzam eder.

Yukarıdaki cümlenin aslî anlamına kavuşabilmesi aşağıdaki değişikliklerden hangisi yapılmalıdır?

A) “Rahimiyetin” yerine “Hakîmiyetin” kelimesi getirilerek
B) “Rahimiyetin” yerine “Rahmaniyetin” kelimesini getirerek
C) “Rahmaniyetin” yerine “Hakîmiyetin” kelimesi getirilerek
D) “Rahmaniyetin” yerine “Vedudiyetin” kelimesi getirilerek
E) “Hakîmiyetin” yerine “Hafîziyetin” kelimesi getirilerek
 

Denis

Well-known member
85) Şamlı Hafız Tevfik, bir mektubunda Mevlana Halid-i Bağdadi (r.a.) ile Bediüzzaman Said Nursî’nin (r.a.) hayatlarını karşılaştırmıştır.

Aşağıdaki seçeneklerden hangisi meslek ve meşrep yönünden Bediüzzaman’ın (r.a.) Mevlânâ Halid-i Bağdadi’den (r.a.) farkıdır?

A) Nakşî
B) Kadiri
C) Melami
D) Şarani
E) Şazeli

86) Lem’alar kitabının muhtevası hakkında aşağıdaki bilgilerden hangisi doğrudur?

A) 6. Lem’a, 6. Şuâ’dır.
B) 15. Lem’a, Fihrist Risâlesidir.
C) 31. Lem’a, Lemeat Risâlesidir.
D) 32. Lem’a, Mesnevî-i Nuriye’dir.
E) 33. Lem’a, Şuâlardır.

87) I- Denizli Medrese-i Yusufiyesinin bir ders-i azamı Meyve Risâlesidir.
II- Afyon Medrese-i Yusufiyesinin kıymettar bir ders-i ekmeli Ayetü’lKübra’dır.
III- Eskişehir Medrese-i Yusufiyesinin gayet kuvvetli bir ders-i azamı da Esma-i Sitte Risâlesidir.

Risâle-i Nur’un bazı ehemmiyetli risâleleri Medrese-i Yusufiye denilen hapishanelerde telif edilmiştir. Üç Medrese-i Yusufiye için telif edildiği belirtilen Risâleler hakkında verilen bilgilerden doğru olanları hangileridir?

A) Yalnız I
B) Yalnız II
C) I ve II
D) I ve III
E) I, II, III

88) Tevhid-i hakikiye bütün meratibiyle en mükemmel bir surette ders veren, ispat eden, ilân eden Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâmın risâleti, elbette o tevhidin kat’iyeti derecesinde sabit olmak lâzım gelir.

Muhammed Aleyhissalâtü Vesselâmın tevhid dersi vermesinde hangi İsm-i Azam’ın nuranî tecellisi vardır?

A) Kuddüs
B) Hakem
C) Ferd
D) Adl
E) Kayyum

89) Her şeyde en hafif sureti, en kısa yolu, en kolay tarzı, en faydalı şekli ehemmiyetle takip ettiği gösteriyor ki, israf, abesiyet, faydasızlık, fıtratta yoktur.

İsraf zıddı ve iktisat lazımı olan İsm-i Azam’ın altı nurundan biri aşağıdaki hangi seçenektedir?

A) Kuddüs
B) Adl
C) Ferd
D) Hakem
E) Kayyum
 

Denis

Well-known member
90) Gavs-ı Âzam (r.a.) Fütuhu’l-Gayb’ıyla bana bir üstad ve tabip ve mürşid olduğu gibi, İmam-ı Rabbânî de (r.a.) Mektubat’ıyla bir enîs, bir müşfik, bir hoca hükmüne geçti. O vakit, ihtiyarlığa girdiğimden ve medeniyetin ezvâkından çekildiğimden ve hayat-ı içtimaiyeden sıyrıldığımdan pek çok memnun oldum, Allah’a şükrettim.

Bediüzzaman’ın halvet ve uzlet hayatını tercih ettiği bir değişimin geçtiği yer aşağıdaki hangi seçenektedir?

A) Tatar Camii
B) Sarıyer
C) Yuşa Tepesi
D) Eyüp Sultan
E) Çamlıca

91) Hizmette halisen çalışanlar, hangi menfi duyguları sebebiyle şefkatli bir tokat yemişlerdir?

A) Fütur
B) Faziletfuruşluk
C) Tenkit
D) İstibdat
E) Adavet

92) Aşağıdakilerden hangisi, İmam-ı Rabbani’nin (r.a.) “letaif-i aşere” içinde saydığı lâtifelerden biri değildir?

A) Ruh
B) Sır
C) Hafî
D) Ahfa
E) Vicdan

93) Arılara iliştikçe insanın başına üşüşürler; aldırmazsan dağılır.
Karanlıkta gözüne sallanan bir ipten gelen bir hayale ehemmiyet verdikçe büyür, hattâ bazen onu divane gibi kaçırır. Ehemmiyet vermezse, âdi bir ipin yılan olmadığını görür, başındaki telâşına güler.

Bu iki misal, aşağıdaki hangi hakikatin anlaşılması için verilmiştir?

A) Ağır hastalıklardan, az bir zamanda, ehl-i velâyetin çileleri gibi istifade edilebilir.
B) Her türlü hastalıklara karşı kudsî bir tiryak isterseniz, imanınızı inkişaf ettiriniz.
C) Vehmi hastalığın en müessir ilâcı, ehemmiyet vermemektir.
D) Cenâb-ı Hakkın verdiği sabır kuvvetini bu saatteki eleme karşı tahşit et, “Ya Sabur” deyip dayan.
E) Hastalık sabun gibi, günahların kirlerini yıkar, temizler.

94) I-Ne şimdiki Türklere ve ne de Kürtlere benzemiyor.

II-Ondaki büyük bir asalet tezahürü bir dâd-ı Haktır.
Bu iltifatlara mazhar olan Bediüzzaman Said Nursî’nin talebesi kimdir?
A) Hulusi Yahyagil
B) Hafız Ali Ergün
C) Hüsrev Altınbaşak
D) Re’fet Barutçu
E) Abdurrahman Nursî
 

Denis

Well-known member
95) “O doğmamış ve doğurulmamıştır” (İhlâs 112/3) âyeti “valide ve veledi bulunanlar ilâh olamazlar” manasındadır.

Aşağıdakilerden hangisi, âyetin kastettiği ulûhiyeti nehy edilenlerden biri değildir?

A) Nücum
B) Melaike
C) Hz. İsa (a.s.)
D) Hz. Hızır (a.s.)
E) Hz. Üzeyr (a.s.)

96) O vaziyette esbab bilkülliye sukut etti. Çünki o halde ona necat verecek öyle bir zât lâzım ki; hükmü hem balığa, hem denize, hem geceye, hem cevv-i semaya geçebilsin. Çünkü onun aleyhinde “gece, deniz ve hut” ittifak etmişler. Bu üçünü birden emrine müsahhar eden bir zât onu sahil-i selâmete çıkarabilir. Eğer bütün halk onun hizmetkârı ve yardımcısı olsa idiler, yine beş para faideleri olmazdı. Demek esbabın tesiri yok. Müsebbibü’l Esbab’dan başka bir melce’ olamadığını aynelyakîn gördüğünden, sırr-ı ehadiyet, nur-u tevhid içinde inkişaf ettiği için şu münacat birdenbire geceyi, denizi ve hutu müsahhar etmiştir.

Paragrafta geçen “sırr-ı ehadiyet, nur-u tevhid içinde inkişaf ettiği için” sözünü en iyi açıklayan cümle aşağıdakilerden hangisidir?

A) Her şey üzerinde Allah’ın eşsiz yaratıcılığının tecellilerini görmek
B) Bütün sebeplerin Allah’ın emriyle hareket ettiğine şahit olmakla, Allah’ın her şeye çok yakın olduğu sırrını keşfetmek
C) Bütün sebeplerin Müsebbibü’l Esbab olan Allah’ın emrinde olduğunun farkına varmak
D) Ehadiyetin tecellisinin, vahidiyetin tecellisinden daha mükemmel olduğunu anlamak
E) Allah’ın sebepleri perde yapmadan da yaratabileceğini bilmek

97) Mütemadiyen mevt ve hayatın değişmesiyle seneler ve karnlar emvacı üstünde hadsiz cenazeler binip ademe atılan dünyamız ve zeminimizde, Kur’ân-ı Hakîm’in tezgâhında yapılan bir sefine-i maneviye… içine girip selâmetle o denizin üstünde gezip, tâ sahil-i selâmete çıkarak hayatımızın vazifesi bitsin.

Paragrafta geçen “sefine-i maneviye” ile kastedilen mana aşağıdaki seçeneklerden hangisidir?

A) Ubudiyet
B) Tevekkül
C) Takva
D) Duâ
E) Hakikat-i İslâmiyet

98) O derece yüksek bir mertebeye mâlik ve o derece harika bir keramete mazhardır ki, kâfirlerin bir kısmı demiş: “Biz İslâmiyeti kabul edemiyoruz; fakat onu da inkâr edemiyoruz.” Hem evliyayı inkâr eden Vahhâbînin müfrit kısmı dahi onu inkâr edemiyorlar.

Dost-düşman herkesin kemalatına şahit olduğu bu büyük zat kimdir?

A) Şeyh Abdulkadir-i Geylani
B) İmam-ı Rabbani Ahmed-i Faruki
C) Muhyiddin-i Arabî
D) Hüccetü’l İslâm İmam-ı Gazali
E) Mevlânâ Celâleddin-i Rumî

99) Aşağıda isimleri yazılı olanlardan hangileri Onuncu Lem’a’daki şefkat tokatları listesinde yer almazlar?

A) Hulusi Bey-Hakkı Efendi
B) Muhacir Hafız Ahmed- Bekir Efendi
C) Şamlı Hafız Tevfik-Seyrani
D) Refet Bey-Hüsrev Efendi
E) Muallim Galip-Mustafa Çavuş

100) Sünnet-i Seniyyeyi ihmal etmenin sebebi (1) ya tembellik, (2) ya ehemmiyetsiz görmek, (3) ya da tenkit etmekten kaynaklanır.
Aşağıdaki seçeneklerden hangisinde bu ihmalin sonuçları -sırasıyla- doğru olarak verilmiştir?

A) Dalâlet-i azime, hasaret-i azime, cinayet-i azime
B) Hasaret-i azime, dalâlet-i azime, cinayet-i azime
C) Hasaret-i azime, cinayet-i azime, dalâlet-i azime
D) Cinayet-i azime, hasaret-i azime, dalâlet-i azime
E) Cinayet-i azime, dalâlet-i azime, hasaret-i azime
 
Üst