Ben Büyük Bir Gemide Küçük Bir Civatayım..

Livza

Well-known member
Vaktiyle koskoca bir gemide küçücük bir civata vardı.Bu, iki büyük çelik levhayı birbirine bağlayan küçük civatalardan biriydi.Gemi Hind Okyanusu’nda yol alırken bu küçük civata, birdenbire laçka olmaya başladı, düşme tehlikesiyle karşılaştı.Öteki civatalar, ’sen
düşersen biz de düşeriz!’ diye se...slendiler.
Geminin teknesindeki perçinler de, ‘ Biz de çok sıkışığız, biz de laçka olalım’ dediler.
Bunu duyan demir kaburgalar ise ‘Ne olur yapmayın’ diye yalvardılar
‘Siz tutmazsanız biz mahvoluruz!’.Derken, küçük civatanın niyeti yıldırım hızıyla bütün gemiye yayıldı.Gemi titremeğe başladı.
Bunun üzerine bütün kaburgalar, levhalar, civatalar, en küçük perçinler elele verip küçük civataya bir elçi gönderdiler.Küçük civata
yerinde kalmalıydı.
Aksi halde gemi parçalanacak, içlerinden hiçbiri vatana
kavuşamayacaktı.
Küçük civata kendine bu kadar önem verilmesine çok sevindi ve olduğu yerde kalacağını bildirdi.
R. Kipling
Meselâ, cesîm bir sefine-i sultaniyede, âdi bir adam, cüz'î vazifesini terk etmesiyle bütün gemideki vazifedarların netâic-i
hidemâtına halel getirdiğinden ve bâzı da mahvettiğinden, bütün o vazifedarlar nâmına, gemi sahibi ondan şedid şikâyet eder.
Kusur sahibi ise, diyemez ki, "Ben bir âdi adamım, ehemmiyetsiz ihmâlimden şu şiddete müstehak değildim." Çünkü, tek bir adem,
hadsiz ademleri intâc eder.
Sözler
İşte, ey Risale-i nur şakirtleri ve Kur'ân'ın hizmetkârları! Sizler ve bizler öyle bir insan-ı kâmil ismine lâyık bir şahs-ı mânevînin
âzâlarıyız. Ve hayat-ı ebediye içindeki saadet-i ebediyeyi netice veren bir fabrikanın çarkları hükmündeyiz. Ve sahil-i selâmet
olan Dârüsselâma ümmet-i Muhammediyeyi (a.s.m.) çıkaran bir sefine-i Rabbâniyede çalışan hademeleriz. Elbette, dört fertten
bin yüz on bir kuvvet-i mâneviyeyi temin eden sırr-ı ihlâsı kazanmakla tesanüd ve ittihad-ı hakikîye muhtacız ve mecburuz.
Lemalar​
 
Üst