Aleyhissalâtü Vesselâm: Allah’ın salât ve selâmı onun üzerine olsun |
Habibullah: Allah’ın en sevdiği kul olan Peygamber Efendimiz Hz. Muhammed (a.s.m.) |
Niyazi-i Mısrî: (bk. bilgiler) |
ahbap: dostlar, sevgililer |
asfiya: Hz. Peygamberin yolundan giden ilim ve takvâ sahibi büyük zâtlar |
berzah: öldükten sonra ruhların kıyamete kadar kalacakları mânevî âlem, kabir hayatı |
ehl-i dalâlet: doğru ve hak yoldan sapmış inançsız kimseler |
es-sebebü ke’l-fâil: sebeb olan yapan gibidir |
evham: vehimler, kuruntular |
evliya: Allah’ın dostları |
feryad eylemek: bağırıp çağırmak |
firak: ayrılık |
gaflet: âhirete, Allah’ın emir ve yasaklarına duyarsız davranma hâli, umursamazlık |
hadsiz: sayısız |
hasenât: iyilikler, sevaplar |
hatîat: hatâlar, yanlışlar |
idame ettiren: devam ettiren |
ihtiyare: yaşlı kadın |
istifade etmek: faydalanmak |
ittibâ: tâbi olma, bağlanma |
keşf-i sadık: doğruluğundan şüphe olunmayan mânevî keşif |
kudsî: her türlü kusur ve noksandan uzak |
kâinat: evren, yaratılmış herşey |
mahbub: sevgili |
mahşer: haşir meydanı |
makasıd-ı âliye-i İlâhiye: Allah’ın kâinatı yaratmasındaki yüce maksatlar |
mecma: toplanılan yer |
medar: dayanak, vesile |
mevcudat: varlıklar |
misli: benzeri |
muallim: öğretmen |
muhterem: hürmete ve saygıya lâyık olan |
mürebbî: terbiye eden, eğiten, yetiştiren |
müttefikan: birleşerek |
nefsî, nefsî: nefsim, nefsim! |
rica: ümit |
rivâyet-ı sahiha: Hz. Peygamberden (a.s.m.) nakledildiği kesin olan hadis-i şerif |
sahife-i hasenât: sevap defteri |
sermaye-i ömür: ömür sermayesi |
sevkiyat: toplu halde gönderme |
sünnet-i seniyye: Peygamberimizin söz, fiil ve hareketlerine dayanan yüce prensipler |
sıhhat-i beden: vücut sağlığı |
teâlî: yükselme, yücelme |
zayi etmek: kaybetmek |
zulümat: karanlıklar, inançsızlık karanlığı |
zulümat-ı berzahiye: kabir karanlıkları |
zât-ı Ahmedî: Peygamberimiz Hz. Muhammed’in velî kişiliği |
âlem: dünya, evren |
ümmet: Hz. Peygambere inanıp onun yolundan giden mü’minler |
ümmetî, ümmetî: ümmetim, ümmetim! |
şefaat: af için aracılıkta bulunma |
şefî: şefaat eden |
Sosyal İmleme